Gazeteciyi darp eden polislere 10 ay taksitle 6 bin TL para cezası!

Gazeteciyi darp eden polislere 10 ay taksitle 6 bin TL para cezası!

Gazeteci Beyza Kural’ı darp ve tehditle gözaltına almaya çalışan polislere 10 taksitle 6 bin TL para cezası verildi.

Gazeteci Beyza Kural’ı 2015 yılında YÖK protestoları eyleminde ters kelepçeleyip tehdit ederek gözaltına alma girişiminde bulunan 3 polisin yargılandığı davanın karar duruşması bugün İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Sanık polisler “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçundan 6 bin TL adli para cezasına çarptırıldı. Bir polis hakkında hükmün açıklanması geri bırakılırken, diğer iki sanık polis daha önce de suç işlediği için haklarındaki hükmün açıklanması geriye bırakılmadı.

6 bin TL adli para cezasına çarptırılan polisler, ödemeyi 10 taksit hâlinde yapacak.

MLSA’dan Çiçek Tahaoğlu’nun aktardığına göre; İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık polisler yine katılmadı.

SANIK AVUKATI: MEMURLAR HATAYA DÜŞÜRÜLDÜ

Sanık avukatı Burak Turan, “Soruşturma izni alınmadan yürütülen bir süreç var, yargılamada durma kararı alınması gerekir” dedi. Polisin Kural’a basın kartını sorduğunu ancak Kural’ın basın kartını göstermediğini iddia etti. Sanıkların “bir hataya düşürüldüğünü” tekrar etti. Ayrıca müvekkilinin kelepçe takma yetkisi olmadığını söyleyerek, Kural’a takılan kelepçeyle polislerin alakası olmadığını da iddia etti.

Kural’ın avukatı Meriç Eyüboğlu ise kötü muamele suçlarının yasaya göre soruşturma iznine tabii olmadığını, bunun İstanbul İdare Mahkemesi kararlarıyla da sabit olduğunu söyledi. Ayrıca olay boyunca Kural’ın basın kartının boynunda olduğunu ve dosyaya sunulan görüntülerde de polisin Kural’ın gazeteci olduğunun farkında olduğunun görüldüğünü belirtti.

KURAL: ÖRNEK BİR KARAR ALINMASI LAZIM

Gazeteci Kural son beyanında şunları söyledi:

“Dava, AYM’nin ihlal kararında belirtilen suçlamalardan açılmadı. Yargılama sanıkların yokluğunda sürdü. Olayın yedi yıl sonrasında bir karar verilecek.

Savcının mütalaası gazeteci olduğumun bilindiğinin anlaşıldığını ortaya koyuyor. Çalışma hakkımın engellenmesi yönündeki mütalaaya katılmakla birlikte her şeyin o kadarla sınırlı olmadığını da belirtmek isterim. Mütalaada da belirtilen görüntüler yaşananların sadece işimi yapmamı engelleme olmadığını da gösteriyor. Ben adliye muhabiriyim, bu adliyenin muhabiriyim. Dava konusunu buraya uyarlarsak, duruşma salonuna girmeme, kapıyı kapatıp izin vermemek çalışma hakkımı ihlal edebilir. İşimi yapmaya çalışırken salonun önünde itilip uzaklaştırılır, kamu görevi üstlenen bir kişi tarafından hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı ve bunu öğreteceği yönünde sözlerle tehdit edilip ders vermeye çalışılır üstüne ters kelepçe takılıp gözaltına alınmaya çalışılırsam sanırım bu, çalışma hakkımın engellenmesinden fazlası olur.

Başından beri yaşadıklarımın münferit olmadığını, gazetecilerin işlerini yaparken karşılaştıkları polis şiddetinin yaygınlığını anlatmaya çalıştım. Ne yazık ki her geçen gün yeni örnekler yaşanıyor. Gazeteciler olarak birbirimizin karşılaştığı şiddete tanık oluyoruz.

Bu davayı önemsiyorum. Nedeni benim davacı olmam değil, çıkacak kararın tam kapının önünde devam eden bu şiddet döngüsüne yapabileceği etki. Cezasızlığa karşı alınacak karar bu döngüyü kırmada bir adım olur.  Onur Yürüyüşü’nde bir polisin engellemeye karşı çıkan gazetecilere ‘gidin AYM’ye başvurun’ demesi kararların onlar tarafından da nasıl takip edildiğine bir örnek.

Bu davanın gazetecilere yönelik suçlara karşı cezasızlıkla mücadelede önemli olduğunu düşünüyorum. Kararınız gazetecilerin sahada karşılaştıkları davranışları ve polislerin eylemlerini etkileyecek. Umarım ihlallere karşı bir adım olarak görülebilecek bir kararla karşılaşırız.”

10 AY TAKSİTLE 6 BİN TL PARA CEZASI!

Gazeteci Beyza Kural’ın ardından iddia makamı 4 Kasım’daki duruşmada verdiği mütalaayı tekrar etti. Mahkeme, sanık polisler hakkında “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali” suçundan 6 bin TL adli para cezasına mahkûm ederek, cezanın 10 taksit hâlinde ödenmesine hükmetti. Sanık polislerden N.D. ‘nin cezası ertelenirken, diğer sanık polis K.A. ve Y.Ş.’nin daha önce de başka bir dosyadan ceza aldıkları gerekçesiyle hükmün açıklanmasını geri bırakmadı.