Fotoğraf: Meltem Ulusoy / csgorselarsiv.org

İleri Haber

Emek sömürüsüne, şiddete, kadın cinayetlerine ve erkek egemen yargı sistemine karşı hayatın her alanında hakları için mücadele eden kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün 112. yılında da, eşitlikte, özgürlükte, yaşamda inat ederek sokakları dolduracak.

Hayatın her alanında yok edilmek istenen, hakları gasp edilen kadınlar çalışma hayatlarındaki ayrımcılığa karşı 8 Mart 1857’de harekete geçti. New York’ta bir dokuma fabrikasında çalışan 40 bin tekstil işçisi kadın haklarını alabilmek için grev kararı aldı.

İnsanlık dışı çalışma koşullarında 16 saate yakın mesai geçiren kadınlar, erkeklerden daha az kazanmaya göz yummadı. 40 bin tekstil işçisi kadın, çalışma saatlerinin 10’a indirilmesi, eşit işe eşit ücret alabilmek, gasp edilen haklarını alabilmek için greve çıktı.

Kadınların hak arama mücadelesini baltalamak isteyen patronlar, polis ortaklığında greve çıkan kadınları fabrikaya kilitleyerek 129 kadını yakarak katletti.

Amerikan basını katledilen işçilerin haberini duyurmazken, baskılara ve zorlamalara rağmen kadın işçilerin cenazesine 100 binden fazla insan katılmıştı.

İlk defa hakları için ayaklanan kadınların yaktığı bu devrim ateşinin yankıları Almanya’ya kadar gitti. 1910 yılının 26-27 Mart tarihleri arasında Kopenhag’daki İkinci Enternasyonal’e bağlı kadınlar toplantısında Almanya’nın devrimci önderlerinden Clara Zetkin, fabrikada katledilen kadınlar anısına 8 Mart’ın Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri kabul edildi. 8 Mart’ın tüm dünyada eş zamanlı olarak mücadele günü olması kararında ortaklaşıldı.

112 yıldır dünyanın her yerinde farklı taleplerle mücadele günü haline gelen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Türkiye’de de kadınların hak aradıkları gün oldu.

Yıllardır verilen mücadelelere rağmen toplumsal cinsiyet eşitsizliği giderilmezken, dünyanın her yerinde katledilen, şiddet gören, hayatın dışına itilen kadınlar mücadeleyi örmeye devam ediyor.

Türkiye’de yalnızca 2021 yılında en az 336 kadın erkekler tarafından katledilirken, kadın işsizliği yüzde 40’lara ulaşmışken ve aynı işte çalışmalarına rağmen kadınlar erkeklerden yüzde 12 daha az kazanıyorken tüm bu eşitsizliğe rağmen kadınlar hakları için canları pahasına evde, işte, sokakta sesini yükseltmeye devam ediyor.

KADINLAR İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDE İNATÇI!

Yıllardır yapılan mücadelenin en büyük kazanımlarından birisi olan İstanbul Sözleşmesi, 2011 yılında kadınların mücadelesi sayesinde imzalandı. 20 Mart 2021’de ise AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tek gecede feshedildi.

Ağustos 2014’de yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi AKP iktidarının tüm sözlerine rağmen yürürlükte olduğu 7 yıl boyunca etkin uygulanmazken, feshedilmesine karşı sokağa çıkan kadın ve LGBTİ+’lara da gözaltılar ve para cezaları ile yıldırma politikası devam ediyor.

Kadın mücadelesinin önünü kesmek için atılan bu adım sonrası kadınlar ve LGBTİ+’lar; kazanılmış haklarından vazgeçmeyeceklerini göstermek için sözleşmenin feshinin hemen ardından sokaklara akın etmeye devam ediyor.