Termodinamiğin ikinci yasası ve dünyanın halleri

Termodinamiğin ikinci yasası ve dünyanın halleri

Zafer İlken

Termodinamik, geçerli yasalarıyla özellikle enerji ve enerjiyle ilgili diğer kavramları açıklayan en önemli bilim dallarından birisidir. Ancak kimi araştırmacılar termodinamiğin ikinci yasasını sosyal ve toplumsal olaylara da uygulayarak buradan çıkarımlar yapmakta ve öngörülerde bulunmaktadırlar.

Bu bağlamda, öncelikle bazı termodinamik kavramları olabildiğince basit bir şekilde tanımlamak ve sonrasında bunları dünyanın/ülkenin mevcut durumunu değerlendirmek için kullanmak niyetindeyim. Umarım okurlar için sıkıcı bir yazı olmaz.

Bazı tanımlarla başlayalım :

Sistem :Analiz edilecek ve sınırları hayali bir şekilde seçilmiş belirli bir büyüklüğe ve kütleye sahip bölge. Örneğin bir bardak su.

Çevre : Sistemin dışında kalan herşey. Kastedilen bir bardak suyun dışındaki herşey.

Durum : Sistemi tanımlamaya yeterli asli unsurların nitelik ve/veya nicelik olarak değerleri; yani bardağın içindeki suyun miktarı, sıcaklığı, basıncı.

Denge durumu : Durumu belirleyen unsurların zamanla değişmemesi (sabit kalması) hali.

İşlem : Bir denge durumundan bir başka denge durumuna geçilmesi.

Tersinir İşlem : Bir denge durumundan bir başka denge durumuna geçilipsonrasında yeni denge durumundan ilk denge durumuna geri dönülmesi halinde sistem ve çevrede hiçbir şeyin değişmemiş olacağı ilk işlem. Örneğin, bir yamacın altında duran bir aracın harekete geçerek tepeye çıkması ve orada bir süre durduktan sonra motor çalışmaksızın boş viteste aşağı salınarak ilk konumuna geri dönmesi durumunda harcamış olduğu yakıtın depoya geri gelmesi, atmosfere atılan egzoz gazlarının hiç salınmamış gibi olması v.b teorik (bir başka deyişle olanaksız) bir durumda aracın tepeye çıkarıldığı ilk işlem.

Tersinmez işlem : Tersinir olmayan (gerçek) işlem.

Termodinamiğin ikinci yasası : Gerçekte işlemler tek bir yönde gerçekleşir. Ters yönde gerçekleşmez. Yani gerçek işlemler tersinir değil tersinmezdir.

 

Entropi: Tersinmezliğin mertebesinin ölçüsüdür. Bir işlemde tersinmezlik ne kadar fazla ise entropi de onunla orantılı olarak artacaktır.Bir bardak sıcak çayı içine buz atarak soğutmak, kendi haline bırakıp soğumasını beklemekten daha fazla entropi üretir. Entropi özellikle sosyal anlamda karmaşayı, düzensizliği temsil eder; bunu sosyal entropi olaraknitelendirmek de mümkündür.

Bu tanımlar çerçevesinde,sosyal ve toplumsal olaylara entropinin artışı penceresinden bakmak mümkün olmaktadır. Özünde bütün işlemler entropiyi artırmakta ama işlemlerin gelişimine dış müdahele, zorlama eklendiğindetoplam entropi– bir başka deyişle düzensizliğin- artış hızı da yükselmektedir.İnsan toplumu, zekasını veyeteneklerini organize sistemler kurmaktakullandığı oranda  entropi artışını minimize edebilir. Bu yavaş artış aslında bireylerin tatmin, mutlu ve huzurlu olmalarıyla doğrudan ilişkilidir.Toplumun bir sistem olarak durumunu belirleyen asli unsurlarını, yaşadığı ülkenin sosyal, politik ve ekonomik kurallarından tatmin olma derecesi olarak nitelemek yanlış olmaz.Yaşama, çevreye, doğaya, özgürlüklere, haklara, geçim kaynaklarına müdahaleler sosyal entropi artışını hızlandıracaktır. Termodinamiğin ikinci yasasını (elbette bilmeden) ihlal edebileceğini sanan herhangi bir politik sistem aslında sosyal entropinin artışına hizmet eder. Peki entropi nereye kadar artar ?  İşlemlerin ikinci yasaya göre geri dönüşü olamayacağından ve tek yönde ilerlemek durumunda olduklarından ulaşılacak son nokta,sistemin yok olma noktasıdır. Biriken artışlarlasistemi kaotik seviyeye ulaştıracak entropi miktarı sonunda sistemi o hale getirenleri terke zorlar ve yeni bir sistem asli unsurlarıyla herşeye yeniden başlar. Kendime sormadan edemiyorum : Acaba şu entropi artışına biraz destek mi olsak ne ?

Sağlıcakla ve sevgiyle kalın…

DAHA FAZLA