Malatya'daki Mil-May Tekstil’de BİRTEK-SEN'e üye olan 6 depremzede işçi, tazminatsız şekilde işten çıkarıldı. İşten atılan işçiler, çalıştıkları dönem boyunca yaşadıkları hak gasplarına işaret ederken, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen de mücadele edeceklerini ifade etti.

Maraş merkezli depremlerin yıkıma yol açtığı kentlerden Malata'da Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) bulunan Mil-May Tekstil’de, Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası'na (BİRTEK-SEN) üye olan 6 işçi işten atıldı. Tazminatları ödenmeden işten çıkarılan işçiler, imza dayatmasında bulunan patrona karşı fabrika önünde BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in de katılımıyla açıklama yaptı.

Evi ağır hasarlı olduğu için köye taşınmak zorunda kalan ve 15 aydır çalıştığı şirkette işten çıkarılan isimlerden olan Fadime Çelik, "Makine kullanmayı öğrendim, kullanamadan işten çıkarıldım. İşe gelemedim, maaşım yatmadı. Parasal çok sıkıntı yaşadım bu süreçte. Kredi kartı borcum var, durumum da iyi değildi. Hiçbir şeyim kalmadı, eşyalarımı bile çıkaramadım. Şimdi de işten çıkarıldım. Gerekçe olarak da 'Üretim az, asgari ücret de arttı' denildi. Mağdur edildik, hepimizin hakkını versinler" ifadelerini kullandı.

'BİRÇOK İŞÇİYİ TEHDİT EDEREK İŞTEN ÇIKARDILAR'

Evrensel'den Berfin Güler'in haberine göre uzman şef olarak çalışan Sultan Bulut, 3 yıldır çalıştığını ve 2 yıldır uzman olduğunu belirterek, son dönemde çok fazla mobbinge maruz kaldığını söyledi. Bulut, "Depremden bu yana sürekli yerim değişti; paket yerim değişti, bant kısmına alındım vesaire… Bununla birlikte üzerime çok fazla yük yıktılar" dedi.

Bir hafta içinde iki kere fabrikada sabahlayarak çalıştıklarını da söyleyen Bulut, "Sonrasında da yarım gün tekrardan çalıştık. Bu mobbingi kabul etmediğimde ise ütü paket şefi tarafından çıkışım verildi o gün. Gerekçesi ise ‘Eleman fazlalığı var, yollarımız ayrıldı’ oldu. Beyaz yakalı olmama rağmen asgari ücretle çalıştırıldım, şimdi de işten çıkarıldım. Çıkışım yapılırken de bir kağıt imzalatmaya çalıştılar, imzalamazsam da paramı vermeyeceklerini söylediler. Birçok işçiyi de tehdit ederek, mobbing uygulayarak tazminatsız işten çıkardılar. Çok hakkımız yendi, hakkımızı istiyoruz" diye konuştu.

'FABRİKADA KALAN AİLELERİN ÇOCUKLARINI ÇALIŞTIRDILAR'

Oğuz Kala ise işe başladığından beri sürekli fazla mesaiye kaldığını anlatarak, "Bazı günler sabahladım, bazen 35-36 saat çalıştık. Mesai ücretlerimizi ise elden veriyorlardı, maaşlarımıza yansıtmadılar" dedi.

Depremden sonra fabrikada kalan ailelerin çocukları olduğunu, işlerin çok olduğu dönemde onların da çalıştırıldığını söyleyen Kala, patronun uzman ve uzman olmayan şeklinde işçiler arasında ayrım yaptığını ifade etti. Kala, "Bu ayrımdan dolayı ses çıkardığımızda ise bizim üzerimize geliyorlar. Bütün haklarımızın arkasındayız, haklarımızın verilmesini istiyoruz" diye ekledi.

'GÜNLERCE PARKTA, CAMİDE KALDIM; ŞİMDİ DE İŞTEN ÇIKARILDIM'

Depremde evi ağır hasar gören Burhan Elma, kalacak yerleri olmadığı için ailesini başka şehre göndermek zorunda kaldığını belirterek, "Mil-May Tekstil bana kalacak yer olduğunu söyleyerek işe çağırdı ama geldiğimde kalacak yer olmadığını söyledi. Günlerce parkta, camide kaldım. Şimdi de işten çıkarıldım, tazminatımı da alamıyorum. ‘Bir ay sonra vereceğiz’ diyorlar. Tamam da neden bir ay sonra alıyorum? Kalacak yerim yok, mağdurum" dedi.

'MİL-MAY TEKSTİL BARINMA SÖZÜNÜ TUTMADI'

İşçilerle birlikte fabrika önünde açıklama yapan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, Mil-May Tekstil işçilerinin depremlerde aileleriyle birlikte mağdur olduğunu ve bazı işçilerin başka kentlere gitmek zorunda kaldığını hatırlattı. Türkmen, deprem felaketine karşın patronun işçileri çalışmaya zorlandığını ve "Gelmezseniz…" diye tehdit ettiğini belirtti.

İşçilerle birlikte daha önce fabrikanın önünde işten atma tehdidine karşı açıklama yaptıklarını da hatırlatan Türkmen şunları söyledi:

"O günden beri ne yazık ki bu fabrikada yaşanan hak gaspları son bulmadı. Depremden sonra sadece bu fabrika değil, Malatya’da pek çok fabrikada işçilerin büyük çoğunluğu göç etmek zorunda kaldığı için işe gidememişlerdi ve haftalar sonra organizenin içine konteyner ve çadır kentler kurdular. Önce ‘Aileniz ile birlikte size barınma imkanı sağlayacağız, yeter ki gelin’ dediler. İşçiler buna güvenerek aileleriyle birlikte geldiler. 2 hafta sonra, ‘Ailenizi barındıramayız, onlar başının çaresine baksın, sadece siz kalabilirsiniz’ diye aileleri kovdular. Mil-May Tekstil de barınma sözünü tutmadı."

TÜRKMEN'DEN MÜCADELE VURGUSU

Depremzede işçilerin tazminatsız şekilde işten atılmak istendiğinin altını çizen Türkmen, işçilerin haklarını savunmak için sonuna kadar mücadele edeceklerini söyledi.

Türkmen, sendikanın müdahaleleri sonucunda işten çıkarmaların 6 kişi ile sınırlı kaldığını söyledi. Fabrikanın işçilere çok fazla mobbing uyguladığını belirten Türkmen, "İşçi arkadaşlarımızın sadece resmiyette yatırdıkları asgari ücretin üzerinden hesaplanan değil, elden aldıkları fazla mesai paraları da brütlerine yansıtılarak kıdem ihbar tazminatlarının buna göre hesaplanmasını talep ediyoruz" dedi. Patronun bu talebi kabul etmediğini söyleyen Türkmen, "Tazminatlarını aylara yayarak işçileri süründürmek istiyorlar. BİRTEK-SEN var ve biz buna izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

Türkmen, sendika hakkının Anayasal bir hak olduğuna dikkat çekerek, işçilerle birlikte hakları için direneceklerini ifade etti.