Hüseyin Naval - @huseyinNaval

Rotterdam kentinde bir Kur'an kursunda çocuklara cinsel istismarda bulunulduğu ve şüpheli “imamın” Türkiye’ye kaçtığı iddiaları Hollanda’da tartışılmaya devam ediyor. 10 ila 14 yaşları arasındaki yaklaşık 10 erkek çocuğuna maruz kaldığı belirtilen istismarla ilgili ulaştığımız detaylar oldukça dikkat çekici.

FETÖ’YÜ SUÇLADI, ERDOĞAN’LA TEHDİT ETTİ

Hafta sonu okulundaki çocukları istismar ettiği iddia edilen imamın “Stichting IQRA School” adlı kursun kurucu Abdurrahman Arı olduğu ortaya çıktı. Arı, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda kendisine iftira atıldığını iddia ederek kendini savundu.

Abdurraman Arı açıklamalarında, 'FETÖ' tarafından Hollanda'da Türkiye'yi savunduğu için tehditler aldığını söylerken, istismar haberini yapan gazeteciler hakkında da "Bu şahısların herbirine birçok hukuksal işlemler başlatılacaktır" dedi.

Türkiye'ye kaçmasının ardından İstanbul'da olduğu tahmin edilen imamın şu sözleri ise ayrıca dikkat çekiyor:

"Bu saldırı sadece bana değil, İslam aleminedir. Sessiz kalma bu haksızlığa dur de! Bütün müminlere çağrımdır. Bu mesajı paylaşın. Haksızlığa, adaletsizliğe dur deyin. Bizler yeterince Abdülhamitler feda ettik bu yolda. Artık karşınızda Erdoğanlar var."

ROTTERDAM BELEDİYE KONSEYİ VE POLİSİN GÜNDEMİNDE

İstismar olayının Rotterdam Belediye Konseyi’nde de nisan ayında gündeme geldiği ortaya çıktı. Belediye Başkanı ve komisyon üyelerinin olaydan haberdar olduğu ancak ailelerin “endişeleri” nedeniyle henüz resmi şikayette bulunmadıkları belirtildi. Öte yandan olayın kurbanı olan çocuklarının söz konusu imamla yüzleştikleri de Belediye Konseyi’ne sunulan bilgiler arasında. 

Müslümanların kurduğu NIDA Partisi’den Belediye Konseyi Üyesi Bas van Noppen, Kur'an kursunda yaşları 10 ila 14 arasındaki çocukların istismara maruz bırakılması iddialarıyla ilgili Belediye Konseyi’ne soru önergesi verdi. Van Noppen’in soruları, ilgili komisyon ve Fas asıllı Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb tarafından yanıtlandı.

Van Noppen, "Çocuk istismarının dehşetiyle ülkemizde her zaman acı çekiyoruz" ifadelerini kullandığı değerlendirmesinde "Çocuk istismarının şüphelisi olan kurucu, hafta sonu okulunun 'mali gerekçelerle' iflas ettiğini duyurmuştu. Olayı duyan herkesin, özellikle de kurbanların, çocukların ve ebeveynlerin öfke ve kederi çok büyük" dedi.

‘İTİRAF EDİP KAÇTI’

"Okullarda, sığınma evlerinde ve spor derneklerinde gönüllüler, amirler ve eğitmenler tarafından yapılan çocuk istismarının dehşetiyle ülkemizde her zaman acı çekiyoruz” sözleriyle olayı değerlendiren van Noppen, şu ifadeleri kullandı: “Güney Rotterdam'daki bir hafta sonu okulunda (10 ila 14 yaş arası) çocukların (cinsel) istismara maruz kaldığı iddiasına ilişkin sosyal medyada ciddi uyarılar görüyoruz. Hafta sonu okulundaki çok sayıda çocuğun bu olayın kurbanı olduğu söyleniyor. Çocukların ebeveynleri bu konuda şikayette bulunmayı düşünüyor ancak diğer yandan kurbanların sağlığının ve mahremiyetinin korunmasını da göz önünde bulunduruyorlar. Ebeveynlerin, aynı zamanda hafta sonu okulunun kurucusu olan şüpheliyle de şüphelere ilişkin yüz yüze geldiği de iddia ediliyor. Şüphelinin suçlarını itiraf ettiği ve yurtdışına 'kaçtığı' ifade ediliyor. Çocuk istismarının şüphelisi olan kurucu, hafta sonu okulunun 'mali gerekçelerle' iflas ettiğini duyurmuştu.”

BELEDİYE KONSEYİ’NİN DE ULAŞTIĞI SONUÇLAR AYNI

Ayrıca Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb'e sorular yönelten van Noppen, "Komisyonun olay örgüsü hakkında bilgi sahibi olup olmadığını?” sordu.

Rotterdam Belediye Başkanı Aboutaleb ve komisyon ise “Komisyon yukarıda özetlenen olay örgüsüne aşinadır. Çerçevesi çizilen durum, Komisyon’un halihazırda ulaştığı manzarayla aynı doğrultudadır” şeklinde yanıt verdi. 

POLİS VE BELEDİYE, ŞİKAYET İÇİN UZMAN GÖREVLENDİRDİ

Belediye başkanına failin tutuklanması ve kovuşturmayla ilgili durumu da soran NIDA Partisi Konsey Üyesi B. van Noppen, "Polis, belediye ile birlikte potansiyel mağdurların polise şikayette bulunmaları ya da psikososyal ve/veya tıbbi destek almak üzere CSG’yle iletişime geçmeleri amacıyla uzmanlar görevlendirmektedir" yanıtını aldı.

Van Noppen’in diğer soruları ve bunlara verilen yanıtlar da konunun ciddiyetini ortaya koyuyor:

“Komisyon, kurbanların fiziksel-psikolojik sağlık bütünlüğüne ve mahremiyetine saygı duyulduğunun güvencesini verebilir mi? 
Kurbanların sağlığı ve mahremiyeti, yasal mevzuata uygun olarak, cinsel istismara dair polis, CSG ve savcılık tarafından işletilen tüm süreçlerde güvence altındadır. 
Failin tutuklanması ve kovuşturulmasıyla ilgili durum ne aşamadadır?
Söz konusu hafta sonu okuluyla ilgili cinsel istismar bildirimi polis tarafından yapılmıştır. Olayda ismi geçen taraflarla görüşmelere rağmen, bildirim şikayete dönüşmemiştir. Mağdurun vereceği bilgi esas teşkil eder ve bu bilgi olmadan Savcılığın resmi bir soruşturma ve olası kovuşturma yürütmesi için yeterli gerekçe oluşmamaktadır. Polis, belediye ile birlikte potansiyel mağdurların polise şikayette bulunmaları ya da psikososyal ve/veya tıbbi destek almak üzere CSG’yle iletişime geçmeleri amacıyla uzmanlar görevlendirmektedir.”