Karşılaşma Sergisi üzerine bir değerlendirme

Karşılaşma Sergisi üzerine bir değerlendirme

Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir, karşılaşma, buluşma, birlikte eyleme halini, bir “denk” düşme durumunu da beraberinde getirir. Gündelik hayatın açmazları, soruşturmaları dört sanatçıda ortak bir kavramsallaştırma yaratmış olmalı ki biraraya gelip karşılaşma konsepti etrafında toplanmışlar.

Lütfiye Bozdağ

“Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir”.

Şems-i Tebrîzî

Yakın tarihte kaybettiğimiz Komet’in Asmalımescit’teki eski atölyesi dört sanatçının izleyiciyle karşılaşmasına vesile oluyor. 90’lı yıllarda karşılaşan İnsel İnal, Halil Yavuz Ertürk ve Cem Bilge aralarına genç sanatçı Aden Bilge’yi de alarak farklı disiplinlerde ürettikleri çalışmalarıyla karşılaşma konseptinde 2023 yılının Mayıs ayında çağdaş sanat sergisine bir not düştüler.

Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir, karşılaşma, buluşma, birlikte eyleme halini, bir “denk” düşme durumunu da beraberinde getirir. Gündelik hayatın açmazları, soruşturmaları dört sanatçıda ortak bir kavramsallaştırma yaratmış olmalı ki biraraya gelip karşılaşma konsepti etrafında toplanmışlar.

Önemli bir dönemeçte olduğumuz bir dönemde sanat bugün hiç olmadığı kadar politik, toplumsal sorunlar, çatışmalar, sorgulama estetiğin önüne geçtiği bu günlerde sanatçılar ele aldığı kavramların dilde, bireysel ve toplumsal bağlamda karşılığını arıyor. Bir depremin, yıkımın, travmanın, metropol hayatının getirdiği bunaltının yansımaları sanatın diliyle kendini yeniden ortaya koyuyor. Burada problemin ortaya konuluşu estetiğin önüne geçse de sanatın plastize etme halini tümden ortadan kaldırmıyor. Bu plastize hali İnsel İnal’ın turuncu çizgileriyle karşımıza çıkarken Aden Bilge’nin çektiği kısa deneysel filmler ve fotoğraflarda da kendini gösteriyor. Cem Bilge, metropol hayatının sürekli tüketen, sürekli bir yerlere yetişmeye çalışan, zamanla yarışan insanların ruh halini yaptığı animasyonlar ve çizgi film figürlerini tuval üzerine taşıyarak asamblaj havası veren karışık bir teknikle izleyiciye sunuyor. Cem Bilge’nin bilgisayar teknolojisi ile oluşturduğu pentür zemine uyguladığı animasyon figürleri günümüzün kozmopolit kültürünü yansıtıyor.

Yakın zamanda yaşadığımız depremin travmasını atlatamadığımız ruh halini yaptığı üretimleriyle dışa vuran İnsel İnal, pişmiş topraktan ürettiği çalışmalarını, sıva betonu ile kaplayarak oluşturduğu bloklarla depremde yıkılan, hasar gören yapıların formuna deforme olmuş kent siluetleriyle karşılık veriyor. Bu deformasyonu özellikle turuncu çizgilerle hem estetize ediyor hem de konunun önemine dikkati çekiyor. Halil Yavuz Ertürk resimlerinde huzursuzluk içindeki tedirgin insanların psikozunu figürlerle iç içe geçen pencerelerden yansıtıyor, metropol insanın bunaltısındaki yabancılığı başkasının indirgenemez başkalığı, kesin ve mutlak olarak başkasının varlığı, ben ile başkası çatışmasında zapt edilemeyen bir mekânın bir metropolün kaosunda yankılanıyor. Sergi toplumsal hafızada bir yarık açıyor.

Bu sergiyi değerli kılan şey ortaya koyduğu dışavurum ve duygu paylaşımı, Ranciere’nin dikkati çektiği üzere sanatın ilişkiselliğinde karşımıza çıkıyor. Bu ilişkisellik insanın iç ve dış dünya ile yaptığı hesaplaşmanın muhasebesi. Her bir sanatçı yaptığı çalışmasında somutlaştırdığı (dışavurduğu) hesaplaşmayı, bu hesaplaşmanın akıl ve duygu olarak taşıdığı bilinci açığa çıkartma derdinde görünüyor. Serginin salt akıldan ya da duygudan yola çıkmadığı dokümanter bir sergi olmadığı ortada, aksine günümüz insanın çatışkılarını, çıkmazlarını coşku ya da duygusal yoğunlaşmadan muaf olmadan alımlayıcısına sunmak istediği anlaşılıyor.  Sergi, farklı disiplinlerde sanat üreten dört sanatçıyı biraraya getirirken fotoğraf, pentür, seramik ve betondan, karışık malzemeye, hazır nesneye, videoya kadar zengin sanat yapma biçimleriyle izleyicilerin karşılaşmasına imkân veriyor. Karşılaşma kavramının her sanatçıda kendi disiplini içinde ifadesini bulan kendine özgü nitelikleriyle, kendine özgü ölçütleriyle plastize edilmesi serginin zenginliği olarak okunabilir.

28 Nisan 2023 tarihinde açılan sergi, 15 Mayıs’a kadar Asmalımescit Caddesi No: 5 Atlas Apt. Kat 2’de görülebilir.