Ersan Kınık - @ErsanKinik

Yurtlardaki kapasite sorunu, kiralardaki fahiş artışlar nedeniyle barınma sorunu yaşayan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, İTÜ Arı Kapı önünde bir araya gelerek, ülke genelinde yaşanmakta olan barınma sorununa ve geçen günlerde Merkezi Derslik (MED) binasında öğrenciler tarafından tutulan nöbete Özel Güvenlik tarafından yapılan saldırıya karşı basın açıklaması yaptı.

“ÖGB terörünü kabul etmiyoruz” ve “İTÜ yurtları istiyoruz” yazılı pankartların açıldığı eylemde, basın açıklamasını İTÜ Dayanışması adına Turan Uykun okudu.

ÖĞRENCİLER 4 TALEP SIRALADI

İTÜ’de yurtların geç açılması ve fahiş zamlar uygulanması nedeniyle birçok öğrencinin yurtlara yerleşemediğinin ifade edildiği açıklamada, yurt krizine dair talepler şu şekilde sıralandı:

- Son 10 senedir İTÜ’de yeni yurt yapılmamasından dolayı körüklenmiş durumdaki barınma sorununun çözülebilmesi için acilen yeni yurtların yapımına başlanması.

- Kontenjanların devamlı artmasına rağmen yurt kapasitelerinde hiç artış olmaması sonucu yedek listeleri 2000 kişiye kadar uzanıyor. Bu yüzden yedek listesindeki arkadaşlarımızın mağduriyetinin derhal giderilmesi ve yurt kapasitelerinin arttırılması.

- 2000 TL’ye kadar varan ve öğrencinin ödeyemeyeceği boyutlara ulaşan yurtlara yapılan zamların geri çekilmesi.

- Okul içerisinde oluşturulan rant kapılarından elde edilenlerin üzerine bir de yurtlar aracılığıyla öğrencinin sırtından kar elde eden vakıfların üniversiteden kovulması.

‘ŞARKILARLA VE OYUNLARLA SÜREN EYLEMİMİZ, ÖZEL GÜVENLİKLERİN SALDIRISIYLA SON BULDU’

Taleplerin, rektörlük tarafından 2 haftayı aşkın süredir görmezden gelindiğini ve geçici çözümlerin de tükenmesiyle birlikte 18 Ekim’de MED binasında kalmaya karar verdiklerini, ÖGB tarafından saldırıya uğradıklarını belirten Uykun, şunları söyledi:

“Eğitim almak, özgürce bilim üretmek için geldiğimiz okulumuzda en temel ihtiyaçlarımızın karşılanmıyor olması nedeniyle karşılanmayan yurt ihtiyacımızı, kampüste en çok vakit geçirdiğimiz yer olan MED’de kalarak karşılamak istedik. Kütüphanelerde kalan, belki hayatında ilk defa gördüğü akrabalarında kalan arkadaşlarımızın yalnız olmadığını göstermek için hep birlikte bir gece geçirdik. Şarkılarla ve oyunlarla süren eylemimiz özel güvenliklerin saldırısıyla son buldu. Okulumuzda karşılaştığımız ilk ÖGB saldırısı değil bu, 2 yıl önce de güvenlikler boğazımıza sarılmıştı. Bugün de kendilerinde bizleri tekmelerle ittirerek üzerimize basa basa Merkezi Derslik Binası’ndan çıkarma haddini buluyorlar. Bunun sebebinin ÖGB’lerin saldırılarının rektörlük emriyle gerçekleşmesi olduğunu biliyoruz. Ayrıca saldırı uygulayan güvenliklere dair hiçbir işlem yapılmıyor olması kampüsteki güvenlik şiddetini meşrulaştıran bir zemin hazırlamaktadır. Bizlere yapılan saldırının İTÜ öğrencisine olduğu kadar barınma talebine ve hakları için mücadele eden tüm öğrencilere, üniversiteleri özgürleştirme mücadelemize olduğunu da biliyoruz. Haklı taleplerimiz için ortaya koyduğumuz iradeyle karşılaşan kayyum rektör İsmail Koyuncu çözümü yurt yapmakta değil, kampüse polis sokmakta ve özel güvenlikleri öğrencilere saldırtmakta bulmuştur. Üniversitemizde ÖGB terörünü kabul etmiyoruz!”

‘BU SALDIRILAR KANIKSATILMAYA ÇALIŞILMAKTADIR’

ÖGB tarafından yapılan saldırıların, üniversitelerde yaygınlaştırılmaya ve kanıksatılmaya çalışıldığına dikkat çeken Uykun, güvenlik tacizlerinin tüm okullarda rutin bir pratiğe dönüştürüldüğünü ve kolluk kuvvetlerinin dahi kampüse sokulduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

“Yıldız’da barınma nöbetine edilen müdahalede de, Koç’ta arkadaşlarımızın çadırlarını toplayan jandarmalarda da, kayyum rektörü protesto ettiği için tutuklanan Berke ve Perit’te de bu yıldırma politikasını görüyor ve arkadaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha bildiriyoruz.

Üniversitelerin asıl öznesi olan öğrencilerin, hakkını bile savunmasına tahammülü olmayanlar tarafından üniversitelerde “Okulunuzu bitirin, etliye sütlüye karışmayın.”  Fikri örgütlenmek istemektedir. Fakat bizler deneyimlerimizde ve arkadaşlarımızın gözlerinde görüyoruz ki; bizler bir araya geldikçe haklarımızı alıyor, özgürleşiyoruz. Taleplerimiz etrafında gerçekleştirdiğimiz tüm eylemlilikler boyunca, üzerimize yapıştırılmak istenen “kayıtsız ve örgütsüz” bir kere daha boşa çıkarmış olduk. Pazartesi günü MED’de verdiğimiz mücadele de bizlere yan yana geldiğimizde, birbirimizin gözlerinden aldığımız güçle ortaya koyduğumuz iradeyi gösterdi. İTÜ’lünün sesini şiddetle susturabileceğini sananlara buradan bir kere daha kenetlenerek sesleniyoruz”

Eylem, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek”, “Berke, Perit yalnız değildir”, “Yaşasın öğrenci dayanışması”, ¨Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” sloganları ile birlikte sona erdi.