En az birkaç kez “herkes anılarını yazmalı” dediğimi çok net anımsıyorum. Bunu derken sadece önemli olaylara tanık olanları değil, kelimenin tam anlamıyla herkesi kastediyordum. “Ama” dedi bir arkadaşım, “herkes yazı yazamaz ki; çok iyi eğitim almış, kültürlü ama yaşamında hiç yazı yazmamış o kadar çok tanıdığım var ki”. Haklıydı, üstelik ben bunun örneklerini akademiden bile gösterebilirdim. Bu, tabii işin bir yönü; diğer yönü ise kişinin anı yazmayı tercih etmeyeceği gerçeği. Örneğin çok iyi şiir yazan biri, hatta “şair” olarak da tanımlanabilen biri anı yazmada o kadar iyi olmadığı için tercih etmeyebilir.