Çocuk yaşta doğum yapmayı savunan Muttalip Kutluk Özgüven hakkında suç duyurusu
Katıldığı televizyon programında çocuk yaşta doğum yapmayı savunan ve kız çocuklarını ‘süper kadın’ olarak niteleyen’ Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven hakkında suç duyurusu yapıldı. Öte yandan, MEF Üniversitesitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut ise, Özgüven'in doçentlik şartlarını yerine getirmediğini öne sürdü.
Katıldığı programda 12-17 yaş arasındaki kız çocuklarının doğum yapmak için ideal yaşta olduklarını iddia eden ve bu yaştaki kız çocuklarını ‘süper kadın’ olarak niteleyen’ ve tepkiler üzerine çalıştığı İstanbul Aydın Üniversitesi'nden (İAÜ) kovulan Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven’in açıklamaları yargıya taşındı. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer, Özgüven’in suçu övme, çocuğun cinsel istismarı ve suç işlemeye tahrik suçlarından cezalandırılması için suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçesini veren Taşcıer, “Geçtiğimiz hafta Akit TV denen kanalda ifade edilen sözler, tam bir pedofili zihniyetiyle yapılmış, alenen çocuk istismarını özendiren ve insanları bu suça davet eden niteliktedir” dedi. Bu sözleri söyleyen kişinin isminin başında profesör yazmasının, olayın ciddiyetini daha da artırdığını kaydeden Taşçıer, gençlere eğitim veren bir şahsın, kız çocukları hakkındaki karanlık düşüncelerinin toplum adına büyük bir tehdit oluşturduğunu belirterek şunları söyledi:
'BU İFADELER SUÇA DAVETTİR'
“Ülkemizde çocuklara yönelik istismar vakalarının giderek arttığı bir dönemde söylenen bu sözler basitçe geçiştirilebilecek türde değildir. Çocuğun cinsel istismarında Türkiye, dünya listesinde ne yazık ki 3’üncü sırada yer almaktadır. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı son 10 yılda yaklaşık 3 kat artmıştır. TÜİK verilerine göre; Türkiye’deki cinsel suçların yüzde 46’sı çocuklara karşı işlenmektedir. 2002’den bu yana 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yapmıştır. 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı ise 15 bin 937 olarak kayıtlara geçmiştir. Bu çocukların bir kısmı ise yazık ki doğum yaptığı sırada hayatını kaybetmiştir.
Bu sapıkça zihniyete sahip şahsın ifadeleri, alenen suça davettir. Hem kanunlarımızda, hem de ülkemizin imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelerde çocukların istismarı suç sayılmıştır. Çocukların istismar edilmeleri için açıkça çağrı yapan bu şahıs, yine bu karanlık zihniyete sahip kişilerce örnek alınma ve daha çok çocuğun istismara uğramasına yol açma tehlikesini yaratmıştır. Bu şahsın yine kanunlarımızda yer aldığı şekliyle, suçu övme, çocuğun cinsel istismarı ve suç işlemeye tahrik suçlarından cezalandırılmasını tüm çocuklarımız, çocuk sahibi ailelerimiz ve insanlık adına talep ediyorum.”
'DOÇENTLİK ŞARTLARINI YERİNE GETİRMİYOR' İDDİASI
Öte yandan, Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven'in Üniversitelerarası Kurul'un belirlediği doçentlik şartlarını yerine getirmediği iddia edildi. Bu çarpıcı iddianın sahibi ise MEF Üniversitesitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut. Köşe yazısında doçentlik başvurularında SCI-Expanded veya SSCI kapsamındaki dergilerde en az 3 özgün makalenin yayımlanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Erkut, Özgüven'in yayımlanan hiçbir makalesi olmadığına dikkati çekerek, "Dr. Özgüven Türkiye'de hiçbir üniversitede bırakın profesör, doçent bile olmamalı" ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Erkut , geçmişini ‘gazetepencere.com’ adlı internet sitesindeki köşesinde ortaya serdiği Özgüven’in yayımladığı 7 makalesinden hiçbirisinin Web of Science tarafından taranan dergilerde yer almadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
''2004'te doktorasını aldıktan sonra 2009'da Saraybosna'da, 2013'de ise Zirve'de doçent, 2015'te ise Aydın'da Profesör olan Dr. Özgüven'in akademik yükselmesini sağlayan makaleleri inceledim.Dr. Özgüven'in 'uluslararası alan endeksli hakemli dergilerde yayınlanan makaleler' başlığı altında 7 makalesi bulunuyor. Bu 7 makaleden 5 tanesi Türkiye'de yayınlanan dergilerde (ikisi üniversite dergisinde, üçü ise bir şahsın yayınladığı e-dergide); biri Güneydoğu Avrupa'ya odaklı bir dergide (4 yazarlı olarak) yayınlanmış.
Akademik Ahlak Türkiye Twitter hesabı, bir makalesinin ise %58'inin başka kaynaklardan alıntı olduğunu belirtti. Dr. Özgüven'in uzmanlık alanı olan bilgisayar mühendisliğinin ana-akım dergilerinde hiçbir yayını yok.
'BIRAKIN PROFESÖR OLMAYI, YARDIMCI DOÇENT BİLE OLAMAZ'
2012'den bu yana (son 8 yılda) makalesi yok, ama 2015'te profesör olmuş. Belki en önemli nokta şu: Bu 7 makalenin hiçbirisi Web of Science tarafından taranan dergilerde yayınlanmamış. Yani, WoS'da yapılan bir taramada SCI veya SSCI makale sayısı sıfır çıkıyor. Benim yakından tanıdığım hiçbir prestijli üniversitede Dr. Özgüven bırakın profesör olmayı, doktor öğretim üyesi (eski tabir ile yardımcı doçent) olarak bile işe başlayamaz.
Dr. Özgüven'in doçent ve profesör olduğu yıllarda, Üniversitelerarası Kurul'un mühendislikte doçentlik şartı 'Başvurulan doçentlik bilim alanı ile ilgili SCI-Expanded veya SSCI kapsamındaki dergilerde toplam en az üç özgün makale (editöre mektup, özet, derleme, teknik not ve kitap kritiği hariç) yayımlamış olmak' idi. Yani, Dr. Özgüven Türkiye'de hiç bir üniversitede doçent bile olmamalıydı.''