Adli Tıp emekçilerinden eylem
"Eşit işe eşit ücret" talebi ile basın açıklaması yapıldı.
Adli Tıp Kurumu'nda çalışan emekçiler kararname ile sadece Adli Tıp hekimlerinin ücretlerinde iyileştirme yapılmasına tepki gösterdi. İş yeri barışının bozuluğu ve kamusal yararın hiçe sayıldığı vurgulanarak, "eşit işe eşit ücret" talebi dile getirildi.
5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname'nin 17. maddesine göre yalnızca Adli Tıp Kurumu'nda görevli hekimlerin ücretlerinde iyileştirme yapılmasına tepki gösteren Adli Tıp Kurumu'nda örgütlü Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Sendikası üyeleri eylem yaptı. Eylemde, "İş barışını bozmayın, dayanışmayı baltalamayın ve emeğimizin karşılığını verin" vurgusu yapıldı.
Evrensel'in aktardığına göre yapılan basın açıklamasında konuşan SES Bakırköy Şube Sekreteri Ertan Taştan, "Ne yazık ki bugün Adli Tıp Kurumu'nda çalışanları da yasaları hiçe sayarak Kanun Hükmünde Kararnamelerle, ekonomik ve sosyal haklarını zedelemeye çalışan hükümete seslenmek istiyoruz. Bu sebeple Bakırköy Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak üyelerimiz ve çalışanlarımızla bu Kanun Hükmünde Kararname'nin derhal iptal edilmesi talebiyle bir araya geldik" şeklinde konuştu.
'KHK'LARLA İŞ YERİ BARIŞI BOZULUYOR'
Ardından söz alan SES Bakırköy Eş Şube Başkanı Hatip Şengül, Sağlıkta Dönüşüm Yasası'nın iş yerlerindeki dayanışmayı bozduğunu söyledi. Eşit işe eşit ücret taleplerini her zaman sahada dile getirdiklerine değinen Şengül, "KHK'larla iş yeri barışı bozulmaktadır. Bir Adli Tıp kalmıştı, şimdi oranın da iş yeri barışını bozmaya çalışıyorlar. Bize de alanlara çıkmaktan başka seçenek bırakmıyorlar" ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanlığı'na ve Sağlık Bakanlığı'na uyarılarda bulunan Şengül, "Bir süre sonra bu iş yerinde dosyalar gecikmeye başlayacak. Gönülsüz , motivasyonsuz yapılan hiçbir iş sağlıklı olmaz. Buradaki güvenliğinden, temizlik işçisinden, antropoloğundan psikoloğuna, veri giriş elemanından uzmanına kadar herkese düzenli eşit ücret dağıtılmasını talep ediyor, herkes eğitiminin, emeğinin karşılığını alsın istiyoruz" dedi.
'BİZİ BÖLEREK HAK ARAYAN ÇOĞUNLUĞU AZALTMAK İSTİYORLAR'
Ardından diğer sendikalara seslenen Şengül, "Buyrun bu alan hepimize ait. Biz 'Hak alanda kazanılır' diyoruz. Alanda gösterdiğimiz tepkiyle masa şekillenir" ifadelerini kullandı.
Adli Tıp emekçileri adına basın metnini okuyan SES İşyeri Temsilcisi Arzu Mengüş, "Ülkemizde sağlık emekçilerinin kronikleşen sorunlarının nedenleri ortadan kaldırılmaksızın, palyatif önlemlerle günü kurtarmaya çalışan sağlık otoriteleri yeni sorunlar yaratmakta ustalaştılar. Ustalıklarının en belirgin özelliklerinden biri, ekip çalışmasının belirgin olduğu iş kolumuzda, ekip çalışmasını parçalamak ve ekip üyelerini birbirinin rakibi haline getirmektir. Özel sektör çalışma ilişkilerinin ruhunu, kamusal alana entegre edip, bizi bölüp, parçalayarak, gücümüzü dağıtarak, hak arayan çoğunluğu azaltmak istediklerini de biliyoruz. Bu metodu sağlıkta dönüşümün başladığı günden beri biliyoruz" dedi.
5 Nisan 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname'nin 17. maddesinde, 375 sayılı Kanun Hükmünde, Kararnameye eklenen ek madde ile Adli Tıp Kurumu'nda, hekim kadrosunda bulunan personele ilave ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını anlatan Mengüş, "Tıp dışı alanlarda kalan hiçbir personele, herhangi bir iyileştirme yapılmamış olup, 'yılda 30 günü geçmeyen izin süreleri için fiilen görev yapma şartı aranmayacaktır' maddesinden de hekimler yararlandırılmıştır. Yapılan bu değişiklikle personel arasındaki mevcut ücret durumunda büyük bir uçurum oluşmuştur" vurgusunu yaptı.
'ALINAN SORUMLULUK VE RİSK BAKIMINDAN EŞİTİZ'
Adli Tıp Kurumu'nun, adli tip ve adli bilimler alanında adli bilirkişilik görevi yaptığını hatırlatan Mengüş, "Adli Tıp Kurumu sadece tıp alanında değil; kimya, fizik, biyoloji, bilişim, trafik, psikoloji gibi birçok adli bilim alanında uzmanlık raporları vermektedir. Raporların önemli bir bölümü hekimlerin dâhil olmadığı süreçlerle, adli bilimlerde uzmanlaşmış mühendis, kimyager, biyolog, psikolog, antropolog gibi meslek uzmanlarınca üretilmektedir. Kurumun hazırladığı raporların altına atılan uzman bilirkişi imzalarının değeri; alınan sorumluluk ve risk bakımından tıp ve tıp dışı alanların tümünde eşittir. Yapılan işin mahiyeti ve raporlanan dosya sayısı göz önünde bulundurulduğunda, aynı bilirkişilik hizmetini veren ve eşit imza sorumluluğuna sahip paydaşların döner sermaye dağılımında oluşan fark, iş yeri barışını bozan, adalet duygusunu zedeleyen, ileriye dönük zamanlarda motivasyonu düşürecek ve çalışma isteğini azaltacak bir uygulamadır"dedi.
Mengüş sorumluluğu imza atarak eşit şekilde paylaşan Adli Tıp emekçilerine eşit oranda iyileştirme yapılmamış olmasının adil olmadığının altını çizdi.
'KAMUSAL YARAR HİÇE SAYILIYOR'
Yayımlanan kararnamenin sonucunda mühendisle uzman tabip arasında 2.4 kat, kimyagerle tabip arasında 2 kat maaş farkı oluşturulduğuna dikkat çeken Mengüş, "Ücretler arasında açılan bu makas, verilen hizmetin niteliğini, hızını ve verimini de yavaş yavaş kesecektir. Çatışan, yarışan meslekler ve meslek mensupları yaratanlar kamusal yararı hiçe sayarak bu ülke halkına zarar vermektedirler" dedi.
Bu düzenlemenin döner sermayenin kendi mantığına aykırı olduğuna da değinen Mengüş, "Herkesin katkı sunduğu ve payını aldığı bir döner sermaye düzenlemesi gerekirken, bu katkıdan sadece hekim olanların çok daha büyük oranda pay alması iş barışı açısından yaralayıcıdır ve adil değildir. Kaldı ki bahsi geçen tutarların ödenebilmesi, diğer uzmanların ve personelin alacağı payın azalmasıyla mümkün olacaktır. Her kademeye yapılacak sağduyulu bir artışın, hazineye veya döner sermayeye mevcut düzenleme kadar yükü olmayacaktır. Kurumumuzda adli tip uzmanı bilirkişilerin döner sermaye katsayılarının arttırıldığı gibi adli bilim uzmanı bilirkişilerin ve tüm personelin katsayısının arttırılmasını ve adil bir ücret dağılımını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.