İzge Günal

1960 doğumlu olan İzge Günal, Ankara Fen Lisesi ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1984’te mezun oldu. 1991 yılında Ortopedi ve Travmatoloji uzmanlığını tamamlayan Günal, 1992’de Anadolu Üniversitesi’nde yardımcı doçent ve 1996’da ise doçent oldu. 2002’de Dokuz Eylül Üniversitesi’nden profesör unvanını alan Günal, 2017 de açığa alınıp, 2018 de 701 numaralı KHK ile akademiden ihraç edildi. Çok sayıda yayını olan, aynı zamanda çeşitli bilimsel ve mesleki derneklerde yöneticilik yapan Günal, İleri Haber’in İleri Kitap ekinde yazmaya devam etmektedir.
Köşe yazarları

Büyük umutlar

Başka bir yazarda rastlamadığım alaycı bir üslubu var Dickens’ın. Örneklemek olanaksız çünkü o alaycı cümle metinden çıkartıldığında özelliğini yitiriyor ama kitapta öyle bir hava yaratıyor ki, o sıradan cümle müthiş bir alaycılık taşımaya başlıyor.

Köşe yazarları

Şiir terapisi

Bu yöntem özellikle alkol ve madde bağımlığının tedavisinde, kronik ve terminal hastalıklarda psikososyal desteğin bir parçası olarak kullanılsa da ben, geçen yazımda anlattığım keyifsiz okumamın izlerini silmek için kullandım.

İleri Kitap

Zaman en iyi sınama aracıdır

Okuma sırasında, hani denir ya, yaşamım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti desem yalan olmaz; nelerle ve kimlerle uğraşmışız, inanılır gibi değil.    

Köşe yazarları

Ayrımcılık kime yarar?

İleride sınıflı toplumların insanlığın karanlık çağı diye adlandırılacağı kuşkusuz. Sorun, neden bu akıldışılığı şimdi kabullendiğimizde.

Köşe yazarları

Okumanın halleri

Bana kalırsa Okumanın Halleri Türkçede okuma üzerine yayılmış en iyi deneme kitabı. Bu cümleyi kurunca insan bir an duruyor, acaba haksızlık ettiğim başka bir kitap var mı diye. Ama düşünüyorum da yok, haksızlık etmiyorum; en iyisi bu. Şu ana dek kaç kez okudum saymam olası değil çünkü genelde elime alıp bir deneme okuduktan sonra, onun beni götürdüğü başka bir kitaba geçerim ama baştan sona iki kez okuduğumu söyleyebilirim; ilk aldığımda ve bu yazıyı hazırlamak için.

Köşe yazarları

Akademi kitaplarını okuma gerekçesi

Akademik açıdan her kavramda geriye giderken, kitap sayısının artmasını tam olarak çözemesem de işin olumlu tarafından da söz etmeliyim. Ne olursa olsun, bazılarında bence akademiyi ileri taşıyamayacak, hatta çağdışı görüşler olsa da diğer yandan ciddi bir veri birikimine yol açtıkları da yadsınamayacak bir gerçek.

Köşe yazarları

Sermayenin yayıncılığı

Yıllar önce TKP’nin Nazım Hikmet’in şiirlerinden bir derlemeyi parti olarak yayınlaması üzerine bir telif hakkı sorunu doğmuştu. TKP 2002 yılında yayınladığı bir açık mektupla “Yapı Kredi ülkemizin sayılı tekellerinden biridir. Bu tekel, aynı zamanda Türkiye kapitalizminin yağmacılıkta engel tanımayan yapısının önde gelen temsilcilerinden biridir. Nazım ise Türkiye’de komünizm mücadelesinin halk kitlelerine ulaşmış sayılı simgelerinden bir tanesidir. Yapı Kredi ile Nazım Hikmet iki karşıt dünyaya aittir. Nazım’ın eserinin içeriği Yapı Kredi’yi mahkûm eder niteliktedir.” demişti.

Köşe yazarları

Devlet kitap basar mı?

MEB Yayınları denince akla elbette öncelikle 1940’lı yıllardaki Dünya Klasikleri serisi gelir, gelmelidir. En iyi kitaplar, en iyi çevirilerle halka çok ucuz bir fiyatla sunulmuştu. Belki de Cumhuriyet döneminin en önemli kültür hamlesi diye nitelendirilebilir.

Köşe yazarları

Dedemin ve Maraş’ın öyküsü

Şöyle bir geçmişe baktığımda, en yoğun böyle düşündüğüm zamanlardan bir tanesini dedemi kaybettiğimde yaşadığımı anımsıyorum. Sadece dedem olduğu için değil, gazeteci, araştırmacı, yazar ve değişik bir yaşamı olduğu için.