Akbelen'de gözaltına alınan doğa savunucusu tehdit edildi

Akbelen'de gözaltına alınan doğa savunucusu tehdit edildi

Haluk Özsoy, sivil giyimli kişiler tarafından özel araca bindirilerek gözaltına alındığı belirtti.

Muğla Milas’taki Akbelen ormanında devam eden talana karşı başlatılan direniş için alanda bulunan Deştin Çevre Platformu Sözcüsü Haluk Özsoy, sivil giyimli iki kişi tarafından dün bir özel araca bindirilerek gözaltına alındı. Özsoy, gözaltına alınmasının ardından “Bütün oklar seni gösteriyor, çok sivriliyorsun. Böyle giderse bir daha çıkamazsın” denilerek tehdit edildiğini ifade etti.

Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Akbelen Ormanları'nda, Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki YK Enerji’ye ait Yeniköy-Kemerköy santralinde kullanılacak kömür için maden sahasının genişletilmek istenmesine karşı İkizköylülerin ve doğa savunucularının başlattığı direniş sürüyor.

Mezopotamya Ajansı’ndan Tolga Güney’in haberine göre, direniş alanında bulunan Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Menteşe Meclisi üyesi ve Deştin Çevre Platformu Sözcüsü Haluk Özsoy, darbedilerek gözaltına alınmasının ardından tehdit edildi.

DARBEDİLEREK GÖZALTINA ALINDI

Dün öğle saatlerinde nöbet alanın girişinde arkadaşı ile sohbet ederken “48 EM” plakalı beyaz sivil bir araçtan inen iki sivil kişinin kimlik göstermeden kendisini zorla araca bindirmek istediklerini belirten Özsoy, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“’Siz kimsiniz?’ diyerek bağırmaya başladım. Arabaya sokmaya çalıştılar. Daha sonra kapıda duran diğer jandarmalar geldi. Beni yere doğru eğerek enseme iki tane yumruk attılar. Daha sonra 4-5 kişi, karga tulumba diğer jandarmaların bulunduğu yere götürdüler. Yere atıp tekmelediler. Etraftan insanlar da gelip tepki gösterince biber gazı sıkmaya başladılar. Sonra hızlıca götürüp aynı araca bindirdiler.”

‘BÖYLE GİDERSE BİR DAHA ÇIKAMAZSIN, BAK GEZİ'YE ADAMLAR HALA YATIYOR’

Kendisini kaçırmak isteyenlerin yüzünü gördüğünü ve görse tanıyacağını belirten Özsoy, sözlerine şöyle devam etti:

“Jandarma olup olmadıklarını söylemediler. Kamu görevlisi olduklarını fark ettim. O siviller MİT'çi mi, polis mi, asker mi bilmiyorum. Önce hastaneye sağlık kontrolüne götüreceklerini sonra karakola götüreceklerini söylediler. Karakolda arka kapıdan soktular. Gözaltına alındığımda herhangi bir eylem esnasında değildim ve hakkımda bir yakalama kararı yoktu. Yolda 'Ben seni Deştin'den de biliyorum, bütün oklar seni gösteriyor, çok sivriliyorsun. Böyle giderse bir daha çıkamazsın, bak Gezi'ye adamlar hala yatıyor' gibi söylemleri oldu.

‘BENİ SİNDİRMEK İSTEDİLER’

Karakolda, Akbelen'de olan yol kesme olayına ilişkin sorular sordular. Bu eylemin örgütleyicisi olduğumu iddia ettiler, reddettim. Köylülere destek verdiğimi söyledim. Bir de jandarma 18 yaşında bir genci darbetti. Onunla ilgili sosyal medya paylaşımı yapmıştım. Bunu önüme çıkardılar. 'Halkı kin ve nefrete sürükleme' suçunu işlediğimi iddia ettiler. Suçlamaları reddettim. Ardından serbest bıraktılar. Bütün bunlarla beni sindirmek istediler fakat yeniden direniş alanına geldim.”

Olay anında Özsoy'un yanında bulunan arkadaşı Melis Tantan ise, Özsoy'un zorla araca bindirilmesi sonrası binbaşı olduğunu bildiği askerin yanına gittiğini aktardı. Tantan, “Bir insanın özel bir araba ile darp edilerek gözaltına alınmasının provoke girişimi olduğunu söyledim. O da haberinin olmadığını söyledi” ifadelerini kullandı.