Sosyalist ve komünist partileri kapatın gitsin!

Seçimler yaklaşırken ve seçimlerde solun tavrı ne olmalı üzerine tartışmalar sürerken sosyalist ve komünist partilerin kapatılması gerektiğini de sonunda duymuş olduk.

Seçimlerde sosyalist hareketin tutumundan bağımsız yazıyorum. Bu konuda farklı görüş ve tutumlar olduğu açık.

Sosyalist hareketin, bugün seçim sat-ı mailinde, bir toplumsal seçenek haline gelememesi sorunu üzerinden, kapatılmasını önermek büyük bir gaf sayılmalı.

İşi ifrata vardırdılar sonunda. Sosyalist hareketin defterini dürmeye teşebbüs var ortada...

Ama gaf deyip geçilebilir mi?

Sosyalizmi, sosyalizmi temsil etme iddiasında bulunan hareketlere karşı bu tür fütursuzca sözlere yanıt verecek bir çift lafımız var çünkü.

Yağma yok, ne sosyalizm bugün öksüz, ne de sosyalizm utanılacak ve çaresiz bir durumda. Birileri kendi durumuna ve çaresizliğine çare üretme yoluna gitmişse, sosyalist harekete bulaşmadan kendi yoluna gitmeli... Kendi yoluna gidenlere bugüne kadar bir çift laf edilmemişse eğer, devrimci mücadeledeki sorumluluğumuzdan dolayıdır.

Yoksa, sözümüz olmadığından dolayı değil.

Sosyalist hareketin başka bölmeleri için bir şey diyemem. Ancak söz konusu TKP olunca şöyle bir durun!

Bugün TKP çizgisi, iki farklı çizgi olarak yoluna devam ediyorsa, bu fetret döneminin kalıcı olacağını kimse düşünmesin. Herkes gönlünü ferah tutsun. 1920’den bugün her türlü badireyi atlatan partili sol gelenek, yeni bir dönemin kapısını mutlaka açacaktır. Geçmişin birikimini bugünlere taşıyamayanlara, ezberlerinden kurtulamayanlara, yeni bir mücadele dönemini açamayanlara diyecek bir çift lafımız olacaksa, dünden bugüne yaptıklarımıza bakmalı. Bir de kendi yaptıklarına...

Kimsenin gölgesinde kalmadık. Tersine, sosyalizm bayrağının gölgesinde bu ülkenin gençlerini, emekçilerini, ilericilerini buluşturacak yeni bir dönem geliyor. Bunun göremeyenlere, bunun heyecanını duyamayanlara yapacak bir şeyimiz yok.

TKP’liler, kimseden “nasihat”, icazet ve talimat almaz. Bu böyle biline. Sosyalizmin bağımsız hattı, ülke topraklarında yeni bir mücadele dönemini başlatıyor. Bilmeyenlere sözümüz olsun!

Haziran Direnişi yeni bir zemindir. Haziran Türkiye’si için sosyalist hareketin önünde büyük bir gelecek var.

Kapitalizme karşı mücadele eğer eskidiyse, laiklik bugün savunulmayacaksa, emperyalizme karşı bağımsızlık değerini yitirdiyse, sömürüye karşı mücadele yerine kimlik siyaseti başa yazılacaksa, işçi sınıfının devrimci tarihsel misyonu üzerine bir tereddüt varsa, “yeni Türkiye”ye karşı “sosyalist cumhuriyet” bir ütopya sayılıyorsa vurun sosyalizme!

Sosyalist siyasetin bu ülkede en geri mevziisi akıl ve vicdandır. Bu bile büyük bir mevzidir.

Ancak bununla yetineceğimizi düşünen varsa, kapatın gitsin sosyalist ve komünist partileri!

Kimse kendi durumunu meşrulaştırmasın. Meşru olan doğru ve bilimsel olandır. Sosyalist hareketin makus talihini yenecek bir çıkışa inanmayanları tarihe havale ediyoruz.

Yağma yok sosyalizm var!