Feminist Gece Yürüyüşü'nde gazeteciye ters kelepçeli gözaltı!
O anları KRT TV Muhabiri Hüda Aslan görüntüledi.
ANKA Haber Ajansı muhabiri Gaye Şeyma Can, izlemekle görevlendirildiği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla her yıl Taksim'de düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü sırasında ters kelepçeyle gözaltına alındı. Bir süre polis otosunda tutulan Can, daha sonra serbest bırakıldı.
İstanbul Taksim'de '8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü' kapsamında düzenlenen 21. İstanbul Feminist Gece Yürüyüşü, Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. İstanbul Valiliği'nin kararı doğrultusunda da polis sıkı önlemler alıp, barikatlar kurarken, Taksim ve Şişhane metro istasyonları da kapatıldı. Bunun üzerine kadınlar, Cihangir Katlı Otoparkı önünde bir araya geldi. Karaköy'de toplanan bir grup kadın da barikatları aşarak Taksim'e çıktı.
"Hükümet İstifa" sloganları atılan eylem sırasında, polis müdahale ederek gözaltı işlemine başladı. Polis, bu sırada görüntü almaya çalışan ANKA muhabiri Gaye Şeyma Can'a da müdahale etti. Basın mensubu olduğunu belirterek itiraz etmesine rağmen Gaye Şeyma Can, ters kelepçe yapılarak gözaltına alındı. Bir süre gözaltı aracında tutulan Can, daha sonra serbest bırakıldı. O anları KRT TV Muhabiri Hüda Aslan görüntüledi.
'KÖTÜ OLDUM, BACAKLARIMI HİSSETMEYEREK YERE YIĞILDIM'
Gaye Şeyma Can, gözaltına alınmasıyla ilgili süreci ve yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Gözaltıları çekmeye gitmiştim. O esnada, birkaç polis engellemeye geldi, basın mensubu olduğumu söyledim. Daha sonra bir polis gelerek kamerama müdahale etti. 'Ne yapıyorsun, ben basın mensubuyum' dedim. Daha sonra 'polise mukavemet' gerekçesiyle ters kelepçeyle otobüse götürmeye çalıştı. Hatırladığım kadarıyla dört polis gelip yüzümü otobüse çarparak ters kelepçeli olarak gözaltına almaya çalıştılar. Şeker hastasıyım. Kötü oldum, bacaklarımı hissetmeyerek yere yığıldım. Şeker hastası olduğumu söylediğim halde 'Yalandan yatma, kalk, bayılma numarası yapma' dediler. Artık kendimden geçmeye başlayınca durumu fark ettiler. Araca bindirildikten sonra, birçok polis memuruna durumumu anlatmam gerekti defalarca. Sonrasında kelepçeyi çıkarıp meyve suyu içmeme izin verdiler. Meyve suyunu içtikten sonra kendime geldim. Sonrasında bıraktılar. Ancak bir an neler olacağını bilemedim, gözlerim karardı. Telefonumu aldılar, kurum kartımı aldılar. Bu arada telefonum çaldı, ailemden arayanlar oldu ama açmama izin vermediler. Kötü muameleyle karşılaştığımı söyleyemem ama zor durumda olduğum bilinmesine rağmen iyi bir önlem alınmamıştı. İlk defa böyle bir şey yaşadım.” (ANKA)