Barutçu Tekstil önünde direniş sürüyor

Barutçu Tekstil önünde direniş sürüyor

İşten atılan işçilerin direnişi 112. gününe girdi.

Barutçu Tekstil'de sendikaya üye oldukları için işten atılan 9 kadın işçinin direnişi devam ederken; mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan işçiler, sendikalı olarak çalışmak istediklerini belirtti.

Bursa'da Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) faaliyet gösteren Barutçu Tekstil'de Öz İplik-İş Sendikası'na üye olan 9 kadın işçi işten atıldı. Önce 4, yaklaşık bir ay sonra ise 5 işçi işten çıkarılırken, fabrika önünde başlayan direniş de 112. gününe girdi. 

BirGün'den Dilan Esen'e konuşan ilk işten çıkarılanlardan Emine Varol, 6 senedir Barutçu’da çalıştığını söyleledi. Sendikalaştıkları için işten çıkarıldıklarını ancak yönetimin bunu yalanladığı belirten Varol, "Merak etmiyoruz ama kaç kişisiniz?" şeklinde sorular yöneltildiğini söyledi.

'SENDİKANIN GİRMESİNİ İSTİYORUZ'

Varol, "İşten çıkarıldığımızdan beri direnişteyiz. Hakkımızı bize yatırdılar ama işimizi geri istiyoruz. Hakkımızı, sendikanın içeriye girmesini istiyoruz. Sadece kendimiz için değil çocuklarımız için de direniyoruz. Kar, kış, yağmur çamur demeden bu kapının önündeyiz" ifadelerini kullandı.

'DAHA İYİ BİR YAŞAM İÇİN DİRENİYORUZ'

Kendileri çıkarıldıktan sonra çalışan işçilere sendikalı olmamaları için baskı yapıldığını vurgulayan Varol, "Biz işten çıkarılmadan önce müdür, ‘İçeride 4 hain var’ diye isimlerimizi istemiş. Bizi her türlü engellemeye çalıştılar. Zaten pazartesi günü de burada kimyasal tankları koydular, zehirlendik, hastanelerdeydik. Gözlerimiz yaşardı, öksürme, mide bulantısı belirtileri oluştu. 3’er tonluk amonyak tanklarıymış. Lütfü Barutçu bunu yalanlasa da hiçbir yalanımız yok. Bizim yalanımız yok, ezilen biziz, onlar ezenler. Biz işimizi, hakkımızı, sendikayı fabrikaya sokmak istiyoruz. Daha iyi yaşam için direniyoruz. Herkese sesleniyorum, bizi burada yalnız bırakmasınlar. Dayanışmayla daha güçlü hissediyoruz" diye konuştu. 

"100 liranın 10 lira kadar değeri var" diyen Varol, yaşadığı yoksulluğu ise "3 çocuğum var, ne kadar pahalı bir hayatta yaşıyoruz. Bugün aldığını yarın aynı fiyata alamıyorsunuz. İçeride öldüremediklerini dışarıda öldürmeye çalıştılar ama başaramadılar" sözleriyle anlattı.

'PATRONUN BİZİ YIKAMAYACAĞINI GÖRMESİNİ İSTİYORUZ'

Yaklaşık bir ay önce işten çıkartılan İlknur Gümüşten ise "Arkadaşlarıma sendikayı anlatıyordum, sendika gelince haklarımız olacağını söylüyordum. 4 arkadaşımız dışarıda biz de içeride uğraşıyorduk ama işten çıkardılar. Ama ben çalışmaya devam etmek istiyorum, fabrikanın sendikayı kabul etmesini istiyorum" dedi.

"Dimdik ayaktayız, patronun bizi yıkamayacağını görmesini istiyoruz" diyen Gümüşten, "İşçiler olmazsa patron da yok. Bu fabrikayı kurduysa işçilerin sayesinde. Şu anda çalışmıyorum, işsizim, işsizlik maaşı da almıyorum, kiradayım. Nasıl yetişeceğimi bilmiyorum. Düşüncesizce sendikalıyım diye işten çıkarttılar, çalışmaya ihtiyacım olduğunu bilmesine rağmen. Ailemden ve sendikadan destek almasam halim çok kötü olur" ifadelerini kullandı.

Gümüşten, taleplerini ise "Sendikayı kabul etmesini ve bizi işe geri almasını istiyoruz. Hiçbir sıkıntı yoktu. Benden memnun olmasalar 4 ay çalıştırmazlardı. Benim sendikalı olduğumu duyduktan sonra mı çıkartıyorlar? ‘Küçülmeye gidiyoruz’ dediler. Kendisi ekonomik krizi düşünürken sendikalı olmamız mı ona fazla geldi?" sözleriyle dile getirdi.

'AMONYAN YÜKLÜ ARACI BİLEREK BIRAKTILAR'

Barutçu Tekstil’in önünde direnen işçilerin zehirlenmesine ilişkin dün Öz İplik-İş Sendikası Bursa Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirildi. Öz İplik-İş Örgütlenme Uzmanı Serkan Açıcı, fabrika yönetiminin direnişi kırmak istediğini belirterek amonyak yüklü aracın kasıtlı olarak alana getirildiğini aktardı.  Açıcı, "Amonyak tanklarının bulunduğu aracı fabrika normalde iplik taşıma işi için kullanıyordu. Sendikanın aracı uzun zamandır sabit şekilde fabrikanın karşısındaki direniş alanımızdaydı. Yerini değiştirmiyoruz. Fabrika sahibi Lütfü Barutçu da bunu biliyordu. Amonyak yüklü aracı, ses aracımızın arkasına bilerek bıraktılar" dedi.

Ellerinde sağlık raporlarının, video görüntülerinin bulunduğunu ifade eden Açıcı, olaya ilişkin soruşturma açıldığını belirtti. Uluslararası İş Güvenliği Uzmanı Ahmet Tatar ise işçilere yönelik müdahaleye ilişkin hazırladığı raporları ve tespitlerini paylaştı. Tatar, yaptığı incelemeler sonucu amonyaklı maddenin kasti olarak işçilerin bulunduğu alana bırakıldığının tespit edildiğini ifade etti.