'Bu genelge üniversiteleri hapishanelere çevirmeye yönelik bir hamledir'
81 İl Valiliğine gönderilen “Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri” genelgesini, TİP Gençlik Sekreteri Arzum Yalçın ve EŞİK Gönüllüsü Av. Yelda Koçak İleri Haber’e değerlendirdi.
Ersan Kınık
Üniversitelerin açılmasına kısa bir süre kala İçişleri Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine gönderdiği “Üniversitelerde Güvenlik ve Barınma Tedbirleri” başlıklı genelgeyi Türkiye İşçi Partisi (TİP) Gençlik Sekreteri Arzum Yalçın ve Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) Gönüllüsü Avukat Yelda Koçak İleri Haber’e değerlendirdi.
Genelge kapsamında vali başkanlığında üniversite yöneticileri ve güvenlik amirlerinin katılımıyla “Üniversitelerde Huzur ve Güveni Artırma İl Komisyonları” kurulacağı ve üniversitelerin yerleşke binaları, tesisleri ve diğer alanlarına ilişkin risk analizlerinin yapılıp tedbirlerin alınacağı belirtildi.
Genelgede, üniversite öğrencilerinin her geçen yıl daha da büyüyen barınma sorununa ilişkin imkânların artırılacağına ilişkin çeşitli ibarelere yer verildi. Barınma sorunu olan ve maddi durumu yetersiz olan öğrencilere “gerektiğinde” sivil toplum kuruluşlarıyla sağlanan iş birliği kapsamında yardımcı olunacağı ifade edildi.
Ayrıca genelgede barınma sorununun yanı sıra illegal yapılanmaların stant açması ve broşür dağıtma faaliyetlerine müsaade edilmeyeceği belirtilirken, öğrenci kulüplerinin ve kadın platformlarının da üniversite içerisinde faaliyet yürütmesinin önüne geçileceği de belirtildi.
YALÇIN: BU GENELGE, ÜNİVERSİTELERİ HAPİSHANELERE ÇEVİRMEYE YÖNELİK BİR HAMLEDİR
İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeyi “Hapishane Genelgesi” olarak değerlendiren TİP Gençlik Sekteri Arzum Yalçın, “Bu genelge, öğrencilerin barınma problemini çözme kılıfıyla üniversiteleri hapishanelere çevirmeye yönelik bir hamledir” dedi. Seçim sürecine girilen süreçte akademi ve gençlik üzerindeki baskıyı artırmaya yönelik bir hamle olduğunun altını çizen Yalçın “Seçim sürecine hazırlandığımız şu günlerde saray rejiminin yıllardır akademi ve gençlik üzerinde yarattığı baskı duvarını artırmaya yönelik hamlelerine bir yenisini eklemesi tesadüf değildir. Tüm kampüslerde X-ray cihazlarının kurulması, öğrenci kulüpleri ve kadın platformlarının çalışmalarına ‘terörle iltisaklı’ olabilecekleri gerekçesiyle müsaade edilmeyeceğinin söylenmesi gençliğin sesini bastırmaya yetmez” diye konuştu.
‘BARINMA SORUNU, GENÇLERİ DEVLET ELİYLE TARİKAT YURTLARINA YERLEŞTİREREK ÇÖZÜLEMEZ’
Genelgede barınma sorununa dair yer verilen “maddi durumu yetersiz olan öğrencilere kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla burs ve konaklama konularında yardımcı olunacak” ifadesini yorumlayan Yalçın şu sözleri kaydetti:
“Soruyoruz! Bu sivil toplum kuruluşları tarikat ve cemaatler mi? Tarikat ve cemaat yurtlarında kalan gençlerin intihar ettiği bir ülkede gençler, tarikat ve cemaatlere mecbur bırakılamaz. Barınma sorunu gençleri devlet eliyle tarikat ve cemaat yurtlarına yerleştirerek çözülemez”
Yalçın son olarak, tüm öğrencilerin faydalanabileceği devlet yurtları yapılana, tüm tarikat ve cemaat yurtları kapatılana dek mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizerek, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Öğrenciler, üniversitelerimize örmeye çalıştıkları duvarların da, sarayın da tuğlalarını teker teker çekecekler. Elbette bu genelgeyi kabul etmeyeceğiz ve üniversitelerimizde sözümüzü daha gür bir sesle söylemeye devam edeceğiz”
KOÇAK: ÜNİVERSİTELERDEN YÜKSELECEK TEPKİLERİN KISILMASINA DAİR BİR HAZIRLIK
EŞİK Gönüllüsü Avukat Yelda Koçak, İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeyi, üniversite öğrencilerini kriminalize eden ve özellikle de kadın platformlarını hedef gösteren bir genelge olduğuna dikkat çekti.
“Kadın karşıtı politikalar zaten ortadayken, her gün en az 3 kadın öldürülürken, kadın dernekleri veya kadın platformları fark etmeksizin haklarını savunan, kadın hakları mücadelesi veren tüm kadınları ve kadın örgütlerini hedefe koymaktır” diyen Koçak, genelgeyi İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme davalarındaki ret kararlarının üniversitelerin tatilde olduğu dönemde açıklanmış olmasının, üniversitelerden yükselecek tepkilerin kısılmasına dair bir hazırlık olarak değerlendirdi.
‘DEVLET ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMIYOR, YAPMAK İSTEYENLERE DE MÂNİ OLUYOR’
Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet konusunda devletin üzerine düşeni yapmadığını ifade eden Koçak, yapmak isteyenlere de mâni olmaya çalışıyorlar diyerek şu sözleri kaydetti:
“Kadın derneklerini, platformlarını yasa dışı ilan etmeye çalışıyorlar. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılan kapatma davası da bu bağlamda açılmış bir dava. Bu genelge, İstanbul Sözleşmesi’ni savunmayı, kadın cinayetleri durdurulsun demeyi suç saymaya hazırlık genelgesidir ve asla kabul edilemez”
‘ÖĞRENCİLERİ TARİKAT YURTLARINA YÖNLENDİRMENİN KILIFI HAZIRLANIYOR’
Son olarak genelgede yer alan “Barınma sorunu yaşayan öğrencilerin tespit edilerek kamu kurum ve kuruluşlarına ait misafirhanelere yerleştirilecek, gerektiğinde sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği sağlanacak” ifadesiyle öğrencilerin tarikat yurtlarına yönlendirmenin kılıfını hazırladıklarını ifade eden Koçak, “Eşitlik için Kadın Platformu olarak yasalara dokunmayın, uygulayın! Genelgelerle, gece yarısı kararlar ile kadınların kazanılmış haklarına dokunmayın” ifadelerini kaydetti.