Antalya’da komşusu olan kadını taciz ve tehdit eden erkek serbest bırakıldı

Antalya’da komşusu olan kadını taciz ve tehdit eden erkek serbest bırakıldı

TİP Antalya İl Örgütü, Kezban K.’yi taciz eden A.S.K.’nin serbest bırakılmasına tepki gösterdi.

İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Antalya İl Örgütü, komşusu olan Kezban K.’yi sistematik olarak taciz ve tehdit eden A.S.K. isimli erkeğin, olaya ilişkin açılan davada “yaşı ve diyaliz hastası olması” gerekçe gösterilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karşı bugün Antalya Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, “Kadına yönelik şiddet dosyalarında cezasızlık pratiği ortadan kalkana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” denildi.

Antalya’daki Bayındır Mahallesi’nde yaşanan olayda Kezban K., komşusu olan 72 yaşındaki A.S.K. isimli erkek tarafından sistematik şekilde cinsel taciz, silahla tehdit ve hakarete uğradığı gerekçesi ile suç duyurusunda bulundu.

‘YAŞI VE DİYALİZ HASTASI OLMASI’ GEREKÇESİYLE SERBEST BIRAKILDI

Suç duyurusunun ardından şüpheli A.S.K.’nin evinde yapılan aramalarda, evde yalnızca Kezban K.’nin evinin girişini gösteren bir kamera sisteminin kurulu olduğu ve bir çekmecede dolu halde bekleyen bir silah beklediği görülmesine rağmen, şüpheli A.S.K., “yaşı ve diyaliz hastası olması” gerekçe gösterilerek adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

TİP Antalya İl Örgütü, TİP üyesi Kezban K.’yi sistematik şekilde cinsel taciz ve tehdide maruz bırakan A.S.K. hakkında verilen mahkeme kararını protesto etmek amacıyla, bugün Antalya Adliyesi önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı, TİP’li Kadınlar adına Ayfer Güneşhan okudu.

‘KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE HUKUKİ MÜCADELEDE EN TEMEL SORUN CEZASIZLIK POLİTİKASI’

Kadına yönelik şiddetle hukuki mücadelede karşılaşılan en büyük sorunun “cezasızlık politikası” olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadeler öne çıktı:

“Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti dosyalarında alınan kararların hukukun ataerkil bir kurum olduğu, hukuk teorilerinin erkekler tarafından geliştirildiği ve toplumsal cinsiyet bakımından nötr olduğu durumlarda bile erkek deneyimini esas aldığı ve temel bir erkek önyargısı ile kararlar verildiğini görüyoruz.

Kadına yönelik şiddetle hukuki mücadelede karşılaştığımız en temel sorun, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesinin benimsenmemesi nedeniyle cezasızlık politikasıdır. Cezasızlığın iki boyutundan bahsetmek mümkün. İlki kadınların adli makamlara güvenmemesi, başvuru sürecindeki bürokratik zorluklar, inandırıcılığın sorgulanması, sosyal damgalanma gibi nedenlerle adli makamlara başvuru yapılamaması nedeniyle oluşan fiili cezasızlık durumudur. İkincisi ise yargı sistemindeki sorunlardır. Hukukun eril olması sebebiyle kadınlar için ‘yasalardaki hukuk’ ile ‘gerçek hayattaki hukuk’un aynı olmaması, soruşturma ve kovuşturma aşamasında uyulması gereken uluslararası hukuk standartlarına uyulmaması, cinsiyet duyarlı özel önlemlerin alınmaması, mağdurun haklarının merkeze alınmaması, kadınların ihtiyacı olan koruyucu ve önleyici tedbirlerin verilmemesi veya yetersiz verilmesi, tedbirlere uymayan şiddet failine zorlama hapislerin uygulanmaması, kadın örgütlerinin müdahillik taleplerinin reddedilerek şiddet mağduru kadının yalnızlaştırılması, şiddet failine ya hiç ceza verilmemesi ya cezalarda ciddi indirimlerin uygulanarak seçenek yaptırımlara çevrilmesi ya da burada olduğu gibi tutuklama tedbirine başvurulmaması gibi uygulamalar, kadınlara karşı işlenen suçların yargı eliyle cezasızlıkla sonuçlanmasına yol açıyor.

‘CEZASIZLIK PRATİĞİ ORTADAN KALKANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’

Biz kadınlar evde, işte, sokakta, mahkeme salonlarında, hayatın her alanında can korkusuyla yaşamaya, yaşamlarımızla sınanmaya, işten atılma tehditlerine, mobbinge, tacize, baskıya, eşitsizliğin derinleştirilmesine, medeni haklarımıza yönelik saldırılara karşı özgür, eşit, şiddetsiz bir yaşam istiyoruz.

Biz kadınlar olarak etkin yasal düzenlemelerin uygulamada da geçerli olması için önlemler alınmasını, yargının üzerine düşen görevleri yerine getirmesini, haksız tahrik ve iyi hal indirimlerinin cinsiyetçi bir biçimde uygulanmamasını talep ediyoruz ve kadınların geçmişten bugüne mücadele ile kazandığı haklara sahip çıkacağımızı bildiriyoruz.

Bütün kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti dosyalarında cezasızlık pratiği ortadan kalkana ve en nihayetinde kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin yaşanmadığı bir toplum tahayyülüne ulaşana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”

DAHA FAZLA