Eğitim-İş Genel Başkanı, Saray'ın 2022 planını değerlendirdi: 'Okul öncesi eğitimi gerici faaliyetlere tamamen açıyor olabilirler'

Eğitim-İş Genel Başkanı, Saray'ın 2022 planını değerlendirdi: 'Okul öncesi eğitimi gerici faaliyetlere tamamen açıyor olabilirler'

Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Saray'ın 2022 programında eğitime ilişkin tepki çeken hedefleri "Okul öncesi eğitimi gerici faaliyetlere tamamen açıyor olabilirler" şeklinde yorumladı.

Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, 2022 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda yer alan 'erken çocukluk eğitiminde beş yaşın zorunlu eğitim kapsamına alınması' ile 'esnek zamanlı ve alternatif erken çocukluk eğitim modellerinin oluşturulması' hedeflerinde yer alan muğlak ifadeleri değerlendirdi.

Erbay, "Ne olduğu anlaşılamayan bu cümleyle, Diyanet'i ya da vakıf adı altında faaliyet gösteren tarikatları MEB'in alternatifi yapacaklarını söylüyor, okul öncesi eğitimi gerici faaliyetlere tamamen açıyor olabilirler" uyarısında bulundu.

'EĞİTİMDE DE EN KRİTİK KARARLARI TEK BİR KİŞİNİN BİLMESİ ÇOK ÜZÜCÜ'

Saray'ın 2022'de eğitimdeki hedefini yorumlayan Kadem Özbay, ANKA'ya şu açıklamalarda bulundu. 

"Her şeyden önce ülkede her konuda olduğu gibi eğitimde de en kritik kararları tek bir kişinin bilmesi, Milli Eğitim Bakanı'nın bile Cumhurbaşkanlığı'nın açıkladığı resmi yol haritasından sonra ancak açıklama yapabiliyor olması çok üzücü. Eğitim bu zihniyetin elinde çırpınıyor. Programda, okul öncesinin beş yaşındaki çocuklar için zorunlu olması gerektiği vurgusuna, 'esnek zamanlı ve alternatif erken çocukluk eğitim modelleri oluşturulacak; bu amaçla ihtiyaç duyulan ilave derslikler yapılacak' diye bir ifade çıkıyor. Ne demek bu? Yani eğitimin paydaşları olarak bizler bile öğrenemiyor, anlayamıyoruz ne demek olduğunu."

'OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ, GERİCİ FAALİYETLERE TAMAMEN AÇIYOR OLABİLİRLER'

Sözlerinin devamında Diyanet Başkanı Ali Erbaş'ın 'okul öncesi çocuklarına da ulaşmalıyız' şeklindeki açıklamalarını anımsatan Özbay, "Yeni bir gerici paket olabileceğini düşündürüyor. Ne olduğu anlaşılamayan bu cümleyle, Diyanet'i ya da vakıf adı altında faaliyet gösteren tarikatları MEB'in alternatifi yapacaklarını söylüyor, okul öncesi eğitimi gerici faaliyetlere tamamen açıyor olabilirler. İmam hatip orta okulunda okuyan çocuklar nasıl hafızlık eğitimi aldığında zorunlu eğitime katılmış olarak kabul ediyorlarsa, bahsi geçen bu gerici okul öncesi alternatifine yollanan çocukları da zorunlu eğitime katılmış sayabilirler" değerlendirmesinde bulundu.

'ÖĞRETMENLERİN MESAİ KAVRAMI RAFA KALDIRILABİLİR'

Programda okul öncesi kurumlarına dair hedeflere ilişkin kullanılan 'esnek' ifadesini de 'ürkütücü' bulduğunu belirten Özbay, "Esnekliğin nerede olacağı bile belirsiz. Okul öncesi öğretmenlerinin emeğinin mesai kavramı rafa kaldırılarak sömürüleceğini, işçi sınıfını daha rahat çalıştırmak için öğretmenleri onların çocuklarına bakıcı yapacaklarını düşündürüyor" dedi.

DAHA FAZLA