Birlikte ve örgütlü mücadele

Birlikte ve örgütlü mücadele

İşçilerin hak sahibi olması gerekir. O yüzden ne olursa olsun kim gelirse gelsin yine biz işçilerin mücadele etmesi gerekir.

Tuzla Tersane İşçisinden Okur Mektubu

Yönetme becerisini kaybetmiş, çürümekte olan iktidar gerek ekonomi gerekse siyasal olarak ülkeyi yıkıma götürüyor. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan politikalara devam ediyor. Ve işçiler krizle boğuşurken kendi maaşlarına zam yapmaktan çekinmiyorlar. Mesela cumhurbaşkanı 100 bin lira maaş alırken yüzde kırk zam istedi kendine. İnsanlar “Bu kadar da olmaz” dedi ve gelen tepkiler nedeni ile geri adım attılar. Aynı şekilde bakanların 5 maaş aldığı gibi ya da yandaşlarının şirketlerinin borçlarını bir kalemde silmeleri gibi. Yani gerçekten bunlar utanç verici durumlar.

Bir de ülkede ekonomi çok iyiymiş gibi sürekli dış politikada gerilim ve sürekli operasyon sinyalleri vermeye çalışıyorlar. Suriye topraklarındaki cihatçı çetelerin maaşlarını ödüyoruz. Sürekli savunmaya yönelik harcamalar yapıyorlar. Biz canımızı dişimize takıp evimizi ailemizi geçindiremezken, başımızdaki zatın maaşına zam istemesi kendi yandaşlarını zengin etmesini işçilerle aramızda çok tartışıyoruz. Mesela iki hafta önce bir arkadaşımız iş cinayetine kurban gitti. Bunun hesabını kim verecek? Bacadan iş güvenliğinin olmadığı, emniyet kemerinin verilmediği bir ortamda hem de deniz açıklarında ulaşımın olmadığı yerde hayatını kaybetti. Gerçekten insan hayatı bu kadar ucuz mu? Buna sebep olan şu anki patron sistemidir ve sistemin temsilcileridir.

Yaptıkları asgari ücret zamları nisan ayı gelmeden eridi ve şu an bir aylık kira, asgari ücreti geçmiş durumda. Kendi tabanlarını korumak için “seçime belki daha güçlü girerim” diye tekrardan Asgari Ücret Tespit Komisyonunu topluyorlar. Yine değişen bir şey olmayacak. Asgari ücret artarken, normal maaşlara eşitleniyor. Tersane gibi ağır iş kollarında ücretler neredeyse asgari ücret seviyesine geriliyor. Ve bu duruma itiraz ettiğimizde işsizlikle kavrulan insanları işaret ediyorlar. Yaşamımız iş hayatımız patronların iki dudağı arasında Kendi aralarında ve hükümetin arka bahçesi haline gelmiş Türk-İş ile birlikte karar verecekler. İşçilerin hak sahibi olması gerekir. O yüzden ne olursa olsun kim gelirse gelsin yine biz işçilerin mücadele etmesi gerekir.

Sendikalı olup aynı zamanda Türk-İş gibi sendikaların içerisindeki bürokrasiye karşı mücadele edip işçi sınıfının sendikası haline getirmemiz, birlikte ve örgütlü mücadele etmemiz gerekir.

Bitirirken, buradan tekrardan iş cinayetinde hayatını kaybeden arkadaşımızı anmak istiyorum…

 

DAHA FAZLA