Dürdane Özkan'ın şüpheli ölümünde otopsi raporu aylardır çıkmadı

Dürdane Özkan'ın şüpheli ölümünde otopsi raporu aylardır çıkmadı

Dürdane Özkan'ın intihar ettiği iddia edilmişti.

Geçen yıl ağustos ayında şüpheli şekilde hayatını kaybeden ve ailesinden şiddet gördüğü iddia edilen Dürdane Özkan'ın otopsi raporu aylardır çıkmadı.

Tokat’ın Turhal ilçesinde 2 oğlu, eşi ve eşinin annesiyle birlikte yaşayan Dürdane Özkan; 20 Ağustos 2022 tarihinde büyük oğlu H.Ö. tarafından evlerinin yanındaki ahırda, kendini asmış bir şekilde bulundu.

Cumhuriyet'ten Gökhan Kam'ın haberine göre H.Ö. kendi imkanlarıyla annesini hastaneye götürürken, hastanede tanıdığı M.A. isimli kişinin yönlendirmesiyle olay tutanaklara intihar olarak geçirildi.

AİLE ÜYELERİ VE M.A.'DAN ŞİKAYETÇİ OLUNDU

İntihar ettiği iddia edilen Özkan’ın cansız bedenini gören yakınları; başının arkasında darptan dolayı durmayan şiddetli bir kanamanın, kollarında çizikler ve morluklar, bacakta yara izlerinin olduğunu ve saçlarının koparıldığını öne sürdü. Özkan’ın kardeşleri ve yakınları, Özkan’ın eşinden ve kayınvalidesinden sürekli şiddet gördüğünü iddia edip ölümün araştırılmasını istedi ve birlikte yaşadığı aile üyelerinden şikayetçi oldu. Özkan’ın kardeşleri ve yakınları, ayrıca, hastanede yanlış ifade verdiklerini iddia ettikleri M.A.'dan şüphelenerek savcılığa şikâyette bulundu.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Şikayetlerin ardından Özkan'ın kayıtlara intihar olarak geçen ölümü hakkında Tokat Turhal Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

OTOPSİ RAPORU ÇIKMADI

Dürdane Özkan'ın şüpheli ölümünün ardından yapılan otopsinin sonucu ise aylardır çıkmadı.

'İSTANBUL'A TAŞINACAKTI'

Şüpheli şekilde hayatını kaybeden Dürdane Özkan’ın kız kardeşi Dudu İngin, Özkan’ın evde sürekli olarak eşi T.Ö.’den, eşinin annesi G.Ö.’den ve eşinin kardeşi Z.A’.dan şiddet gördüğünü, kendisine daha fazla zarar vermelerinden korktuğu için polise gidip şikâyetçi olmadığını öne sürdü. 

Medyakoridoru'ndan Özgen Aydos'un haberine göre ise Dürdane Özkan’ın ölümünden 2 gün sonra İstanbul’a taşınacağını ve bu nedenle çok mutlu olduğunu dile getiren Dudu İngin, bu duruma kayınvalide G.Ö.’nün karşı çıktığını ve tartıştıklarını söyledi. İngin, kız kardeşinin İstanbul’a taşınacağı için bu kadar mutluyken intihar etmesinin anlamlı olmadığını belirtti.

'HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI'

Şüpheli ölüme ilişkin dosyayı takip eden avukat Yiğit Beşok da ölüme ilişkin ciddi şüphelerin olduğunu kaydederek, "Öncelikle bir kişinin hayatından tümüyle vazgeçmesi yani intihar etmesi durumunda, ilk olarak intihar eden kişinin sosyodemografik durumuna akabinde buna bağlı psikiyatrik hastalıklar, sosyal nedenler ve psikolojik nedenler araştırılır. Daha sonra ise kişinin bu olaya biyolojik ve genetik yatkınlığı ya da fiziksel hastalıklar taşıyıp taşımadığına bakılır. Olayımızda ise maktulün bu hususların hiçbirini vefat tarihinde taşımadığı görülmektedi" dedi.

Beşok, "Maktul, müvekkillerin ve tanıkların da bahsettiği üzere eşinden uzun süre şiddet görmüştür. Bu şidde,t eşinin yanı sıra kayınvalide tarafından da fiziksel ve psikolojik olarak devam ettirilmiştir. Burada en önemli ve dikkat edilmesi gereken husus, yıllardır maktule uygulanan şiddetin biriktirdiği acı ile bir intihar eyleminin gerçekleşmediğidir. Çünkü maktulün hayatındaki en mutlu gününde intihar etmesi hayatın olağan akışına aykırıdır" ifadelerini kullandı.

'BUNUN BİR İNTİHAR DEĞİL CİNAYET VAKASI OLDUĞU ANLAŞILMIŞTIR'

Şüpheli ölüme ilişkin değerlendirmelerine devam eden Beşok, şunları söyledi:

"Maktul, şüpheli ölümden birkaç gün önce kardeşlerine ve yakınlarına İstanbul’a taşınacağı ve onlara yakın olacağı için çok mutlu olduğunu, içi içine sığmadığını, eşyalarını toparladığını İstanbul’a taşınırken yanında götüreceği yiyecekleri yola çıkarken almak üzere komşularının dolabına koyduğunu fakat kayınvalidenin İstanbul’a taşınmak istemediğini ve tartıştıklarını beyan etmiştir. Şüpheli ölümün gerçekleştiği gün ve saatte evde maktulün oğlu, kayınvalidesi ve görümcesinin olduğu, maktulün mutfakta yemek yaptığı sırada bir anda yemeği bırakıp ocağın dahi altı yanar vaziyetteyken bahçede oturan kayınvalide ve görümcesinin önünden geçip 3-5 metre yanındaki ahırda iple kendini asması inandırıcı olmamakla birlikte müvekkillerin defin öncesi maktulün yıkanması sırasında gördükleri bunun bir intihar değil cinayet vakası olduğu iyice anlaşılmıştır. Defin öncesi maktulün kafa arka kısımdan akan durmayan şiddetli bir kanamanın olduğu, kollarında çizikler ve morluklar, bacakta yara, saçlarda koparılma ve burun üzerinde yaralar olduğu görülmüştür.

'SOMUT DELİLLER MEVCUT'

Şu an savcılığa intikal etmiş bir şikâyetimiz söz konusu, şikayetimize ek olarak dosyaya CMK 157. madde kapsamında gizlilik kararı talep etmiş bulunuyoruz. Savcılık bu talebimizi kabul etmiş ve gerekli işlemleri başlatmıştır. Bu işlemlerin artık son safhalarına gelindiğini düşünmekteyiz. Ayrıca soruşturmanın selametini, işleyişini bozmamak adına burada bahsetmediğimiz birçok husus ve somut delillin mevcut olduğunu da belirtmek isterim. Bu hususları burada bahsetmemiz durumunda şüphelilerin delil karartma, suçtan kaçmaya yönelik eylemler hazırlamasına yardımcı olacağından daha fazla detaya girmeyi doğru bulmuyorum. Bu şüpheli ölümün birçok karanlığa hapsolup giden kadın cinayetleri içinde yer almasına izin vermeyeceğimizi, sonunda adaletin tecelli edeceğine inandığımızı, sorumluların en yüksek şekilde ceza alması için ise sonuna kadar mücadele edeceğimizi belirtmek isterim."

DAHA FAZLA