Doğa Koleji öğrenci velilerinden Milli Eğitim'e dilekçe

Doğa Koleji öğrenci velilerinden Milli Eğitim'e dilekçe

Görev yapan öğretmenlerine aylardır maaş ödememesiyle gündeme gelen Doğa Koleji Okulları’nda eğitim gören öğrencilerin ailelerinin ve öğretmenlerin yanında olduğunu duyuran Veli-Der üyeleri basın açıklaması düzenledi. Maaşlarını alamayan öğretmenlere destek olan Veli-Der üyeleri "Öğretmenlerimizin maaşını verin” diye seslendi.

İleri Haber

Çocukları Doğa Koleji Okulları’nda eğitim gören ailelere ve öğretmenlere destek verdiğini açıklayan Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) üyeleri taleplerini duyurmak ve dilekçe vermek için İstanbul Milii Eğitim Müdürlüğü (MEB) önünde basın açıklaması düzenledi. “Öğretmenlerimizin maaşını geri verin” diye seslenen Veli-Der üyeleri ayrıca “Doğa Koleji’nde yaşananlar eğitimin ticarileşmesinin bir sonucudur. Bu durum parasız, bilimsel, laik ve kamusal eğitimin tüm öğrenciler için en temel ihtiyaç olduğunu apaçık gözler önüne sermiştir” dedi.

Açıklamadan öne çıkanlar şu şekilde:

‘MEB DURUMUN KARMAŞIKLAŞMASINA KATKI SUNUYOR’

“Son günlerde Özel Doğa Koleji Okulları’nda yaşananlar kamuoyunun eğitim hakkını, kamusal eğitimi ve özel okulları çok yönlü tartışmasına neden oldu. Doğa Okulları’nda güvencesiz ve geçici süreli istihdam edilmiş öğretmenlerimizin ve diğer çalışanların ücretlerini alamaması ile başlayan süreç, öğretmenlerin derslere girmemesi, bir anlamda grev yapması ile devam etti. Sonrasında öğretmenlerin haklı olarak derslere girmemesine velilerden gelen destek konunun başka bir boyuta taşınmasına ve tüm ülkenin dikkatinin özel okullara yönelmesi ile sürdü. Sorunun nasıl çözüleceği belirsizliğini korurken, sessizliğini 7 Aralık tarihinde WEB sayfasından yaptığı bir açıklama ile bozan ve konunun birinci dereceden sorumlusu olan MEB ise aslında hiçbir şey söylemeyerek ve soruna müdahale etmeyerek var olan durumun karmaşıklaşmasına katkı sunmaktadır.

‘ÖZEL OKULLARIN YAYGINLAŞMASI TARTIŞILMALIDIR’

Verilen destekle hızla sayıları artan özel okulların eğitim sistemimizin kanayan yeni yarası olmaya başladığı açıktır. Şu an için İstanbul’da özel okul sayısının devlet okul sayısını geçmiş olması, sorunun boyutlarının tahmin edilenden çok daha büyük olduğunu göstermektedir. MEB bunu övünülecek bir gelişme olarak yansıtmaya çalışsa da Doğa Kolejleri’nde ve başka örneklerde olduğu gibi, özel okulların toplumsal bir sorun alanı olmaya başladığını ve oluşan ağır faturayı bütün toplum olarak ödemekle karşı karşıya olduğumuzun görülmesi gerekmektedir.

Yıllardan beri özel teşvikler ve kredilerle, vergi affı ve vergi indirimleriyle, öğrenci başı desteklerle hepimizin olan kamu kaynaklarının aktarılmasıyla yaygınlaştırılan özel okullar tartışılmaya başlanmalıdır.

Eğitimde ticarileşmenin geldiği noktayı son yaşananlar çok iyi özetlemektedir.

‘PARAN KADAR EĞİTİM’İN ÇOK DAHA ÖTESİNE GEÇİLDİ’

Eğitimin geldiği aşama ‘paran kadar eğitim’ anlayışının çok ötesine geçmiş durumda. Eğitim sistemimiz alarm veriyor ve alarm veren çocuklarımız, onların ve memleketimizin geleceği olduğunu unutamamalıdır.

Sayıları 13 bini aşan özel okullarda 1,5 milyona yakın öğrenci eğitim görmekte, 170 binin üzerinde öğretmenimiz çalışmaktadır. Doğa Kolejinde ise 10 bine yakın eğitim emekçisi görev yapmaktadır.  İnsanca yaşayacak ücretin çok altında ücretlerle çalışan öğretmenlerimiz Doğa Koleji’ndeki gibi çoğu zaman ücretlerini dahi tam ve zamanında alamamakta, Zor ve ağır şartlarda çalışan öğretmenlerimiz güvencesizlik koşullarında işsizlik tehdidiyle karşı karşıya kalmaktadır.

Veli-Der olarak Doğa Kolejinde çeşitli yöntemlerle haklarını aramaya çalışan eğitim emekçilerinin ve velilerinin yanındayız. Çocuklarının geleceği için öğretmenlerimizle mücadelelerini birleştiren velilerimizin eylemlerini kendi parasız, eşit, bilimsel, laik ve kamusal eğitim mücadelemizin bir parçası olarak görüyoruz. 

‘TÜM ÖĞRETMENLERE ALACAKLARI ÖDENMELİ, GÜVENCELİ ÇALIŞMA KOŞULLARI SAĞLANMALIDIR’

Özel okullarda hizmet veren başta öğretmenler olarak tüm emekçilerin alacakları bir kerede ödenmeli, öğretmenlerin güvencesiz çalışma koşulları değiştirilerek güvenceli çalışması sağlanmalı, eğitimin anayasal hakkımız olan parasız, eşit, bilimsel, laik ve kamusal niteliğe kavuşturulması sağlanmalıdır.

Bizler biliyoruz ki bütün bu taleplerimiz ancak ve ancak biz velilerin yan yana gelmesi, seslerimizin çığlığa dönüşmesiyle mümkün olacaktır. Veliler, öğretmenler, öğrenciler ve geleceğimiz için kaygılanan bütün yurttaşlarımızla, biz istersek değiştirebiliriz.

Bu vesile ile çocukları için kaygılanan tüm velileri Veli-Der çatısı altında birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz.”

 

 

DAHA FAZLA