Sezen Cumhur Önal, sonbahar yaprakları ve liberal mevsim

Sezen Cumhur Önal bugün 82 yaşına gelmiş, belirli bir yaşın üzerinde olanların radyolardaki “hafif batı müziği” programlarından hatırlayacakları bir müzik tutkunudur. Çok sayıda yabancı parçaya Türkçe söz yazmıştır. Bu arada, meraklısı için söylersek, yazdığı film senaryolarının sayısı açısından dünyada ilk beşe gireceği kesin olan Safa Önal’ın kardeşidir.

Sezen Cumhur Önal’ın bir özelliği “Autumn Leaves” (Sonbahar Yaprakları) adlı parçaya fazlasıyla düşkün olması, bu parçayı radyo programlarında bir punduna getirip mutlaka çalmasıydı.

Eylül’den Kasım’a kadar uzanan dönemde Önal’ın işi kolaydı: Evet sevgili dinleyiciler, sonbahar geldi, kızılımsı ve altın rengi yapraklar artık dallarından düşüyor; şimdi hep beraber dinlemenin tam zamanı:

Autumn Leaves…

Ancak, Önal’ın Autumn Leaves tutkusu mevsim sınırı ve koşulu tanıyacak gibi değildi. Diyelim aylardan Ocak, ortalık buz kesiyor… Ama Önal için fark etmiyordu: Evet, ağır bir kış geçiriyoruz, ama bu da geride kalacak, sekiz dokuz ay sonra sonbahar gelecek, yapraklar gene dökülecek…

O zaman, gelsin Autumn Leaves…

Bahar geldiğinde o da para etmiyordu: Her taraf yemyeşil, doğa canlanıyor, ama beş altı ay sonra sonbahar gelmiş olacak ve bugün yemyeşil gördüğünüz yapraklar sararıp kuruyarak üstümüze dökülecek. O halde çikolata renkli ve kadife sesli Nat King Cole’dan dinleyelim:

Autumn Leaves…

***

Türkiye’nin siyasal geleceğine ilişkin kestirimlerde de Önal’ın “Sonbahar Yaprakları” takıntısına benzer bir yan görülmektedir: Liberal mevsim beklentisi…

O an mevsim ne olursa olsun, liberal mevsim beklentisi ama umut verme ama uyarı bağlamında hep gündemdedir:

Evet, rejim MHP ortaklığıyla birlikte ülkeyi demokrasi açısından çok kötü bir noktaya sürüklemiştir; ama umutsuzluğa kapılmamak gerekir: Tabanı giderek eriyen iktidar karşısında muhalefet biraz silkindiğinde ülkeyi demokrasi ve özgürlükler açısından liberal mevsime taşıyacaktır…

Önümüzdeki karanlık tabloya rağmen örneğin İstanbul “gerçek anlamda liberal bir mevsime hazır bir kent görünümündedir bugün…” (*)

Bugünkü rejimin faşizan özellikler sergilediği kesindir; ancak büyük resme bakıldığında sermaye sınıfının ve onun siyasal temsilcilerinin AKP karşıtlığı adına bir “liberal restorasyon” peşinde koştukları açıkça görülecektir…

FETÖ ve Kürt siyasetiyle Biden’ın kayığında buluşan muhalefet ülkenin başına liberal çorap örmektedir…

***

Bize göre ortada siyasal analiz ya da öngörü değil bir tür totoloji vardır.

Çünkü AKP-MHP ortaklığına dayanan iktidarın yerine gelmesi bugün için mümkün görünen başka herhangi bir iktidar her halükarda bugünküne göre daha “liberal” bir yönelim içinde olacaktır. Dolayısıyla, eşyanın tabiatı gereği olması gerekenin arkasında özel bir “tuzak”, “kumpas”, “komplo”, “büyük oyun” vb. aramaya gerek yoktur.

Neyse, fazla uzatmayalım…

Ocak ayındayız, kış henüz tam bastırmadı, ama biliyoruz ki sekiz dokuz ay sonra liberal mevsim, pardon, sonbahar gelecek, kızılımsı ve altın rengi yapraklar üzerimize dökülecek…

O zaman çikolata renkli kadife sesli şarkıcıdan bir kez daha dinleyelim:

Autumn Leaves…

___________________________________________________________________________

(*) Bu sözü Ertuğrul Özkök 34 yıl önce söylemiştir; ama bugün sorsanız aynı şeyi söyleyeceği kesindir (Elveda Başkaldırı, Afa Yayınları 1987, s.43).