Basına yönelik ambargoya ilişkin dikkat çeken çıkış: 'Basın İlan Kurumu ‘İletişim Başkanını Koruma Kurumu’ oldu'
CHP'li Utku Çakırözer, gazetelere adaletsiz ilan ambargoları ile BİK'in hesapsız harcamalarını Meclis gündemine taşıdı.
İleri Haber
CHP’li Utku Çakırözer, BİK’in adaletsiz ilan ambargoları ve kurumu zarara uğratan milyonluk harcamalarla ilgili “Basın İlan Kurumu olmuş ‘Basın İnfaz Kurumu’. Olmuş ‘ İletişim Başkanını, RTÜK Başkanını Koruma, Kollama Kurumu.’” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, gazetelere adaletsiz ilan ambargoları ile Basın İlan Kurumu’nun (BİK) hesapsız harcamalarını Meclis gündemine taşıdı. Genel Kurul’da bir konuşma yapan Çakırözer, ülkede basın özgürlüğünün önünde sayısız engel olduğunu dile getirirken, bu engellerden birinin de düzenleyici kurum olması gereken BİK ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) işlevinden sapması olduğunu söyledi.
Sadece 2020 yılında gazetelere 803 günlük resmi ilan cezası uygulandığını hatırlatan Çakırözer şu değerlendirmelerde bulundu:
“Cumhuriyet'e 110 gün, BirGün'e 112 gün, Evrensel'e hiç ilan verilmediği gibi üstüne 65 günlük yeni ceza, Korkusuz'a 29, Sözcü'ye 17 gün ilan kesme cezası verildi. Yeni Asya gazetesine 28 Ocak 2020'den buyana 440 gündür ilan verilmiyor. Bu yılın ilk üç ayında ise, sadece Evrensel ve BirGün'e 15 günlük ilan kesme cezaları verilmiş. Başlığı beğenmedik, beş gün ceza. Köşe yazısını beğenmedik, üç gün ceza. Grup Başkan Vekilimiz Özgür Özel açıklama vermiş, beş gün ceza. Cumhuriyet muhabiri hâkim karşısına çıktı diye Evrensel haber yapmış üç gün ceza. İşin daha da vahimi ise Mart ayında Anayasa Mahkemesi’nin Basın İlan Kurumu’nun Korkusuz Gazetesi’ne verdiği ilan kesme cezasına ‘Basın ve ifade özgürlüğünün ihlalidir’ dedi. Mürekkebi bile kurumadan Evrensel'e beş, BirGün'e iki gün ilan cezası verildi.”
‘İLETİŞİM BAŞKANINI KORUMA KURUMU’
Çakırözer, gazetelere şikayet dahi olmadan resen başlatılan soruşturmalar sonucunda verilen cezaların tarihte hiç görülmediği kadar arttığını açıklarken, “Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın Başkan Yardımcısı. Patronu Fahrettin Altun'la ilgili hangi haber çıksa hemen şikâyet, hemen ceza. Bunun adı açık seçik ‘sansürdür.’ Bu iktidarın 28 Şubat’ta şikâyet ettiği ne varsa aynısını bugün Basın İlan Kurumu yapmakta. Basın İlan Kurumu olmuş ‘Basın İnfaz Kurumu, olmuş İletişim Başkanını, RTÜK Başkanını Koruma, Kollama Kurumu’. Gerçekleri yazan, halkı bilgilendiren haberlere hiç tahammül yok. Bu cezalar, halkın haber alma hakkını engellerken, basın özgürlüğünü de tehdit etmekte. Yapılması gereken bellidir. Basın İlan Kurumu gibi resmî ilan gücünü, yani para gücünü elinde tutan ve iktidar tarafından oluşturulan bir kurumun haber içeriklerinde etik denetim yapması doğru değildir. Bundan vazgeçilmelidir ya da bu haksız, hukuksuz cezaların son bulması için ilan kesme cezaları ancak ve ancak mahkeme kararı sonrasında verilebilmelidir” diye konuştu.
‘PELİKANCILAR, TURKUAZCILAR KURULU’
BİK’in yapısına da dikkat çeken Çakırözer, “36 kişilik Basın İlan Genel Kurulu’nda hükûmeti temsilen ilan veren idarelerin bağlı olduğu bakanlıkların üst düzey temsilcileri olurdu. Şimdi, bu yapı ortadan kaldırıldı. İletişim Başkanı’nın ekibi, Turkuazcılar, Pelikancılar oturuyor o koltuklarda. Komisyonlar var ama toplanmıyorlar” dedi. Kurum içindeki olağan dışı personel değişimlerine de gündeme getiren Çakırözer, “Bir yıl içinde kurumda çalışan personelin yüzde 23'ü yer değiştirmiş, ya görevinden alınmış ya başka yere atanmış. Sanki AKP gitmiş yerine başka bir iktidar gelmiş ki iktidar değişse bile bu yapılan doğru değildir” dedi.