Baraj mağduru köylülerin durumuna hekimlerden isyan: 'İnsanlar tozun içinde, nefes almak bile zor'

Baraj mağduru köylülerin durumuna hekimlerden isyan: 'İnsanlar tozun içinde, nefes almak bile zor'

Isparta'da baraj mağduru olan Darıbükü köylülerinin talebi üzerine bölgede bir inceleme gezisi düzenleyen Isparta Burdur Tabip Odası heyeti adına açıklama yapan Dr. Aysel Divarcı, bölgede gördüklerinin korkunç bir manzara olduğunu belirterek, “İnsanların yeni yaşam alanları tam anlamıyla oluşturulmadan burada baraj inşaatına başlanmış. İnsanlar tozun toprağın içinde kalmışlar. Biz nefes almakta zorlandık, nasıl korkunç bir şey. İnsanlar korkunç derecede mutsuzlar. Bu adeta zulüm gibi. Devlet eliyle bir proje yapacaksanız, insanlara daha iyi bir hayat sunacaksanız ancak o zaman yerinden edebilirsiniz. Aksi halde onlara bu kadar ağır mutsuzluk yaşatamazsınız” diye konuştu.

Isparta’nın Sütçüler ilçesinde inşa edilen ve ilçeye bağlı Darıbükü köyünün büyük kısmını su altında bırakan Kasımlar Barajı ve HES projesinin yarattığı insanlık dışı mağduriyet, hekimleri de isyan ettirdi.  Aylardır sorunlarına çözüm arayan baraj mağduru köylülerin talebi üzerine bölgeye giden Türk Tabipler Birliği Isparta Burdur Tabip Odası heyeti, insanlık dışı koşullarda evlerinden edilen ve 50 metrekarelik beton kafeslerde yaşam mücadelesi veren köylülerle görüştü.

DR. AYSEL DİVARCI O KÖYDEKİ KORKUNÇ MANZARAYI ANLATTI

İnceleme gezisinin ardından bir açıklama yapan Isparta Burdur Tabip Odası Denetim Kurulu Üyesi Dr. Aysel Divarcı, Darıbükü köyünde korkunç bir manzara ile karşılaştıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Bize ulaşan köylülerin şikâyeti üzerine Isparta Burdur Tabip Odası Başkanı Mehmet Ali Gökçe ile birlikte Darıbükü köyüne gittik. Eski köy yerleşimini ve barajın suları altında kalacak olan evlerin yerine köylülere yapılan yeni evleri gördük. Bu projede insanların yeni yaşam koşulları tam olarak sağlanmadan inşaat çalışmalarına başlanmış. İnsanlar tozun toprağın içerisinde kalmışlar. Nasıl kötü bir manzara, anlatılır gibi değil. Korkunç bir şey, biz nefes alamadık. Köylülere burada yaşanacak bir alan bırakmamışlar. Yeni yerleştirildikleri yerde ise yaşanılır bir şekle getirilmediği için insanlara resmen ölüm gösterilip sıtmaya razı edilmiş gibi bir durum var. Hatta sıtma bile değil yaşadıklar. Çok mutsuzlar, korkunç mutsuzlar.”

‘İNSANLAR BURADA RESMEN ZULME TERK EDİLMİŞ’

“İnsanlara bu kadar ağır bir mutsuzluk yatamazsınız”  diyen Dr. Aysel Divarcı, “İnsanlar burada resmen zulme terk edilmiş gibi. Devlet eliyle insanlara daha iyi bir koşul sağlayacaksanız, daha mutlu edecekseniz ancak o zaman insanları yerinden edebilirsiniz. Ama insanları daha mutsuz etme pahasına kendi yaşam alanlarından söküp atamazsınız. Evet, bir proje için köy taşınabilir ama bunu yaparken insanların önceden var olan yaşam koşullarını sağlamak zorundasınız. Burada bu yapılmamış. Banyo büyüklüğünde odalara tıkıştırılmış insanlar. Bahçeleri yok. Ekmek ve yemek pişirecekleri ocakları yok. İnsanlar yeni yerleşim yerinde ilk kışlarını geçirecekler. Yol filan yok, her taraf korkunç. Yağmur yağdığında insanların kaçma şansı yok. Burada yapılanlar her türlü insan hakkına aykırı. İnsanları resmen sokağa atmışlar” diye konuştu.

‘KÖYLÜLER KAMUNUN İLGİSİNE MUHTAÇ, ÇÜNKÜ BU İZNİ KAMU VERDİ’

Bölgede insan ve çevre sağlığını tehdit eden bir kirlilik olduğunu da vurgulayan Dr. Divarcı, “Burada insanlar belirli kişilerin elinde mağdur edilmişler. Bazı yolsuzlukların döndüğünden söz ediliyor. Köylüler kamunun ilgisine muhtaç durumda. Çünkü bu insanları kamu mağdur etmiş. Bu işin burada yapılmasına kamu izin verdi çünkü. Bu kötülüğü ben düşmanıma bile yaşatmazdım” görüşünü dile getirdi.

‘SAYIN VALİ GİDİP BAKSIN, BİR GECE ORADA KALINABİLİR Mİ?’

Darıbükü köyündeki denetimsizliğe de vurgu yapan Dr. Aysel Divarcı, “Kamu görevlileri, bu tür projeleri denetlerken, kendi anne-babalarının, çocuklarının bu ortamda yaşadığını düşünerek, bu olanlara kendi yakınlarının maruz kaldığını düşünerek karar vermeliler. Sağlıklı karar verilebilmesi için bu gerekli. ‘Bu olay benim anne ve babamın başına gelseydi buna izin verir miydim?’ diye bakılmalı. Eğer bir kamu görevlisi iseniz bunu kesinlikle dikkate almak zorundasınız. Çünkü bu sizin göreviniz. Sayın Vali oradaki duruma bir gidip baksın. ‘Burada bir gece geçirebilir miyim acaba? Ya da annemi babamı bu ortamda bir gece bırakır mıyım?’ diye düşünsün. Bırakamazsınız. Çünkü bu insanlığa yakışır bir şey değil. Ben eğer anne ve babamın orada yaşadığını düşünsem, kesinlikle onları bu ortamın içinde bırakmazdı. O kadar kötüydü çünkü” ifadelerini kullandı.

TABİP ODASI AYRINTILI BASIN AÇIKLAMASI YAPACAK

Darıbükü köyündeki mağduriyeti yakından gördüklerinin altını çizen Dr. Aysel Divarcı, Isparta Burdur Tabip Odası Başkanlığı’nın önümüzdeki günlerde konuyla ilgili bir basın açıklaması yaparak durum hakkında kamuoyunu bilgilendireceğini de sözlerine ekledi.

DAHA FAZLA