Gazeteci Süheyla Kaplan hakkında 'Erdoğan'a hakaretten' soruşturma başlatıldı
Gazeteci Süheyla Kaplan hakkında, tutuklu gazeteci Musa Kart’ın karikatürünü paylaştığı gerekçesiyle "Erdoğan'a hakaret"ten soruşturma başlatıldı.
Almanya’nın Hamburg kentinde yaşayan ve Alman vatandaşı olan gazeteci Süheyla Kaplan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yaptığı haberler ve sosyal medyada paylaşımları gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. Kaplan hakkında ihbar sonucu "Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret ettiği" iddiasıyla soruşturmanın başlatıldığı kaydedildi.
Gazeteci Kaplan hakkında Türkiye’de 24 Haziran seçimleri öncesinde sosyal medyada şu anda tutuklu olan gazeteci Musa Kart’ın Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bir karikatürünü sosyal medyada paylaştığı ve "Erdoğan’ın Kandil ve Susurluk planı" şeklinde sosyal medyada yazdığı yorum için "cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla", ‘Tamam kampanyası’ çerçevesince düzenlenen bir etkinlik kapsamında Hamburg’un Sternschanze semtindeki stantta "demokrasi bildirgesi" üzerine yaptığı konuşma nedeniyle "terör propagandası yaptığı" gerekçesiyle soruşturma açıldığı belirtiliyor.
Kaplan’ın Ankara’daki avukatı Arkın Hürtaş bu tür soruşturmalar ile muhalif gazetecilere gözdağı verilmek istendiğini ifade ederek soruşturmaya devam edilmesini ve Almanya’da ifade verilmesi için gerekli hukuki işlemlere başladığını ifade etti.
'ALMAN HÜKÜMETİ OLAYA SESSİZ KALMAMALI'
Soruşturma kapsamında Kaplan’ın Hamburg’daki mahkemede ifade vermesi durumunda davaya bakacak olan avukat Mahmut Erdem ise, ‘’AKP diktatörlüğü tarafından muhalif gazetecilerin susturulmaya ve seslerinin kısılmaya çalışıldığını belirterek "Bir gazeteci hakkında eğer başka bir gazetecinin karikatür paylaşımından dolayı terör propagandası yaptığı gerekçesiyle soruşturma başlatılıyorsa bu bir skandaldır. Türkiye’de hukuk devletinin tüm ilkeleri çiğnenmektedir. Hukuk devletinden söz edilemez. Erdoğan sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da muhalif kesimleri, aydınları, sanatçıları ve gazetecileri tehdit etmekte ve yargılamaya çalışmaktadır. Düşünce ve basın özgürlüğü Alman Anayasası tarafından güvence altına alınmıştır ve anayasal bir haktır. Türkiye’de gazetecilerin sesini kısmaya çalışan AKP iktidarının hedefinde yurtdışında yaşayan muhalif gazeteciler var. Avrupa Birliği dolayısıyla Alman hükümeti olaya sessiz kalmamalı. Gazetecilik suç değildir’"dedi.
'SADECE BANA DEĞİL, YAKINLARIMA DA GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENMEKTEDİR'
Avrupa Postası'nda yer alan habere göre Kaplan, 19 Nisan tarihinde hakkında soruşturma başlatıldığını Ankara’da yaşayan ailesi tarafından öğrendiğini belirterek "İstihbarat ve güvenlik birimleri madem benim sosyal medya hesabımı mercek altına aldı. Almanya’da benim nerde yaşadığım belli, Hamburg konsolosluğunda adresim belli. Buna rağmen Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekiplerinin ailemin yaşadığı adrese kadar gidilerek benim emniyete götürülmek ve ifadem alınmak üzere eve gelmeleri de ayrı bir hukuksuzluk. Bununla sadece bana değil yakınlarıma da gözdağı verilmek istenmektedir" dedi.
TSK’nin 2018 yılında Afrin’e operasyon düzenlemesi sonrasında Alman medyasındaki haberleri çeviren ve sosyal medyada savaşa karşı paylaşımlar yapan gazeteci Kaplan'ın tehdit mesajları aldığı aktarıldı.