Çocukların istismara maruz bırakıldığı Fıkıh-Der'e bağlı kaçak Kuran kursu MEB'in 'ilgi alanına' girmedi!
MEB, en az 20 çocuğun istismara maruz bırakıldığı gerici derneğe bağlı ruhsatsız Kuran kursunun "görev alanında olmadığını" öne sürdü.
Tugay Candan - @TugayCandann
Mail: tugaycandan@ilerihaber.org
MEB, en az 20 çocuğun kurs sorumluları ve eğitmenleri tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığı, İstanbul Ümraniye’de ruhsatsız olarak faaliyette bulunan Fıkıh-Der’e bağlı yatılı Kuran kursunun kendi sorumluluğunda olmadığını öne sürdü.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy geçtiğimiz eylül ayında İstanbul Ümraniye’de ruhsatsız olarak faaliyette bulunan Fıkıh-Der’e bağlı yatılı Kuran kursunda en az 20 çocuğun kurs sorumluları ve eğitmenleri tarafından cinsel istismara maruz bırakılmasını Meclis gündemine taşımıştı.
Ersoy, 03.09.2019 tarihinde, çocukların kursta maruz bırakıldığı cinsel istismarı Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a yazılı bir soru önergesi ile sormuştu. Bakanlığın önergeye verdiği yanıtta, “Bakanlığımızca İstanbul ilinde adı geçen derneğe bağlı olarak yatılı Kur’an kursu faaliyeti yürütmek üzere kurum açma izni/işyeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlenmiş bir kurum bulunmamaktadır. 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna göre açılan yurt ve pansiyonlar Bakanlığımız görev alanında yer almamaktadır” denildi.
‘MEB BU KURSLARLA MÜCADELE ETMELİ’
Yanıta tepki gösteren Ersoy, Bakanlığın okullarda ve kurslarda verilen eğitimin denetleyicisi ve takipçisi olması gerektiğini belirterek laik ve bilimsel eğitimin karşısında herhangi bir eğitim sisteminin uygulanamayacağını ifade etti. Ersoy, “Çocuk istismarı ile mücadele denetimsiz, çoğu zaman ruhsatsız kursların kapatılmasıyla mümkün olacaktır. Eğitim sisteminin uygulayıcısı olan Millî Eğitim Bakanlığı bilimsel ve laik eğitimden tamamen uzak, denetimsiz açılan yatılı kuran kurslarına alan bırakmamalı bu kurslarla etkin olarak mücadele etmelidir” dedi.
[ih2]
‘TEDBİR ALINIYOR MU?’
Ersoy, Millî Eğitim Bakanlığı’nın yanıtlamadığı Fıkıh-Der ile ilgili soruları Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu. Ersoy, önergesinde “Çocuklarımıza vereceğimiz eğitim kuşkusuz laik ve bilimsel temellere dayanmalıdır. Cemaat yurtlarının ve burada sözde eğitim veren “hocaların” çocuklara pedagojik olarak bir katkı sağlamaları mümkün değildir. Yaşanan çocuk istismarları, tehlikenin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı.
HDP'li vekil Ersoy tarafından Oktay’ın yanıtlaması istemiyle yöneltilen sorular şöyle:
- Diyanet İşleri Başkanlığı Ümraniye’de ruhsatsız olarak faaliyette bulunan Fıkıh-Der isimli kuran kursuna herhangi bir ruhsat vermiş midir?
- Ülkemizde faaliyette bulunan kaç tane ruhsatlı yatılı kuran kursu vardır? Bu kursların faaliyetleri denetlenmekte midir? Bu denetimler yapılıyorsa ne sıklıktadır?
- Bu kurslar denetleniyorsa orada eğitim gören çocuklarla birebir görüşmeler yapılıp çocuklara mahremiyet eğitimi ve “istismar” konusunda bilgilendirme yapılmakta mıdır?
- Çocuklarını bu kurslara göndermeyi düşünen velilere herhangi bir uyarı metni göndermeyi düşünüyor musunuz?
- Denetimsiz ve başı boş olan kuran kurslarının açılmalarını önleyecek herhangi bir tedbir alınmakta mıdır?
[ih3]
NE OLMUŞTU?
Ümraniye’de ruhsatsız olarak faaliyette bulunan Fıkıh-Der isimli derneğin yatılı kuran kursunda 20’den fazla çocuğa kurs sorumlusu Ömer Işıktekin, eğitmenler Hacı Serkan Bektaş ile Tarık Bektaş’ın cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıkmıştı.
Kuran kursunda yaşanan istismar, kurstan ayrılan 17 yaşındaki H.R.Ö. isimli çocuğun ocak ayında yaşadıklarını polise anlatmasıyla gün yüzüne çıktı. H.R.Ö. ifadesinde Ömer I., Hacı Serkan B. ve Tarık B.’nin kursta kalan öğrencilere cinsel istismarda bulunduklarını ayrıca şiddet uyguladıklarını belirtti. H.R.Ö’nün verdiği ifadenin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 6 öğrenci de polise giderek şikayette bulundu. İddialar üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
İddianamede 6 çocuğa yönelik “cinsel saldırı” suçunu işlediği belirtilen kurs sorumlusu Ömer I.’nın 145 yıla kadar hapsi istendi. Kursta eğitici olan şüpheli Hacı Serkan B.’nin mağdur öğrenci H.R.Ö. ve Y.E.T.’ye yönelik olarak “zincirleme cinsel saldırı” suçunu işlediği yönünde birden fazla mağdur beyanı bulunduğu belirtildi ve şüphelinin 50 yıla kadar hapsi istendi. H.R.Ö.’ye yönelik olarak “zincirleme nitelikte cinsel saldırı” suçunu işlediği iddia edilen Tarık B.’nin ise 25 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi. Çıkarıldıkları ilk duruşmada iddiaları reddeden 3 şüpheli tutuklandı.
27 Eylül'de görülen ikinci duruşmada ise savcı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 10 Aralık 2019 Salı gününe erteledi.