İlk uçan araba üretime hazır
Saniyeler içinde arabadan uçağa dönüşebilen AeroMobil 3.0 isimlı araç, Viyana’da Slovak tasarımcıları tarafından tanıtıldı. Araç, dünyanın ilk üretime hazır uçan arabası olması özelliği ile de dikkatleri üzerine çekti.
(İleri - Bilim) AeroMobil 3.0 isimli aracın sunumu Avusturya’nın başkenti Viyana’daki Pioneers Festival’inde yapıldı. Uçan arabayı tasarlayan ve CTO isimli şirketin kurucularından olan Stefen Klein, evlerinin garajında babası ve kardeşiyle ilk prototiplerine başladıkları aracın bugün gerçek bir konsept olması için tam 25 senedir uğraştıklarını dile getirdi.
AeroMobil 3.0 ‘ün arabadan bir uçağa dönüşebilmesi için kokpitin arkasında katlı halde bulunan kanatlarını açması yeterli oluyor. Uçak halinden araba haline tekrar dönerken ise kısa sürede kanatları katlıyor. Slovakya’da tasarlanan araç bu sayede, araba halinde iken hem yol şartlarına uyum gösterebiliyor ve hemde park halinde herhangi bir zorluk yaşamıyor.
Uçan arabanın havalanması için engebesiz arazide veya asfalt bir yolda 250 metrelik bir mesafede hızlanması gerekiyor. İniş yapmak için ise bu rakam 50 metre civarında. AeroMobil 3.0 Rotax 912 motoru sayesinde karada saatte 160 kilometre, havada ise saate 200 kilometre hıza çıkabiliyor. Herhangi bir yakıt istasyonundan rahatlıkla benzin alan bu araç uçuş esnasında saatte 12.5 litre benzin tüketirken karada bu rakam 15 litreyi buluyor.
AeroMobil 3.0’ı kullanmak için pilot lisansına sahip olmak gerekiyor. Bunun yanı sıra standart ve gelişmiş uçaklarda bulunan otomatik pilot,uçuş kontrol sistemleri ve gerekli paraşüt konuşlandırması gibi özellikler de uçan arabanın teknolojileri arasında yer almaktadır.
İleri mühendislik ürünü bu araç havadaki testlerini tamamlamış olsa da henüz satışa sunulmadı. Klein ve ortağı Vaculik’e göre bunun sebebi standart üretim prosesinin kusursuz olması gerektiği yönünde. Aracın tasarımcılarına göre, satışa sunulduğunda fiyatı küçük bir uçaktan daha az fakat hızlı bir spor arabadan daha fazla olacağı yönünde.
UÇAN ARABALAR ve TARİHSEL GELİŞİMİ
Prototip olarak, ilk seri üretim araba olan Ford Model-T’nin uçabilen versiyonunu yapmak isteyen Henry Ford tarafından 1926 da ortaya çıkmış olan bu araç tipi, günümüze kadar bir çok tasarımcı ve firmanın ilgisini çekmiştir. ”Taylor Aerocar” isimli öncü konsept bunların arasından sıyrılmış bir tasarım olsa da kullanıcı dostu ve pratik olmayan sürüş teknikleri yüzünden endüstrinin ilgisinin çekememiştir. Sürüş zorlukları dışında trafik kontrol sistemlerinin ayarlanması konusundaki sıkıntılar da uçan arabalar için hep sorun oluşturmuştur. Günümüzde, gerek aviyonik yani uçuş kontrol sistemlerinin gelişmesi gerek bilgisayar kontrollü rota sistemlerinin büyük mesafe katetmesinden dolayı özellikle son on yıl içerisinde bu araçların popülaritesi artmıştır, aynı zamanda da Uçan arabaların mekanik ve de kontrol sistemlerindeki büyük gelişmeler gerçekleşmiştir. Uçan arabalar fantastik olmalarının yanı sıra trafik problemini neredeyse ortadan kaldırması ve yerde seyir eden araçlara göre daha hızlı seyahat yapabilmesi nedeniyle yakın zamanda daha fazla ilgi çekeceğe benzemekte, bu eğilim neredeyse bütün gelecek bilimciler tarafından da onaylanmaktadır.
Günümüzde bir çok teknoloji firması bu araçları bilimkurgu dünyasından gerçek dünyaya taşırken çevreci olması, zeminde seyir ederken az yer kaplaması ve hızlı olmasının yanı sıra estetik duruşuna da önem vermektedir. Bu araçlar zeminde seyir halindeyken bir anda ve olduğu yerden zemin üzerinde ilerlemeden kakışa geçebilecek şekilde tasarlanması , tasarımcılar için oldukça zorlu bir durumdur. Bunun için en iyi seçenek dikey kalkış yapabilen ama aynı zamanda hem karada hem de havada seyir halinde hızlı ve enerji kullanımı anlamında verimli olan bir sistem geliştirmektir. Bu tarz bir uçan araba için en önemli girişimi 2013 yılı Mayıs ayında Amerika Birleşik Devletleri Massachusetts ‘de bulunan ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü mezunları tarafından kurulan Terrafugia isimli şirket TF-X isimli uçan araba konsept tanıtımı ile yapmıştır.