Daha önce İleri Haber’de haberi verildiği üzeri 26-31 Temmuz tarihleri arasında Şirince Nesin Matematik Köyü’nde “İkinci Savaş Sonrası Bilim ve Marksizm” sempozyumu ve sempozyum kapsamında pek çok atölyeler gerçekleştirilecek. Atölyelerin hepsine http://bilimvemarksizm.net/tr/atolye adresinden ulaşabilirsiniz. Bu atölyelerden birisinde de yürütücülüğü ben yapmaya çalışacağım. Şöyle bir şansım da olacak, benden önceki atölyeyi değerli hocamız Özgür Narin yapacak ve konu başlığı “Teknoloji, Üretim Sürecinde Bölünme, Emek ve Gelecek Toplum”. Bu ilginç ve kapsamlı atölyenin üzerine ise ben biraz hazıra konmuş olacağım ve “Teknolojik değişim ve işçi sağlığı-iş güvenliği: Neden paralel gitmez?” başlıklı atölyeyi yürüteceğim. O tarihlerde izin alabilecek gelebilecek herkesi bu atölye çalışmasına davet ediyorum. Eski çağlarda filozofların okullarına benzer bir ortam haline gelmiş olan Nesin Matematik Köyü’nde hem tatil hem de ciddi ve kapsamlı tartışmalar için bir fırsat. Yukarıda verdiğim sitede, katılım, nasıl katılacağı vb. bilgiler de mevcut, olmadı benimle de temasa geçebilirsiniz.
Ben katılmayı düşünenler için, atölyeme gelmeden bir ön bilgi vermeye çalışayım. Ne hedefliyoruz, ne tartışacağız.
Özellikle şunun altını çizeceğiz, evet teknoloji gelişiyor, bilim ilerliyor (ki bu da tartışılmalıdır) ama neden işçi sağlığı ve iş güvenliği hep geriden geliyor. Neden yeni bir makina, teknik, madde, üretim yöntemi vs. bulununca mutlaka ama mutlaka bunların bunları uygulayan işçileri güvenlik ve sağlık riski ortaya çıkıyor ve hep sonradan çözümlenmeye çalışılıyor. Neden işyerlerinde ölüm ve yaralanmalar en gelişkin kapitalist ülkelerde dahi bir süredir azalmıyor, veriler yerinde sayıyor.
Türkiye’ye geldiğimizde ise devletin ilgili kurumlarının ve üniversitelerin, laik ve bilimsellikten uzak bakış açısının büyük felaketlere yol açacağını kestirmek zor değil zira denetimsiz, kuralsız, bilimsellikten ve tekniğin gerektirdiği şartlardan uzak, baskıcı bir karakter ile yoluna devam edecek bir üretim sürecinden söz ediyoruz. . Bunun anlamı, kapitalizmin ilk dönemindeki "vahşi" yılları aratmayacak çalışma koşullarıdır. Bu çalışma koşulları bilimsel olarak bize şunu işaret ediyor
a. daha fazla işçi ölümü ("iş kazası" ve "meslek hastalıkları" ile)
b. daha fazla büyük "kaza" (doğal gaz kazanı patlamasından, LPG tankerlerine, üst geçit çökmesinden, yollardaki en ufak yağmur sonrası çökmelere, trafik kazalarına vs.)
c. Büyük "felaketler" Soma, sel baskınları, sözde doğal olayların yarattığı kitlesel ölümler vs.
Özetle, Türkiye Hindistan, Malezya, Endonezya, Bangladeş, Pakistan ve benzeri ülkelerle aynı sınıfta değerlendirilmeli, artık bu ülkelerde sürekli haberlere konu olan, olacak sözde kaza ve felaketler Türkiye'de de beklenmelidir. O yüzden teknik elemanlar, sağlıkçılar, teknik ve sosyal bölümlerden akademisyenler, uygulamacılar ve aktivistlerin aşağıdaki konularda çalışmalar yapmaları kanaatimce zorunludur.
A. Teorik çalışmalar
Marksist ekonomi politik bağlamında işçi sağlığı ve iş güvenliğini inceleyen, araştıran, emek süreçlerine yoğunlaşan, emek rejimlerinin (inşaatta baskıcı emek rejimi ile çağrı merkezi çalışanlarının koşulları birbirine benzemekte midir?) doğasını anlamaya dönük bir çalışma gerekiyor. Bu açıdan gerekli okumaların yapılması, farklı sektörlerin değerlendirilmesi, karşılaştırılması, üretim süreçlerine dair yorumlarda, analizlerde bulunulması önemli.
B. Tarihsel sürece dair bir çalışma
Yukarıdaki başlıktan ayrı düşünülemeyecek olan bir çalışmadır. Kapitalizmin doğuşundan bugüne kadar (kitabımda kısmen yapmaya çalıştığım) tüm dünyada yaşanan emek süreçleri ele alınabilir. ABD'de 1800lü yıllardaki tekstil işçilerinden, ikinci dünya savaşının arefesinde İngiliz Dok işçilerine, Endonezya'da yanardağdan sülfür elde eden işçilerden, Çinde Iphone fabrikasında çalıanlara kadar, somut verileri ve çalışma koşullarını değerlendirecek, görsel toplayacak, bunları tarihsel bir bağlam içinde marksist yöntemle ele alacak bir çalışma.
C. Sektörel çalışmalar
Farklı sektörler üzerine yoğunlaşmalı ve bu sektörleri marksist yöntemle inceleyip, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından irdelemeliyiz. Emek süreçlerinin değerlendirilmesinden (bakınız A maddesi); sektörlere dair verilere kadar (istihdam, üretim, GSMHdeki payı vs.) gibi bir çalışmaya ihtiyaç var. Bu çalışma içinde yer alan herkesin bir sektör konusunda uzman olması ve Türkiye çapında kendisini o şekilde lanse etmesi/o alanı belirlemesi gibi bir hedef olmalıdır.
Çok uzatmayayım, ilgili olan arkadaşlara aşağıdaki okuma ve izleme listesini verip, Şirince’de görüşmek üzere diyorum.
İşçi sağlığı ve İş Güvenliği için bir okuma-izleme önerisi
KİTAP
1. Bir Cinayetin Öyküsü- Gürkan Emre Gürcanlı, Yazılama Yayınları (edinemeyenlere yardımcı olabilirim)
2. Engels, F., (1997). Kişisel Gözlemlerden ve Sağlıklı Kaynaklardan, İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu, Eriş Yayınları, Birinci Baskı, Ankara, Sayfa 176-206 (Friedrich Engels’in Die Lage der arbeitenden Klasse in England (1845).
3. Anne Theubot-Mony, Çalışmak Sağlığa Zararlıdır
4. Mason Paul, (2009). Çalışarak Yaşamak ya da Savaşarak Ölmek-Küresel İşçi Sınıfı Nasıl Oluştu?, Yordam Kitap, İstanbul.
5. Akalın, M.A., (2010). Toplumcu Tıp-Sovyetler Birliği Deneyimi, Yazılama Yayınevi, İstanbul.
6. Barnetson, Bob, (2010). The political economy of workplace injury in Canada,
7. Belek, İ., (2010). Esnek Üretim Derin Sömürü, Yazılama Yayınları.
8. Yücesan-Özdemir, G., 2014. İnatçı Köstebek, Çağrı Merkezlerinde Gençlik, Sınıf ve Direniş, Yordam Yayınları-
9. Deniz Akgün, Kapitalizm Hasta Eder, Nota Bene yayınları.
10. Safety or Profit, International Studies in Governance, Change and the Work Environment, Baywood, 2013, Ed. T.Nichols, D.Walters
11. Working Disasters, The Politics of Recognition and Response, Baywood, 2006, Ed. Eric Tucker
12. Worker Safety Under Siege; Labor, Capital and the Politics of Workplace Safety in a Deregulated World, ME Sharpe, 2006, Ed. V.Mogensen.
MAKALELER
Bu konuda ayrıntıla liste yaparım sonra. Türkçe makaleler için tavsiyem Mesleki Sağlık ve Güvenlik dergisindekilerin okunmasıdır (internetten tüm sayılarına ulaşılabiliyor).
FİLM
16 TON, internetten izlenebiliyor
GERMİNAL, SÖYLEMEYE BİLE GEREK YOK
MADEN, Tarık Akın ve Cüneyt Arkın'ın filmi, izlenmeli
ÇARK, Tarık Akan oynuyor, bilgi için http://www.sinematurk.com/film/2700-cark/