Size tembellik hakkı yok!

Fransız sosyalist hareketinin önemli isimlerinden, Marx’ın damadı Paul Lafargue’nin 1880’lerin sonlarında kaleme aldığı Tembellik Hakkı kitabını okuyanlar bilir. Kapitalizmin insanlara çalışma adıyla ne verdiğini, çok çalışmanın, yaşam boyu çalışmanın, başkaları için çalışmanın, sürekli çalışmanın, 17 saate varan çalışmanın anlamının ne olduğunu arıyordu. Yeter kardeşim diyordu, insanların tembellik hakkı vardı!

Kitap çok tuttu. Hatta Komünist Manifesto’dan sonra en popüler kitap olduğu söylenir!

Tembellere gün doğmuştu, onların da artık marksist bir teorik kılavuzu ellerindeydi!. Her pazartesi sabahı içinde çalışma aşkıyla işine giden insanlara yapacak bir şey yoktu. İnsanların temel haklarından biri de tembellik hakkıydı! Doya doya dinlenmek isteyenler bu hakkını kullanmalıydı, patronlara, sermayeye, bankalara daha ne kadar çalışılacaktı?

Kapitalizm çok çalıştırıyor, yoğun sömürüyor, mezarda emekliliğe götürüyor! 8 saat uyuma, 8 saat çalışma ve 8 saat dinlenme espirisiyle ortaya çıkan 8 saat çalışma hakkı bugün ortalama 12 saati bulmuş durumda! Cumartesi günleri artık iş günü!

Mezarda emeklilik! Bunun için mi çalışır insanlar?

Çalışmaya gidiyorsun, üç kuruş kazanmaya, tabutun çıkıyor işyerinden! Bu mudur?

Aldığın maaş? İnsanca yaşamın uzağında aldığın maaşa şükür etmek midir çalışmak?

Marx’ın damadı, dalgasını geçmişti tembellik hakkı diyerek ama aynı zamanda kapitalizmin insanlığa, insana, yaşama yüklediği anlamı da yerden yere vurmuştu. Çalışın, çalışın, çalışın diyen kapitalizm, krizlerde işçiyi kapının önüne koyduğunda tembellik hakkınızı kullanın hiç demedi! Yoksulluk ve açlık “hakkından” başka!

Geçmişte kazanılan haklar unutuldu, kapitalizmde vahşi sömürü diz boyu!

Ermenek’te işçiler toprak altında boğuldu, Soma’da madenciler!

Mecidiyeköy’de yere çakıldı 10 işçi ekmek parasını çıkarırken! Her yıl binlerce işçi iş kazalarında yaşamını yitirmeye devam ediyor!

Kadınlar töre cinayetine, namus cinayetine kurban gidiyor, şiddet ve ayrımcılık cabası!

Zeytin ağaçların kökünden sökülüyor, binlercesi, bu patronlar tarafından!

Gericilik her yeri sarmış, okullarımız ele geçirilmiş, dincilik ülkeyi boğuyor! Suriye’de, Irak’ta dinciler adam öldürüyor, katliam yapıyor, hem de emperyalizm için!

Bizim hükümetimiz hala yerinde! İş kazaları hakkında ahkam kesiyor, Alevi açılımı diye “Hacı Bektaş Dergahına” ücretsiz giriş getiriyor, alay ediyorlar utanmazlar!

8 gencimiz öldü, gaz bombasıyla, faşistin sopasıyla!

Adamlar saray yaptı, 1000 odalı, sizlere, halka, bu ülkeye, aydınlığa inat!

İnsanları çok çalıştır, şimdi de tepelerine saray kondur!

Tembellik hakkımız yok yoldaşlar! Bu ülkede emekçiler örgütlenmezse, kadınlar yan yana gelmezse, gençler sokağa çıkmazsa, cumhuriyetçiler meydanlara inmezse bu utanmazlar utanmamaya devam edecek!

Tembellik hakkımız yok yoldaşlar, daha çok örgütleneceğiz, daha çok okuyacağız, daha çok yazacağız, daha çok anlatacağız, daha çok koşturacağız!

Türkiye sosyalist hareketinin “yeni döneminde”, yeni bir devrimci çıkışı zorlayan kadrolar, size tembellik hakkı hiç yok!