Eğitimdeki piyasalaşmanın bir ayağı olan, devlet okulları yönetiminin şirketlere devredilmesi, AKP eliyle hızla hayata geçirilmeye devam ediyor.

BirGün’den Meral Danyıldız’ın haberine göre, tarihi okullardan biri olan Zonguldak Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi protokolle Ticaret ve Sanayi Odası’na devredilirken, Bartın Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ise yıkılarak külliye yapılması için Bartın Müftülüğü’ne verilecek. Benzer örnekler yine Eskişehir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve İzmir Çınarlı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi gibi okullarda da görülüyor.

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, kamusal eğitimin ticarileştirilme ve dinselleştirilme sürecinin 2023 Vizyon Belgesi’nde de belirtildiğini hatırlattı. Bu okulların hâlâ kamuya ait göründüğünü vurgulayan Feray Aytekin Aydoğan, “Ancak işleyişte illerde oluşturulan danışma ve yürütme kurullarının çoğunluğunu imzalanan protokollerde şirketlerin temsilcileri oluşturuyor. Söz konusu okullar çok geniş, büyük ve yeşil alanlara sahip. Bu alanların kullanımı, bu okullarda görevlendirilecek öğretmenlerin belirlenmesi, öğrencilerinin stajlarının planlanması, müfredatın içeriği, kullanılacak ders araç gereçlerinin neler olacağına kadar belirleme hakkı bu kurullara ait. Aynı zamanda bu okulların tarihi geçmişi de var. Okul kültürünü, okulların tarihini, geçmişini yok sayan, ortadan kaldırmayı amaçlayan, öğrencilerin eğitim, öğretmenlerin meslek hakkını şirketlerin inisiyatifine bırakan bir uygulama” dedi.

KAMUSAL ALANLAR DİNİ YAPILARA DEVREDİLİYOR

Stratejik Plan’da yer alan protokol sayılarıyla ilgili madde ile okulların sermayeye devredilmesi sürecinin hızlandırılacağını belirten Feray Aytekin Aydoğan, kamusal eğitimin dini yapılara devredilmesinin ikinci ayağını da Diyanet, müftülükler, cemaat yapıları ile imzalanan protokollerin oluşturduğunun altını çizdi.

Feray Aytekin Aydoğan, sözlerini şöyle noktaladı:

“Sosyal etkinliklerin yürütülmesi okulöncesinden yükseköğretime TÜGVA’ya devrediliyor. ENSAR, Deniz Feneri Derneği gibi yapılar okullarda ideolojik çalışmalar yürütüyor. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, çeşitli imam hatip liseleri açarak MEB’e bağlıyken özerkliğini ilan ediyor. Bartın’daki meslek lisesine müftülüğe devrinde de olduğu gibi kamuya, halka, eğitim ve bilim emekçilerine, öğrencilerimize ait kamusal alanlar dini yapılara devrediliyor. Benzer bir örnek Edirne’de de bulunuyor. Eğitim Sen olarak hem sermaye ile hem de dini yapılarla imzalanan protokollere karşı hukuk mücadelemizi de, eylemsel mücadelemizi de sürdürüyoruz.”