Ankara’da Hacettepe Üniversitesi, DİSK’e bağlı Sosyal-İş Sendikası’na üye toplam 24 işçiyi "küçülme" gerekçesiyle işten çıkardı. Sosyal-İş Sendikası’nın yetkili olduğu ve iki dönem toplu iş sözleşmesi imzaladığı üniversite yönetimi, işten çıkardığı 24 işçinin toplu iş sözleşmesine dahil olmadığını iddia etti. Sendika işten çıkarılan işçilerin işe iade edilmeleri için dava açtı.

Hacettepe Üniversitesi sosyal tesislerinde yaklaşık üç yıldır çalıştığını söyleyen Uğur Algül, işine geri dönmek istediğini dile getirdi. Üniversite yönetiminin "küçülme" gerekçesini sahici bulmadığını kaydeden Algül, “Yerleşke içindeki özel işletmeler kâr elde ederken üniversite yönetiminin kendi işletmelerinin zarar ettiğini söylemesi ilginç geliyor. Bence üniversitenin kendi işlettiği yerler özelleştirilmek isteniyor” dedi.

DERDİM İŞİMİ İYİ YAPMAKTI

BirGün’den Nisa Küçük’ün haberine göre; haksız yere işten çıkarıldıklarını belirten Algül, şunları ifade etti: “İşten çıkarılınca verilen tazminatla borçlarımı kapattım. İşten çıkarılmadan önce borcu kapasam rahatlayacağım diyordum. Şimdi borcu kapattım ama işim yok. Önceden en azından bir işim, düzenli bir maaşım vardı. Bir hatamız olsa, yanlış bir davranışımız olsa işten çıkarmaları anlayacağız. Elimden geldiğince işimi en iyi şekilde yapıp maaşımı almaktı derdim. Eşim ve oğlum var, onlara bakmakla yükümlüyüm. İş arıyorum ama iş yok. Şimdi bana bin 200 TL işsizlik maaşı bağladılar. Ülkedeki enflasyon ortadayken bin 200 TL ile nasıl geçinebilirim? Kanundan kaynaklı da bir sorun yaşadım. Aldığım işsizlik maaşı 2021’in asgari ücretinin yarısı. 2022’nin asgari ücretinin yarısını alabilmem için 2022’de en az dört ay çalışmam gerekiyormuş. Kaç yıldır çalıştığım iş yerinden haksız yere işten çıkarılıyorum ve işsizlik maaşım bin 200 TL. Bu işçi nasıl geçinecek diyen yok. Kiram 800 TL, işsizlik maaşımdan 400 TL kalıyor. Ne yapacağım bilmiyorum.”

Yemekhanede aşçı olarak çalışan Soner Kaya ise, “İki buçuk yıldır çalışıyordum. Şu an nasıl geçineceğiz diye kara kara düşünüyorum. İş arıyorum, iş yok. Evim kira, ailem memlekette. Sadece kendimi değil, bu durum onları da etkiliyor. Onlara bakmakla yükümlüyüm. Sendika işe dönüş için dava açtı, umarım kazanılır. İşime dönmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

DİSK’İ TASFİYE ETMEK

DİSK Sosyal-İş Ankara Şube Başkanı Aydın Kaplan, 24 işçinin yarısının Aralık ayında diğer yarısının Şubat ayında işten çıkarıldığını hatırlattı. İşten çıkarılmaların ardında siyasi nedenlerin olduğunu düşündüklerini ifade eden Kaplan, “Burası, DİSK’in kamuda yetkili olduğu tek iş yeri. Alenen söylemeseler de DİSK’i kamudan tasfiye etmek istiyorlar, yaptıkları uygulama buna çıkıyor” diye konuştu.

100 KİŞİ İŞSİZ KALABİLİR

Üniversite yönetiminin 2021 Eylül ayında imzaladıkları toplu iş sözleşmesine uymadığını söyleyen Kaplan, şunları kaydetti: “4A’lı işçilerin toplu iş sözleşmesine dahil olmadığını iddia ediyorlar. Böyle bir şey yok. Biz işten çıkarılan 4A’lı işçilerle de örgütlenerek yetki belgesi aldık, toplu iş sözleşmesi imzaladık. Bu konuyla ilgili mahkemeliğiz. İşletmelerin zarar ettiğini bundan kaynaklı ‘küçültmeye’ gittiklerini öne sürüyorlar. Ancak gerçek sebebin bu olmadığı ortada. Bununla beraber şu an çalışan diğer üyelerimize de baskı yapıyorlar. Resmi olmamakla birlikte edindiğimiz bilgilere göre, üniversite yönetiminin 100 kişiyi daha işten çıkaracağı söyleniyor. Yerleşkenin sosyal tesislerinde 280 işçi çalışıyor, işçi sayısının 180’e düşürüleceği yönünde söylentiler var. Şu an çalışan işçilere ‘İşten çıkarılan arkadaşlarınızın yanında olmayın. İşten çıkarılacak 100 kişinin içinde siz de olabilirsiniz’ şeklinde baskı yapmaya çalışıyorlar. Sendika olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız. Çalışma Bakanlığı’na da randevu talebimiz var. Ayrıca TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalara üniversite yönetimi yer açıyor. Bizim toplu iş sözleşmemizin bitimine bir yıl olmasına rağmen sarı sendikalar örgütlenme faaliyeti yürütebiliyor.”