2016 Rio Olimpiyatları'nda bronz madalya alan İranlı tekvandocu Kimia Alizade, Instagram hesabı üzerinden yaptığı paylaşımla ülkeyi terk ettiğini duyurdu. İranlı yetkililer tarafından sürekli propagandalara alet olduğunu belirten Alizade, bunlardan bıktığını belirterek, "Bu ikiyüzlülüğün, yalanların, adaletsizliğin ve yağcılığın parçası olmak istemedim" dedi. 

Alizade yaptığı paylaşımda, “Merhaba veya hoşçakalın diyerek mi, başsağlığı dileyerek mi başlamalıyım? İran’ın ezilmiş halkına merhaba, İran’ın soylu halkına veda, her zaman yas tutan sizlere baş sağlığı…” diyerek başladığı Instagram mesajında, ülkesini terk ettiğini açıkladı. İran Spor Bakanı Yardımcısı Mahin Farhadizade ise ünlü sporcunun paylaşımını okumadığını belirtip “Ama onun çalışmalarına hep fizyoterapi alanında devam etmek istediğini biliyordum” demekle yetindi.

Alizade, son aylarda İran’ı temsil etmekten vazgeçen üçüncü sporcu. Satranç şampiyonu Ali Rıza Firuzja aralık ayında İsrailli oyuncularla oynamama yönündeki gayrıresmi yasağı protesto ederek takımı bırakmıştı. Üç ay önce de, judocu Said Mollaei, finalde İsrailli bir oyuncuyla karşılaşmaması için bazı müsabakalardan çekilmesi yönündeki emirleri reddedince, güvenlik gerekçesiyle İran’a dönmemişti.

'BİZLER SADECE KULLANDIKLARI ARAÇLARIZ'

Gazete Duvar'da yer alan habere göre, İranlı yetkililerin başarısını kendilerine ve başörtüsüne atfettiğini söyleyerek isyan etti: “Ben İran’da yıllardır kullandıkları, ezilen milyonlarca kadından birisiyim. Bana ne giy dedilerse giydim ve ne emrettilerse tekrarladım. Emrettikleri her cümleyi tekrar ettim. Hiçbirimiz onlar için önemli değiliz, bizler sadece kullandıkları araçlarız”.

‘YALANLARIN PARÇASI OLMAK İSTEMEDİM’

İranlı yetkililerin madalyalarını siyasi amaçları için suistimal ettiğini ama özel konuşmalarında yetkililerin “Bir kadının bacaklarını açması ahlaklı değil” diyerek kendisini aşağıladığını aktaran Alizade, sözlerine şöyle devam etti: “Kimse beni Avrupa’ya davet etmedi ve cezbedici bir teklif almadım. Fakat ev hasreti çekmenin acısını ve zorluğunu kabul ediyorum çünkü bu ikiyüzlülüğün, yalanların, adaletsizliğin ve yağcılığın parçası olmak istemedim.”