Sertifikalı çoban

Yüksekova güzeldir. Doğa, kışın bile intikam almaz Yüksekovalı’ dan. Baharı geldi mi o küçük ve tek başına kalmış evin ne işi var orada demezsiniz de, dünyanın en büyük çiçek bahçesine sahip küçük evin misafiri olasınız gelir. 

Yüzde doksanlara vuran politik tercih ilçeye adımınızı attığınızda hissettirir kendini. Yanınızdan akşamüstü olmasına rağmen gazete dağıtımına devam eden gençler geçer. Günlük gazeteler ise tam da o saatlerde Yüksekova’ya giriş yapmış olurlar. Raflarda ertesi günkü alıcılarını beklerler.  

İşte böyle bir ilçede hatta politik bir yerel merkezde diyelim devletin ve onun organlarının varlığının anlamını bir Yüksekovalıyı çevirip sorduğunuzda ilk on sırada on kere aynı şeyi söyleyecektir. Ölüm ve yine ölüm. Bu cevap aslında gerek asker, gerekse de polis düzeyinde de gelin görün ki aynıdır gerektiğinde öldürmek ve ölmek.  

Yüksekova güzeldir. Bir düğüne denk gelmeye görün hele. Hangi yöne bakacağınızı o uzun halayda hangi başı takip edeceğinizi şaşırırsınız. Dinlediğiniz sesten, dünyanın kalan kısmının mahrum kaldığına üzülürsünüz ancak. O düğünler ki; bir metre ötesinde birazdan bir bombanın patlamayacağının garantisi olmayan düğünlerdir. Bir asker için de başka bir düğündür Yüksekova’dan terhis olmak. Ne bir daha gelmek ister, ne de bir daha ismini duymak. 
Açılımın ya da sürecin diyelim, “yol kazaları” hep Yüksekova kavşağında yaşanır her nedense. Analar ağlamayacak derken analar bağırır, bu kazanın ağır sonuçlu ölümlerine. Hem Kürt, hem de Türk anaların içi yanarken yolun hep mayınlı olacağı ve yolda hep ölüm yaşanacağı artık bir iddianın da ötesine geçer. 

Diyorlar ki, Yüksekova şimdi daha güzel olacakmış. Kim söylüyor? Devlet ve onun organları. Yani AKP ve bakanlıkları. Somut konuyu bilmeyenler ve AKP’ye boyun eğmemiş olanlar için bu kelamın altını hemencecik doldurmak mümkün olur ya; bu defa cevap böyle değildir. Yani AKP’nin güzel Yüksekova hayali, Tayyip’in rahat rahat gelip bir Cuma geçirmesi, devlet millet el ele görüntülerinin bir salon toplantısı sınırını aşması, illegal hareketlerin halk tarafından mahkum edilmesi, savaş ortamından barış sürecine geçildiği için serbest girişimciliğin rahatlaması ve AKP’nin güzelden anladığı ne varsa… Bu defa bu değil. 

AKP karar vermiş bir kere Yüksekova güzelleşecek. Nasıl mı? Çobanlar artık sertifika alacak. Projenin adından başlamışlar konuyu güzelleştirmeye. Sürü Yönetimi Elemanı Sertifika Eğitimi. Amaç çobanlığa mesleki bir statü kazandırmak. Yöntem, 120 saatlik teorik eğitim vermek. Sonuç, 25 çoban artık sertifikalı çoban olacak. Peki sonuç, bir gün devlet çoban istihdam etmek isterse önce bu sertifikalı çobanları alacak. Peki sonuç, hayvanlar eğitimsiz çobanlardan kurtulacak, Peki sonuç, zaten çoban olup kursa başvurmuş yüzü geçkin Yüksekovalı’ dan şanslı 25 çoban kurs boyunca 20 TL harçlığın yanı sıra iş kazası ve meslek hastalığı sigorta pirimi ile genel sağlık sigorta primleri yatırılacak. Kasım ayı işsizlik oranlarında Yüksekova’da küçük bir düşme, Tarım ve Hayvancılık Bakanı için bir meclis konuşmasında icraat örneği, “Vallahi benim aklıma gelmişti” diyen Doğu ve Güneydoğu şube müdürlerinin yörelerindeki hayvanların çektiği sıkıntıları hemen dosyalayarak Ankara’ya yollanması. Bu konu devlete bırakılamayacak kadar önemlidir diyen ve Kürt illerini yıllardır mesken edinmiş AB projecilerinin meseleye akademik ve kültürel bir renk katarak Brüksel’e bir yol dosya postalaması…

Çobanlar eğitilecek, Yüksekova güzelleşecek öyle mi? 

Yüksekova güzeldir. Projelere teslim edilemeyecek kadar güzel, ölüme beşik olamayacak kadar yaşamsal… 

Reyhanlı gibi,  Soma gibi, Ermenek gibi. Roboski gibi… 

Ve kim demiş ki, kurtuluş tek başına… Bu kadar ölümün karşısında…

Ve kim derki bu kadar güzellik bize yeter…

Yüksekova’nın yolu, Ermenek’ten geçer…