İleri Haber

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı AĞAÇ A.Ş. işçileri, Birleşik Tarım-Orman İşçileri Sendikası (BTO-SEN) öncülüğünde kendilerine teklif edilen sefalet ücretine karşı bugün İBB Saraçhane binası önünde eylem düzenledi. Ağaç A.Ş. işçisiyle dayanışmak için eylemde konuşma yapan TİP Emek Bürosu Üyesi Anıl Denizci, “Patron kim olursa olsun kendi karından, kendi çıkarından başka hiçbir şey düşünmeden işçileri görmezden gelebiliyor. Seçim vaadi olarak sundukları yatırımlara milyonlarca lira ayıran belediye başkanları, belediye yönetimleri bu yatırımları meydana getiren işçiler yokmuş gibi davranıyorlar” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Boğaziçi A.Ş. ile Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİK) Genel-İş sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi kapsamındaki hakların, tüm İBB işçileri açısından asgari standart sayılacağını dile getirmiş, ancak Ağaç A.Ş. işçileri söz konusu hakların kapsamı dışında bırakılmıştı.

Taleplerinin karşılanmadığını ifade Ağaç A.Ş işçileri görüşme taleplerine olumlu yanıt alamayınca bugün sabah saatlerinde İBB Saraçhane binasında bir araya geldi.

AĞAÇ A.Ş. işçilerinin düzenlediği eyleme TİP İstanbul İl Örgütü ile TİP Emek Bürosu Üyesi Anıl Denizci ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Sözcüsü Esen Güldemir de katıldı.

ŞİRECİ TEKSTİL İŞÇİLERİNİN ZAFERİNİ HATIRLATTI

Eylemde konuşma yapan TİP Emek Bürosu Üyesi Anıl Denizci, kendisinin de eski bir İBB işçisi olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

“AĞAÇ A.Ş. işçisi bize bugün patron kim olursa olsun işçilerin bir hak kazanımını ancak bir araya geldiğinde yapabileceğini tekrar gösterdi. Bunun için hepinizin emeğine sağlık. Hep beraberiz, yan yana mücadele etmeye devam edeceğiz.

İkinci olarak dün Antep'te Şireci Tekstil işçilerinin grevinin başarıyla sonuçlandığı haberini aldık. Arkadaşlarımız oradaydı, onlarla beraberlerdi. Biz şundan eminiz, AĞAÇ A.Ş. işçileri de aynı şekilde burada göstermiş oldukları direnci devam ettirdikleri sürece buradan da bir başarıyla, bir kazanımla çıkacaklardır. Bunlar eminiz. Her türlü desteği vermek için bugün buradayız, yanınızdayız.

‘PATRONUN BİRİ GİTTİ BİRİ GELDİ, İŞÇİLERİN HAYATINDA BİR ŞEY DEĞİŞMEDİ’

Büyükşehir Belediyesi seçimle el değiştirdiğinde belediyeyi kazanan iktidarın ‘Her şey çok güzel olacak’ gibi bir iddiası vardı. Hatta bunu seçim sloganına dönüştürmüşlerdi. Ama şunu gördük, patronun biri gitti, bir başka patron geldi. İşçilerin, çalışanların hayatında hiçbir şey değişmedi. Hatta basiretsiz iktidarın uygulamış olduğu ekonomik, politik daralma en çok işçileri etkiledi, etkilemeye de devam ediyor hepimizi. İBB yönetimi bunu görmezden geliyor. Bir sürü iştirakte aynı problemler devam ediyor. Taşeron çalışma bugün İBB'de devam ediyor. İSPER diye bir şirketi var İBB'nin örnek verelim, yaklaşık 20 bin çalışanı var ve İBB resmen İSPER üzerinden büyükşehirdeki bütün iştiraklerine personel sağlamaya devam ediyor. Hiçbir şey değişmedi. AKP döneminde aynıydı, bu dönemde de aynı. Şunu gördük. İSPER işçileri 7 aydan beri bir toplu iş sözleşmesi sürecinde. 7 aydan beri toplu iş sözleşmesi devam ediyor. Bugün son günüydü. Onları da destekliyoruz. Onlarla beraber hareket etmeye de çalışıyoruz.

AĞAÇ A.Ş. işçilerinin yıllardan beri devam eden sorunları aynı şekilde kaldığı yerden devam ediyor. Hiçbir değişiklik olmadı. Bunun da farkındayız. İlk başta işçiler neredeyse asgari ücretle çalışır hale geldiler, bunu da görüyoruz. İkinci Skala diye bir şey uydurdu sendika işverenle birlikte AKP döneminde. İkinci Skala yüzünden binlerce İGDAŞ’ta mağdur durumda. Aynı problem hiçbir şey değişmeden devam ediyor.

‘İŞÇİLER BİR ARAYA GELDİĞİNDE NASIL KAZANILACAĞINI İBB YÖNETİMİNE GÖSTERECEĞİZ’

Şunu görüyoruz arkadaşlar, şunu anlıyoruz, patron kim olursa olsun kendi karından, kendi çıkarından başka hiçbir şey düşünmeden işçileri görmezden gelebiliyor. Seçim vaadi olarak sundukları belediyelerin yatırımlarına milyonlarca lira ayıran belediye başkanları, belediye yönetimleri bu yatırımları meydana getiren bunları yaratan işçiler yokmuş gibi davranıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. O yüzden direnişinizi selamlıyoruz. Sizinle beraber mücadeleye devam edeceğiz. Bunu en yüksek tonda, en yüksek katılımla yapmak için elimizden gelen ne varsa bunu yerine getireceğiz. Ağaç AŞ İşçisi bugün bize şunu da gösteriyor. Yeni bir şey öğretiyor. Bir direnişe başlamak için illa bir toplu iş sözleşmesine illa bir yetkili sendikaya ya da kazanılmış hakka gerek yok. İşçiler bir araya geldiğinde yan yana geldiğinde bunun nasıl kazanılacağını şimdi arkamızdaki İBB yönetimine göstereceğiz. Hep beraber bu mücadeleyi büyüteceğiz ve umarım en kısa sürede de başarıya ulaştıracağız.”

‘İŞÇİNİN EMEĞİNİ GÖZ ARDI EDEN YÖNETİMLER HALKIN TERCİHİYLE ÇÖPE GÖNDERİLECEK’

Denizci’nin ardından konuşma yapan HDP Eş Sözcüsü Esen Güldemir ise İBB’nin işçilerine 11 bin liralık ücret teklif etmesinin kendisiyle çeliştiğini vurgulayarak şunları dile getirdi:

“Sevgili AĞAÇ A.Ş. işçileri, hepinizi saygıyla selamlıyoruz. Emeğinize, mücadelenize dayanışma duygularımızla ve bu mücadelenin yanında olduğumuzu bir kere daha ifade etmek istiyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2019 seçimleriyle geldiğinde İstanbul'un sahipleri, İstanbul'un ötekileri, İstanbul'un halkıyla beraber ortak bir yaşam kuracağı vaadiyle geldi. Fakat iktidarlar el değiştirdiğinde halkın büyük desteğini alarak, 20 yıldır yıkılamayan bir iktidarı yıkarak gelenlerin de onlardan farklı davranmadığını ne yazık ki bu tecrübelerle öğrenmiş oluyoruz. Halktan kopan, işçinin emeğini göz ardı eden, işçiyi yok sayan yönetimler, iktidarlar ne diğer yönetimlerde, diğer iktidarlarda olduğu gibi yine halkın oylarıyla, halkın tercihiyle çöp sepetine gönderilecektir. Dolayısıyla buradaki eylem, buradaki mücadele buradaki halk arayışı, iktidarlaşan yapılara halka çiftli vaatler vererek gelenlere ders olmalıdır.

‘YAŞASIN İŞÇİLERİN DAYANIŞMASI, YAŞASIN İŞÇİLERİN BİRLİĞİ’

İstanbul'daki direnişi destekliyoruz, sadece desteklemiyoruz, bu direnişin içinde de yer alarak bütün İstanbul halkının bu direnişi sahiplenmesi için de elimizden geleni yapacağız. Büyükşehir Belediyesinin asgari bir yaşam standardı olarak 38 bin lira belirlemişken işçilerine 11 bin lira gibi asgari ücreti dayatması da kendisiyle çelişen bir durumdur. Böylesine büyük bir şehirde yaşamsal ihtiyaçların bu maaşlarla bu belirlenmiş ücretlerle karşılanamayacağını hepimiz biliyoruz. Sadece İstanbul için değil Türkiye'de asgari ücrete teslim edilmiş, asgari ücrete mahkum edilmiş milyonların bu şekilde yaşaması mümkün değildir. Dolayısıyla mücadelelerin haklılığına, mücadelenin gerekliliğine, mücadelenin gücüne güvenerek sizlerle olan dayanışmanın büyütülmesi noktasında elimizden geleni yapacağımızı buradan bir kere daha ifade etmek istiyoruz. Yaşasın işçilerin dayanışması, yaşasın işçilerin birliği.”