İzge Günal

1960 doğumlu olan İzge Günal, Ankara Fen Lisesi ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1984’te mezun oldu. 1991 yılında Ortopedi ve Travmatoloji uzmanlığını tamamlayan Günal, 1992’de Anadolu Üniversitesi’nde yardımcı doçent ve 1996’da ise doçent oldu. 2002’de Dokuz Eylül Üniversitesi’nden profesör unvanını alan Günal, 2017 de açığa alınıp, 2018 de 701 numaralı KHK ile akademiden ihraç edildi. Çok sayıda yayını olan, aynı zamanda çeşitli bilimsel ve mesleki derneklerde yöneticilik yapan Günal, İleri Haber’in İleri Kitap ekinde yazmaya devam etmektedir.
Köşe yazarları

Türkiye İktisat Kongresi ve düşündürdükleri

TİK ekonomik açıdan Osmanlı’dan net bir kopuşu gösteriyordu. Bu açıdan bakıldığında ilerici bir hareketti. Diğer yandan kalkınma biçimi olarak kapitalizmin seçildiğini de görmek gerekir. Belki de iki yıl önce 1921’de Sovyetlerde NEP (Yeni Ekonomik Politika; kontrollü olarak özel mülkiyete izin verilmesi) dönemine girilmesi de etkili olmuş olabilir, bilemiyorum. Burada kritik nokta sanayileşmenin gerçek anlamı olan ‘üretim aracı üretmek’ hedefinin TİK’de olmamasıdır.

Köşe yazarları

Ökçesiz'in düşündüşlemleri

Kitaplarda konuya göre bir ayrım veya dizin olmadığından ve belki de günce tarzında yazıldığından aynı konudaki sözleri bir arada görebilmek olanaksız, kitapların tümünü not alarak okumanız gerekiyor.

Köşe yazarları

Proust gibi okuyabilmek

Birkaç versiyonu olan bu öyküde Marcel Proust ve James Joyce Mayıs 1922’de bir partide karşılaşıp tanışırlar. O kadar az konuşurlar ki karşılıklı sorularına “hayır” dışında yanıt vermezler. Bu “hayır”lar arasında birbirlerinin kitaplarını okuyup okumadıkları da vardır. İkisi de olağanüstü belleğe sahip bu iki kitap kurdunun anlamlı bir sohbeti, edebiyat dünyasına etkileyecek, yolunu değiştirecek noktalara gidebilirdi. Yazık olmuş.

Köşe yazarları

Anılar, anılar...

Evet, anılar güzeldir; insana anımsatır, öğretir, düşündürür… Bence herkes tarihe tanıklık ettiğini düşündüğü anda anılarını yazmaya başlamalı.

Köşe yazarları

İki dev roman

Romanın içerisinde o kadar çok malzeme, o kadar çok öykü var ki, pek çok yazar sadece burada anlatılanları ayrı ayrı kitaplaştırarak tüm edebiyat yaşamını geçirebilir. Zaten pek çok yapıta da esin kaynağı olmuştur Sefiller.

Köşe yazarları

Evdeki galeri

Dikkatinizi çekmiştir, sergilerin arkasında büyük sermaye grupları var. Sabancı, Borusan, Folkart gibi. Son anda gelen bile Aydın Doğan Vakfı. Hatta kimisi aracı da değil, doğrudan kendi koleksiyonundan parçaları sergiliyor; Arkas gibi. Garip bir duygu, ne düşüneceğimi bilemiyorum. Bir yandan seviniyorum aslında; insanlığa ait mirası koruyorlar diye. Birgün nasıl olsa tümünün kamuya aktarılacağından hiç kuşkum yok; o güne dek iyi saklanmaları gerekiyor. Herkesin yaşamda yapabileceği önemli bir iş vardır.