Bir eğitim eleştirisinden fazlası: Montsuzlar
Alfabetik sıranın bir dayanışmaya dönüşeceğini hiç düşünmedik. Çünkü; Montsuzlar’ı henüz okumamıştık…
Burcu Adıgüzel
Eğitimci, yazar Ömer Açık, üçüncü kitabı olan Montsuzlar’da bizi bir liseye götürüyor ve okul koridorlarından yaşamın tamamına uzanan felsefi bir öykü anlatıyor. Çok da sürprizli bir öykü. ‘’Olay’’ mahalli, Adana’da bir lise. Okulda lise birinci sınıfa başlayan her çocuğa okul tarafından bir mont verilir. Nedeni bilinmez; bu mont alfabetik sıraya göre dağıtılır. Veysel’in de içinde olduğu sekiz öğrenci, alfabetik sıranın sonunda yer aldığı için montlar onlara yetmez. Montsuz kalırlar. Onlar, okulun Montsuzlar’ıdır artık. A’yı en başa koyup B’yi, C’yi peşine takmak ve en sona da Z’yi yerleştirmek kimin fikridir? Daha da önemlisi hepsinin kışı geçirmek için bir monta ihtiyacı varken neden montlar alfabetik sıraya göre dağıtılır?
V ve Y harfiyle başlayan isimlerinin onları montsuz bırakması nedeniylei Veysel ve Yelda bir hak arama mücadelesine girer… Veysel ve Yelda, mont alan çocukları da bu mücadeleye ikna ve dahil eder. Tüm öğrenciler Aziz Nesin’in ‘’Çocuklarıma’’ ve Can Yücel’in ‘’El Tutuşa Tutuşa’’ şiirlerini okulun duvarlarına asmaya başlar. Veysel tüm bunların bir bedeli olduğunu uzun süre geçmeden anlar; ancak tüm bedellerine rağmen vazgeçmeyeceğini de gösterir.
Ömer Açık’ın hikayelerindeki orijinal kurgu Montsuzlar’a da sinmiş. Yanlış olana itirazın, direnmenin ve dayanışmanın önemini en can alıcı haliyle anlatan öykünün bence en keyifli yanı; tahmin etmediğimiz bir yerden, sürprizli bir şekilde karşımıza çıkarılan konusuydu. Karakterlerin kitabın en başında güldürecek kadar şakalı tanıtımı, sonradan kendini duygusal ve dirençli bir hikayeye bırakması, bu karakter ve hikaye akışının şaşırtıcı öğelerle dolu olması, en güzeli de hikayenin bir gençlik dayanışması çevresinde örülmesi Montsuzlar’ı bir özel hikaye kılıyor.