Depremzede işçiye yıllık izin kesintisi
Depremzede işçiler hak ihlalleriyle karşı karşıya kaldı.
İskenderun'da Fil Filtre'de çalışan bir işçi, işe gidemediği günlerin yıllık izninden kesildiğini ve patronun yalnızca işe çağırmak için iletişim kurduğunu belirtti.
Depremlerin büyük çaplı yıkıma yol açtığı illerde depremzede yurttaşlar ihtiyaçlarını karşılamak konusunda yaşadığı zorluklarla birlikte, çalıştıkları iş yerlerinin baskı ve hak ihlalleriyle de mücadele ediyor. Deprem bölgelerindeki birçok işçinin kısa süre içinde işbaşına çağırıldığı daha önce gündeme gelirken, benzer ihlaller Fil Filtre şirketinde de yaşandı.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde faaliyet sürdüren şirkette çalışan bir işçi, depremlerden sonra patronun sadece işe çağırmak için kendilerine ulaştığını, işe gidemedikleri ilk bir hafta dışında ise gidilemeyen günlerin yıllık izinden kesildiğini ifade etti. Fil Filtre işçisi, "İşe gitmedik. Kim ne kadar gelmediyse yıllık izinden kesildi. 40 günü geçti hâlâ işe gelemeyen arkadaşlarımız var. İşi bırakanlar da var. Bu süreçte fabrika yönetiminden ne arayan ne soran var. Sadece üretime çağırmak için ulaştılar" diye konuştu.
'FABRİKADA RİSK YOKMUŞ'
Evrensel'den Gözde Meydan'ın haberine göre fabrikada üretimin eskisi gibi devam ettiğini belirten işçi, "Kontrol yapıldı fabrikada, herhangi bir risk yokmuş. Üretim aynen devam ediyor. Bu süreçte işveren bizlere ne bir para ne bir erzak yardımı yaptı. Bırakın bunları bir telefon bile açmadılar. 20’ye yakın arkadaşımız vefat etti. Ne bir başsağlığı var ne bir açıklama. İşe başladıktan sonra eskisi kadar üretim baskısı yapmadılar. Çünkü onlar da farkında kimsenin psikolojisi iyi değil. Evleri yıkılan arkadaşlara fabrikanın karşısında konteyner kent kuracaklarını söylemişler" diye konuştu.
'TOPLANAN PARALAR NEREDE?'
Bu süreçte en çok hissettiği duygunun "sahipsizlik" olduğunu belirten işçi, canlı yayın şovunda toplandığı iddia edilen ancak akıbeti belirsiz olan paraları da hatırlatarak, "Burada dernekler, siyasi partiler dışında kimse insanlara sahip çıkmadı. Hepimizin ortak duygusu sahipsizlik. Bir felaket yaşanıyor, ne yıllarca alın teri döktüğünüz fabrika acınızı umursuyor ne vergi ödediğiniz devlet imdadınıza yetişiyor. Vali istifa etmiş, sağlık müdürü milletvekili olmak için istifa etmiş. İçişleri Bakanı çıktı zeytin peynir diyor, toplanan paralar nerede?" sözleriyle tepkisini dile getirdi.
'HESAP SORULMALI'
Depremin ardından yaşanan yıkımın bu denli büyük olmasının yönetim anlayışı olduğunu belirten işçi, "20 yılda öyle çektik ki bunların hesabı sorulmalı. Sadece bu deprem sürecinde yaşadıklarımız değil, en tepeden en aşağı yolsuzluklar açığa çıkarılmalı. 20 yıl önce böyle düşünmüyordum ama şimdi böyle bakıyorum. Türkiye’de tüm yöneticilerin nerede ne kadar yatırımları var, bunlar halka açıklanmalı, şeffaf davranmalılar. Millet İttifakı bunu ne kadar yapar derseniz çok da yapacaklarını düşünmüyorum. Sadece beşli çeteden bahsediliyor ama bu memlekette sadece onlar yolsuzluk yapmadı. Hepsi tek tek açıklanmalı" ifadelerini kullandı.