Kadınlar 8 Mart öncesi sokağa çıktı!

Kadınlar 8 Mart öncesi sokağa çıktı!

Yaşamda inat eden kadınlar 8 Mart öncesi, eşitlik ve özgürlük için Türkiye'nin farklı kentlerinde bir araya geldi.

İleri Haber

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi Türkiye'nin pek çok kentinde hafta boyunca eylem ve etkinlikler düzenlenirken, kadınlar bugün de sokağa çıktı.

İSTANBUL

Şiddet, taciz, cinsiyet ayrımcılığı ve emek sömürüsüne karşı kadın örgütleri tarafından çağrı yapılırken, İstanbul'daki buluşmanın adresi Kadıköy oldu. 

Kadınlar, Beşiktaş İskelesi önünde bir araya geldi.

Kadıköy'deki buluşmada kadın tutsaklar için beyaz mendil sallandı ve "Aysel Tuğluk yalnız değildir" sloganları atıldı.

FARPLAS İŞÇİSİ KONUŞTU

Bir süredir işçilerin direnişine sahne olan Farplas'ta çalışan bir kadın da eylemde söz aldı. "Erkek egemen bir hükümetle savaşıyoruz, erkek egemen bir iş yeri ile savaşıyoruz" diyen işçi, 8 Mart'ta fabrika önünde olacaklarını belirterek davette bulundu.

ANTALYA

Antalya'da kadınlar Aydın Kanza Parkı'nda yürüyüş öncesi bir araya geldi.

Kadınların yürüyüşü başladı.

MERSİN

Mersin'de bir araya gelen kadınlar da "Yaşasın kadın dayanışması" ve "Jin, jiyan, azadi" sloganları attı.

'DEĞİŞTİRECEK GÜCÜMÜZ VAR!'

İstanbul'daki buluşma öncesi 8 Mart Kadın Platformu tarafından "Değiştirecek gücümüz var!" başlığıyla yapılan açıklamada "Erkek devlet şiddetine ve yoksulluğa karşı mücadelemizi büyütelim!" denilirken, şunlar kaydedildi:

"İktidar, içine saplandığı ekonomik ve politik çıkmazın ağır faturasını bizlere kesmek istiyor. Hayatımıza göz diken, emeğimize el koyan, bizi ailede, sokakta, işte erkek şiddet döngüsüne hapsetmek isteyen erkek egemenliği ve sermaye düzeni; kadın düşmanlığını, emek sömürüsünü, transfobiyi, lgbti+fobiyi, baskı ve şiddeti büyütüyor. Bunun karşısında ise bizler en iyi bildiğimiz, en güvendiğimiz şeyi yapıyor dayanışmamızı ve mücadelemizi büyütüyoruz!

6 Mart saat 13:30’da Kadıköy’de 8 Mart Büyük Kadın Buluşması’nda bir araya geliyoruz!

Kadın ve trans cinayetlerine karşı önlem almak yerine İstanbul Sözleşmesi’nden çıktılar. 6. Yargı Paketi’yle nafakaya süre sınırı ve aile hukukunda arabuluculuk sistemini getirmeye çalışıyor, kazanımlarımızı hedef alıyorlar. Aysel Tuğluk başta olmak üzere birçok tutsak kadına dönük sistematik baskı ve hak ihlalleri uyguluyorlar. Kriz ve pandemi karşısında uyguladıkları ekonomi ve sağlık politikaları ile esnek ve güvencesiz işlere mahkûm ediyor, bakım emeğimizi yok sayıyorlar.

Ancak bizim değiştirecek gücümüz var!

Biz, gücümüzü tüm dünyada biriken ve sokaklara taşan kadınların öfkesinden, yaşamak için hayatını savunan kadınların cesaretinden ve insanca çalışma koşulları için direnen, greve çıkan işçi kadınların mücadelesinden alıyoruz!

Erkek egemenliğine, emek sömürüsüne, işsizliğe, yoksulluğa, esnek ve güvencesiz çalışmaya, artan erkek devlet şiddetine ve cezasızlık politikalarına, savaşa, cezaevlerinde ve sokakta mücadelemize dönük artan şiddet ve hak ihlallerine, ayrımcı ve nefret dili ile LGBTİ+ları, göçmen ve mültecileri hedef haline getirenlere, iktidarın da ana akım muhalefetin de vaatlerine karşı ortak mücadelemizi yükseltiyoruz!

İş yerlerimizde, evlerimizde, üniversitelerimizde, sendikalarımızda, sokaklarda bulunduğumuz her alanda her gün verdiğimiz mücadeleyi 8 Mart’ta örgütlü bir şekilde alanlara taşıyoruz!

6284 etkin şekilde uygulansın, cezasızlık politikaları son bulsun diye…

Nafaka hakkımız korunsun, kazanımlarımıza dönük saldırılar dursun diye...

Cezaevlerinde hak ihlallerine son verilsin, tutsaklara özgürlük diye…

Güvenceli iş ve insanca yaşayacak bir ücret sağlansın diye…

Ücretsiz kreş ve bakım merkezleri arttırılsın diye…

HPV aşısı ve kadın hijyen ürünleri ücretsiz olsun diye…

İş yerlerinde cinsiyete dayalı ayrımcılık son bulsun, ILO 190 imzalansın diye…

“Değiştirecek gücümüz var” demek için 6 Mart’ta Kadıköy’de Büyük Kadın Buluşması’ndayız!"

İZMİR'DE BASIN AÇIKLAMASI 

Karşıyaka İskelesi'nde buluşan İzmir TİP'li Kadınlar, 8 Mart için alanlara çağrı yaptıkları eylemde, "Eşitlikte, özgürlekte, yaşamda inat kazanacak" yazılı pankart taşıdı.

Eylemde yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: 

Ne yazık ki bu 8 Mart’ı da emperyalist hegemonya yarışının sonucunda başlatılmış sıcak bir savaşın gölgesinde karşılıyoruz. Tüm tarih boyunca savaş en çok kadınları ve çocukları vurmuştur. Ukraynalı kadınların savaş nedeniyle yaşadıkları acı ve korkuyu yüreğimizde hissediyoruz, sesimizin yettiği kadar, “Savaşa Hayır!” diye haykıracağız.

Bu satırları yazdığımız sırada bile en az bir kadının şiddete, tacize, cinsel saldırıya maruz kaldığını, cinayete uğrayarak yaşamdan koparıldığını ve AKP/Saray Rejimi’nin adaletinin erkekleri koruduğunu biliyoruz. 6284 Sayılı Yasa’nın işletilmesinde, şiddete karşı mücadelede ve yaşamda inat edeceğimizi haykıracağız.

Gerici Saray Rejimi’nin aileyi “korumak” adına şiddet gören, eziyet çeken, evlilikleri yüzünden hayatı zindan olan kadının boşanma kararı vermesini zorlaştırmak, susup tüm bunlara katlanmasını sağlamak için nafaka hakkına göz diktiğini; asılsız iddialarla algı yönettiğini biliyoruz. Yüzlerce yıldır sürdürdüğümüz mücadelelerle aldığımız nafaka hakkından ve laiklikten asla vazgeçemeyeceğimizi haykıracağız.

Pandemi ve AKP-MHP iktidarının ülkeyi yönetme tercihleri nedeniyle yaşadığımız ekonomik krizle beraber ev içi emeğin; kadınların omuzlarına her geçen gün daha fazla yük olduğunu, bir de artan yoksulluk nedeniyle kamusal alanlardan uzaklaşan kadınların sayısının her geçen gün arttığını biliyoruz. Kadın yoksulluğuna karşı mücadelemizi haykıracağız.

Milyonlarca emekçi kadının emeğinin son damlasına kadar sömürüldüğünü, buna rağmen yoksulluktan kurtulamadığını ve bu sömürüye karşı yine milyonlarca emekçi kadının inançla direndiğini de biliyoruz. Migros’ta, Farplas’ta, onlarca çorap fabrikasında üretimi durduran, kazanımlar elde eden emekçi kadınlarla, sağlık emekçisi kadınlarla birlikte emeğimize her zaman sahip çıkacağımızı haykıracağız.

Aynı işi yapmasına rağmen erkekten daha az maaş alan; süt izni hakkı verilmeyen; kreşin bir hak olarak görülmemesi nedeniyle ya çalışamayan ya da çocuğunu sağlıklı koşullarda büyütemeyen; işten atılacaksa ilk gözden çıkarılan; taciz, mobbing altında işinden kovulmamak için sessizce çalışmaya devem etmek zorunda bırakılan emekçi kadınları biliyoruz. Alanlarda eşit işe eşit ücret, kreş hakkı, süt izni, iş güvencesi taleplerimizi haykıracağız.

Göçmen kadınların yaşamak zorunda kaldıkları ülkelerde hem ekonomik olarak hem yaşamak için varlık-yokluk mücadelesi verdiklerini, ayrımcılığa uğradıklarını, büyük zorluklar yaşadıklarını; yüzyıllardır kendi ülkelerinde ayrımcılığa uğrayan, yerinden edilen Kürt kadınlarının çektiği işkenceleri biliyoruz. Kadın dayanışmasının önemini, halkların kardeşliğini haykıracağız.

Cinsiyetçi her türlü ezme-ezilme ilişkisine karşı olan bizler, hayatın her alanında yok sayılmaya, yok edilmeye çalışılan LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemlerine ve şiddete karşı gökkuşağında ve onurda inadı haykıracağız. 

DAHA FAZLA