Sol yumruk yeter mi?

Meclis, seçimlerden sonra 4 siyasi partili yapısıyla çalışmalarına başlamış gözüküyor. Hükümet görüşmeleri devam ediyor, yeni bir hükümet kurulacak ve Meclis’ten güvenoyu isteyecek.

Her parti bir sınıfsal temsiliyete sahip. Bu temsiliyet, oy veren kitlelerin sınıfsal yapısıyla değil, savunduğu taleplerin ve programının hangi sınıfların çıkarına hizmet ettiği ile ilgilidir.

Bugün parlamentoda bulunan 4 siyasi parti ülkemizin işçi sınıfını ve emekçilerini temsil etmiyor. Bugün Meclis’te sosyalist bir parti yok.

Hatta bugün emek düşmanı bir parti ile koalisyon görüşmeleri yapılıyor ya da böylesi bir koalisyona biz de dışarıdan destek veririz minvalli açıklamalar da bulunuluyor.

Çünkü bu partilerin tek derdi emekçilerin ve işçi sınıfının kurtuluşu değil. Çünkü bu partilerin bugünkü düzenle yani ücretli kölelik sistemiyle ya da sermaye düzeniyle tam olarak sorunları yok.

Daha yeni açılmış bir Meclis tablosunun ilk görüntüsü üzerinden değerlendirme burada kesilmeli.

Ancak bu Meclis’in ilk günlerinde milletvekili yemini edilirken havaya kalkan sol yumrukları şimdi hatırlatmak gerek. Bakalım o sol yumruklar, önümüzde AKP ile kurulacak hükümete güven oylamasında masanın altına mı girecek?

Sol yumruk kaldırmak kolay değildir. Sol yumruk kaldırmakla solcu da olunmaz hani.

Emeği temsil eden yumruğunu kaldıracaksın. Bu yüzden solculuğu göstermek için sol yumruğu değil, emeğini hangi elin temsil ediyorsa o yumruğu kaldırmalısın. Ama illaki yumruk olacak!

Meclis kürsüsünde sol yumruğu kaldırmak kolay olabilir, ancak sol yumruğu kaldırmak her zaman çok “kolay” olmamalı. Onun gerekleri vardır çünkü.

Örneğin gereklerinden birisi Meclis’te kurulacak hükümete güven oylamasında ortaya çıkacak.

Örneğin, sol yumruğunu kaldırıyorsan, mal varlığını açıklayacaksın. Meclis kürsüsünde sol yumruğunu kaldırırken, cebinde taşıdığın gayrimenkullerin tapularının kaç adet olduğunu aklına getireceksin. Öğle 1 tane hadi diyelim 2 tane anlaşılır. Ancak kendi üzerine onlarca, eşinin üzerine onlarca, çocuklarının, eş, dost, akraba üzerine onlarca gayrimenkulun tapusu varsa cebinde, sol yumruğunu kaldırmadan önce düşüneceksin. Sol yumruğu kaldırmak öğle kolay iş değildir çünkü.

O yumruğun, emeği temsil eden yumruğun içinde milyonlarca emekçinin alınteri ve ölümü vardır. Bunu bilmeden, bunu anlamadan, bu görmeden yumruklar kalkmamalı.

Örneğin sol yumruğu kaldırırsan eğer, ister Meclis kürsüsünde ister miting meydanlarında, hükümet görüşmeleri için TÜSİAD’la görüşmeyeceksin bugün, el sıkışmayacaksın. Sana ne kardeşim bana oy veren emekçilerin nasıl bir hükümet istediğini sana mı soracağım diyeceksin.

Solcu olmak kolay değildir. Madencilerin mitinginden sonra Ege Sanayici ve İş adamlarıyla toplantı yapmayacaksın. Emperyalist AB troykasına Yunanlı emekçilerin borcu borçtur diye tutturmayacaksın. Yunan emekçilerinin kimseye borcu yoktur diyeceksin, alınteriyle kaç yıldır faiziyle ödüyorlar diyebileceksin.

Solcu olmak, madende üç kuruş maaşa ölümü göze alan emekçilerin temsiliyetidir.

Solcu olmak, inşaatta ölen işçilerin davasını üstlenmektir.

Solcu olmak, işgücünü satarak geçinmeye çalışan milyonlarca işçinin sesi olmaktır.

Solcu olmak, emperyalizme karşı dik durmaktır.

Solcu olmak, ezilen halkların, ikinci sınıf görünen toplumsal bütün kesimlerin çıkarlarının sermaye düzeni ile ilgisinin olmadığını bilmektir.

...

Tek başına yumruk kaldırmakla olmuyor yani...

Solcu yumruğu ne güven oylamasında masa altına saklanabilir, ne de sermaye temsilcileri ile el sıkışabilir.

Solcunun yumruğu masaya vurmak içindir!