Öncelikle okurlarımın anlayışına güvenerek, geçen hafta yazamadığım için kusura bakmayın diyorum, yaklaşık bir buçuk yıldır ilk kez köşemi boş bırakmış oldum, ama ciddi bir rahatsızlık geçiren babamın yanında olmak zorundaydım.
Malum bugün seçim, seçim hakkında yazmak, konuşmak propaganda yazmak yasak. Aman diyelim, Türkiye'deki işçi sağlığı ve iş güvenliğinin şu anki durumundan ve bundan bizzat sorumlu olanlardan falan söz etmeyelim, nolur nolmaz seçim yasaklarına dokunuveririz belki. O yüzden kitabımdan bir bölümü kısaltarak aktarmak ve çok üzerinde durulmayan bir konudan söz etmek istiyorum: Rusya'da acaba devrim öncesinde işçi sağlığı ve iş güvenliği nasıldı? Kısa yanıt vereyim, bugünün Türkiyesinden bile daha kötüydü(!) Bu noktadan sonra isterseniz okumayabilirsiniz. Peki neden ilgilendirsin ki bizi bu da diyebilirsiniz. Ama Sovyetler Birliği'ndeki kazanımları daha iyi anlayabilmek için öncesini bilmemiz önemli. Devrimin Türkiye için ne kadar elzem olduğunu anlamak için de günümüzde iş cinayetlerini, meslek hastalıklarını, bunların neredeyse katliam boyutuna geldiğini bilmek, içselleştirmek ve lanet okuyup mücadele etmek için önemli.
Kitabımın ilgili bölümünde ve bu yazıda sağolsun Yüksek Lisans tez öğrencim, Liliya Subayeva Sancak'ın büyük katkıları oldu. Kendisi inşaat sektörü açısından Sovyetler Birliği ve Rusya Federasyonu'ndaki işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatını ve uygulamalarını inceledi ve tezini tamamladı.
Neyse çok uzatmayayım, Sovyetlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki kazanımlar sonsuz ve insanlık neredeyse hala o düzeye gelemedi. Peki öncesi nasıldı, şöyle bir bakalım.
1917 Ekim Devrimi öncesi Rusya’da iş güvenliği
Bugünkü Rusya Federasyonu, İş Mevzuatı’nda iş güvenliği kavramını şöyle belirlemektedir: Emeğin korunmasını (iş güvenliği); iş faaliyeti süresince işçilerin sağlık ve hayatının korunmasını amaçlayan hukuki, sosyal-ekonomik, teknik, sıhhi-hijyenik, koruyucu ve tedavi edici, rehabilitasyon ve diğer eylemleri içeren bir sistemdir (Rusya Federasyonu İş Mevzuatı 2002).
1991 yılı itibariyle kapitalist bir ülke olsa da, Sovyet sosyalizminin pek çok etkisi hâlâ Rusya'da ve diğer eski Sovyet ülkelerinde hissedilmektedir. Bu ülkelerde çalışan başta inşaat mühendisleri olmak üzere, teknik personelin işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda devlet denetimine ilişkin söyledikleri, işyerlerinde devlet denetiminin pek çok eksikliğe ve yozlaşmaya karşın hâlâ devam ettiği konusunda bize net veriler sunmaktadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunun, üretim süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmesi, tüm işçilerin bilinç düzeyinde bu şekilde hâlâ algılanması sosyalizmin bir kazanımıdır. Bu noktaya nasıl gelindiğini tarihsel süreç içinde incelemek son derece anlamlı olacaktır.
Rusya, Büyük 1. Petro’nun 1721 yılında uyguladığı yenilikler sonucu, bir imparatorluğa, Rusya İmparatorluğu'na dönüşmüştü. Bu sürecin ardından sanayi ve üretim yükseliş dönemini yaşamaktaydı. Çeşitli fabrikalarda üretim faaliyetlerinin yaygınlaşmasından dolayı yeni oluşan işyerlerine devlet tarafından toprak köleleri, evsiz, suç işlemiş ve başka uğraşı olmayan insanlar atanıyordu. Bu dönemde sanayinin kalkınması; Rusya ekonomisinin büyük bir adım kaydetmesinin en önemli nedeni olmuştu. Büyük Petro iktidarında yaygınlaşan fabrika ve maden ocaklarındaki (Ural bölgesinde) çalışma şartları çok zor ve tehlikeli sayılmaktaydı. Ağır maden ocağı işlerine giden insanlar, savaştaymış gibi hayatlarını kaybediyorlardı. Köylerde de, toprak köleliği ancak 1861 yılında kalkacağından bu dönem çalışanları için normal çalışma şartları bir hayaldi. Bu çalışma koşullarında ortaya çıkan ölüm ve yaralanmaların yüksek değerleri ve güvenli çalışma şartlarını nasıl sağlayabiliriz sorusu; ilk defa ilerici insanları düşündürmeye başlamıştır. Ancak elbette Rusya İmparatorluğu’nun bu zor tarihi sürecinde herhangi bir iş güvenliği normu veya kanunu henüz ortaya çıkmamıştır (Karauş ve Gerasimova 2011).
Zamanının seçkin bilim adamlardan biri olan Lomonosov, işyerlerinin güvenli olması konusundaki ilk çalışmalarını başlatarak 1742 yılında "Metalurji ve Madencilik Temelleri" adı altında topladığı çalışmasında; madenci işçilerin güvenlik, hijyen, çalışma ve dinlenme şartları, hafriyat kenetlemesi, merdiven geçişlerin güvenliği ve iş kıyafetlerinin uygunluğu gibi konuları ele almıştır.
19. yüzyılın ortalarında (Rusya İmparatorluğu’nda toprak köleliğinin kalkmasından sonra) Rusya’daki İş Mevzuatı sadece iki kararnameden oluşmaktaydı. Birincisi, 1835 yılında yayımlanmış olan "Fabrika Sahibi ve İşçi Arasındaki İlişkİler" isimli kararnameydi. İkincisi ise "12 Yaşından Küçük Çocukların Fabrikada Çalışma Yasağı" adı altında 1845 yılında yayımlanmış olan ve küçük çoçukların gece 12:00’den sabah 6:00’ya kadar çalışma yasağını açıklayan kararnameydi. Bu iki kararname; Rusya İmparatorluğu’nda İş Mevzuatının ilk filizleriydi.
Aynı dönemde ilk defa devlet tarafından “ölümle sonuçlanan yaralanma” analizi çalışmaları yapılmaktaydı. 1843 yılında İçişleri Bakanlığı dergisinde; “1842 yılı içinde Rusya’da ihtiyatsızlık sonucu gerçekleşmiş ölüm sayısı" adı altında makale yayımlanmıştır. Ölüm sebeplerinin arasında altı ana sebep gösterilmiştir: 1) boğulma, 2) çarpma, 3) ezilme, 4) yanma, 5) yanlışlıkla silahla kendini vurma, 6) alkolün dozajını kaçırma gibi. Görüldüğü gibi üretimle ilgili oluşan ölüm ve yaralanmalar 2. ve 3. kategoride toplanmıştır. Buna paralel olarak insanların çalışma dalına, ikamet yerine, iş bölümüne göre de ölümlerin sebepleri incelenerek her analiz grubunun toplam ölüm sayısına göre oran saptaması yapılmıştı. Bu dönem için devlet tarafından yapılan ölüm ve yaralanma analizleri tekrar görülmemekte ve benzeri araştırmalar ancak 20. yüzyıl Rusyası'nda yeniden başlamaktadır (Loginova, 1958).
Kapitalizmin filizlenme döneminde çalışanların mücadelesi ve iş mevzuatının gelişmesi
Rusya’da bu dönemde köklü değişimler yaşanmış olup ekonomi, siyasi, eğitim ve diğer alanlarda reformlar yapılmıştır. Rusya ve yurtdışında iş gücünün sömürüldüğü bu dönem, işçi sınıfının yeniden doğma dönemiydi. Erkekler ile aynı düzeyde çalıştırılan kadın ve çocuklar için bu dönem ayrıca bir eziyet dönemiydi. 18 saat sürebilen çalışma saatlerine ilave olarak gece vardiyalarının olduğu ve yıllık izinlerin olmadığı bu dönemde çocuklar 5-6 yaşından itibaren çalıştırılmaya başlatılıyordu (Karauş ve Gerasimova 2011).
19. yüzyılın 80’leri ile 20. yüzyıla kadar olan süre, Rusya’daki iş mevzuatı için önemli bir dönem olarak kabul edilmektedir. Sanayiciler ve işçiler arasındaki ilişkilerin devlet düzeyinde belirli kurallara bağlama girişimlerinin gerçekleştiği bu dönemde, endüstri işçi hukukunun temelini oluşturan toplam dokuz yeni yasa yürürlüğe girmiştir. Bunlardan ilki olan 1 Haziran 1882’de yürürlüğe giren bu yasa ile en korunmasız sınıfı oluşturan kadın ve çocukların hakları savunulmuş ve 12 yaşın altındaki çocukların fabrikalarda çalışması yasaklanmıştır. Yasanın yerine getirilmesi için 17 bin çalışma yeri başına fabrikaları gözetleyen 20 müfettiş göreve başlatılmıştır.
"Manüfaktür ve fabrikalarda çalışan çocukların eğitimi hakkında" (12 Haziran 1884) diğer bir yasa ise, fabrikalarda çalıştırmak için çocuklara eğitim vermek üzere işverenlere okul açma konusunda tavsiye vermekte ve zorunluluk kılmaktadır. 3 Haziran 1885 tarihli yasa "Reşit olmayanlar ve kadınlar için gece çalışma yasağı"nı getirmektedir. 1886 tarihli Morozov Grevi’nden hemen sonra kabul edilen yasa ile işveren ve çalışan arasındaki işe alınma ve istifa etme şartları düzenlenmiş, kesilen cezaların azami düzeyi maaşın yüzde 5’i olarak belirlenmiş, kesilen cezaların çalışan ödenekleri fonlarına yatırılması zorunlu kılınmıştır.
Bu arada söz etmeden geçmeyelim, Morozov Grevi, 7-17 Ocak 1885 tarihlerinde Morozov tekstil fabrikasının 8 bin çalışanı tarafından gerçekleştirilen, fabrika sahiplerinin acımasız sömürü ve kölelik rejimine (burada kölelik kelimenin tam anlamıyladır); 1882-1884 yıllar arasında 5 kez yaşanan maaş azaltılmasına ve işçi maaşının yüzde 50’sine varan ceza kesintilerine karşı verilmiş bir tarihi mücadeledir.
Devam edersek, 1887 tarihli yasaya göre Rusya’da azami çalışma günü süresi belirlenmiş olup yetişkin erkekler için çalışma günü 11,5 saati geçmeyecek şekilde ayarlanmıştır. Bu döneme ait yürürlüğe giren diğer yasalar da Rusya’da iş mevzuatının oluşmasına katkıda bulunmuştur. 19. yüzyılın sonlarında Rusya’daki ücretli çalışan sınıfının yaklaşık yarısı (%45) 23 yaşın altındaki gençlerden oluşmaktaydı. Ergenlerin nerdeyse üçte ikisi 15 yaşını, üçte biri ise 12 yaşını geçmeden fabrikalara veya başka işyerlerinde çalışmaya atılmaktaydı. Makine ve özellikle dokuma bölümlerinde çocukların da yapabileceği birçok farklı iş mevcuttu. Fakat aynı iş için ergenlere yetişkinlere göre daha düşük bir ücret ödenmekteydi (Loginova, 1958).
RSDİP İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği konusunda ne demiş?
Rusya’da yürürlüğe giren yasalara karşın ağır ve yıpratıcı çalışma şartları ve yüksek sayıda ölüm ve yaralanmalar, işçileri kendi haklarını savunmak zorunda bırakmaktadır. Bu özellikle, Rusya’da sosyal demokrat akımının oluşmasından sonra yeni bir güç olarak ortaya çıkmaktadır. 1903 yılında Rusya Sosyal Demokrat İşçi Parti’nin (RSDİP) 2. Kongresi’nde aşağıdakileri içeren Parti Programı kabul edilmiştir:
“...İşçi sınıfının fiziksel ve manevi açıdan yok olmaktan korunması ve özgürlüğe yol açan mücadele verme kabiliyetini arttırmak adına partimiz şunları talep ediyor:
- Tüm ücretli çalışanlar için iş gününün 8 saatle sınırlanması;
- Tüm iş dalları ve çalışanların her iki cinsiyeti için 42 saatin altında olmayan haftalık tatilin yasa ile belirlenmesi;
- Fazla mesainin tamamen yasaklanması;
- Gece (21.00-06.00 saatler arası) çalışmanın yasaklanması;
- İşverenin 16 yaşından küçük iş gücünü kullanmasının yasaklanması;
- 16-18 yaşları arası olan ergenlerin iş gününün 6 saat ile sınırlanması...”
(Orlovskiy ve Nurtdinova, 2008).
1913 yılında iş güvenliği konusunda Rusya’da olan tüm yasalar “Endüstriyel çalışma hakkında” isimli tüzük altında toplanmış olup Rusya İmparatorluğu’nun yasalar kitabında yayımlanmıştır. Devlet tarafından atılan bu adım iş güvenliğinin ayrı bir dal haline gelmesine yol açmıştır. Bu tüzükte ilk defa işçilerin sosyal sigorta konusu ele alınmıştır. Devrim önceki Rusya’da yasalar son derece eksik ve sadece devlet dallarında işlemekteyken ekonominin tüm dallarında uygulanmamaktadır. Ergenlerin iş günü ve yetişkinlerin iş günü arasında fark olmayıp 1913 yılında yetişkinlerin azami çalışma günü 10 saati, ergenlerin ise 9,5 saati bulmaktadır. O zamanlar istihdam durumu hükümet ve çevresindekileri ilgilendiren bir sorun değildi. 1914-1917 savaş yıllarında işletmelerin durdurulması ve öncelikle reşit olmayan çalışanların işten atılması nedeniyle işsizlik zirveye ulaşmıştır. Sendikalar bu zamanda yarım milyonluk işsiz ordusu için devletten yardım talep etmesine karşın olumlu bir yanıt alamamıştır.
Şubat Devrimi sonucunda, gençler için bir işgücü borsası oluşturulmamış ve emek korunmasını sağlayan hiçbir yasal iyileştirme görülmemiştir. Bununla birlikte 1917 yılının Mart ayından Ağustos ayına kadar yaklaşık 800 işyerinin kapandığı ve 160 bin kişinin çıkarıldığı bu ülkede, sadece Petrograd (eski Sankt-Petersburg) bölgesinde işletmelerde işini kaybetmemiş olan işçi oranı yüzde 42 civarındaydı. İşsiz proletarya için bu zor dönem, yiyecek ve günlük ihtiyaçlarını karşıladıkları diğer ürünlerin piyasada zor bulunması ve aşırı pahalılaşması yüzünden daha da zorlaşmıştır. Örneğin, 1913’ten 1917 ilkbaharına kadar Moskova’da gıda ve temel gereksinim ürünlerinin fiyatları 5 kat yükselmişken diğer şehirlerde yükseliş 10 katı bulmuştur. Ergenlerin ve yetişkinlerin maaş düzeyi bu dönem aynı durumda kalmıştır. Bunların hepsi doğal olarak işçilerin ayaklanmasına, protesto ve grevler düzenlemelerine yol açmıştır. İşçiler; 1917 yazında Petrograd ve Voronej şehirlerinde fabrikaların dağılmasıyla kendi komisyonlarını kurmuş olup demokrasi şartlarına uygun ve sendikaların kontrolü altında yürütülecek olan bir işgücü borsanın oluşturulmasını talep etmişlerdir (Karauş ve Gerasimova 2011).
Çalışanların protestolarında istedikleri şartlar hemen hemen aynı olmaktaydı: Tüm meslekler için 8 saatlik çalışma günü, işgücünün kayda alınması ve sendikalara bağlı olarak işgücü borsa ağının oluşturulması, sosyal sigorta yasasının bir parçası olup işsizliğe karşı devlet tarafından korunması, toplumsal işler planının hazırlanması vb. İstihdam, iş güvenliği, iş gününün kısaltılması, ergen emeğinin sömürülmesi, maaşların arttırılması gibi kavramlar 20. yüzyılın ilk yirmi yılın için çok kritik ve güncel sorunlardandı. Bu dönemde Rusya proletaryasının verdiği mücadele sadece iş ve yaşam hakları adına değildi, siyasi sorunların da çözülmesini bekliyorlardı. Rusya’nın dört bir yanındaki gençlerin ayaklanmaları, siyasi ve ekonomik haklarını kazanmaya yönelik çabalardı.
Ülkenin sonraki tarihi döneminde ise 1. Dünya Savaşı, sert siyasi çekişmeler, sınıf mücadelesinin yükselişi, Menşevik ve Bolşevik hareketin güç kazanması, işçi sınıfının yeni bir örgütlenme deneyimi olarak sovyetlerin (şuraların) oluşması yaşanmıştır. Bunların sonucu, iş güvenliği konusunda Rusya İmparatorluğu’ndaki yasama faaliyetleri, Ekim Devrimine kadar tamamen durmuştur.
Sonrasında ise tarih yeni baştan yazılmıştır... Biz de yazacağız...
Kaynaklar
Трудовой кодекс Российской Федерации (2002) Официальный текст. – М.: Изд-во НОРМА. {Rusya Federasyonu İş Mevzuatı (2002) Resmi metin. – M.: Yayınevi NORMA.}
Карауш С. А. ve Герасимова О. О. (2011) История охраны труда в России. Alındığı tarih: 20.10.2012, adres: http://ohranatruda.ru/ot_biblio/articles/146347/ {Karauş S.A. ve Gerasimova O.O. (2011) Rusya’daki İş Güvenliği Tarihçesi.}
Логинова Е. А. (1958) Очерки по истории борьбы с травматизмом в СССР. – М.: Медгиз,. – 180 с. {Loginova E. A. (1958) SSCB’de yaralanma ve ölüm ile mücadele tarihçesi. – M.:Medgiz,. – 180. sayfa}
Орловский Ю.П., Нуртдинова А.Ф. (2008)Трудовое право России Учебник М.: ИНФРА-М,. - 608 с. {Orlovskiy Y.P., Nurtdinova A.F. (2008) Rusya İş Hukuku. Ders kitabı M.: INFA-M,. – 608. sayfa.}
Ayrıca şu kaynaklara kesinlikle bakılmalıdır:
Akalın, M.A. (2010). Toplumcu Tıp-Sovyetler Birliği Deneyimi, Yazılama Yayınevi, İstanbul. (Akalın, 2010; 64).
Афонин А., Шилобод М. (2004). Право на социальное благополучие / Учительская газета, 21.06.2004. {Afonin A., Şılobod M. (2004) Sosyal refah hakkı (makale)/ Öğretmen Gazetesi, 21.06.2004}
Гусов К.Н., Толкунова В.Н. (2009) Трудовое право России. Учебник. 2-е изд., перераб. и доп. - М. {Gusov K.N., Tolkunova V.N. (2009) Rusya İş Hukuku. Ders kitabı, değiştirilmiş ve genişletilmiş 2. baskı – M.}
Собрание узаконений и распоряжений рабочего и крестьянского Правительства (1918). № 35, ст.474., 23 (10) мая {İşçi ve köylü Hükümetinin toplu emirler ve yasallaştırmaları (1918) No:35, 474.madde, 23 (10) mayıs}
Сайдахмедов С.И. (2008) Развитие института охраны труда в советском трудовом праве // Трудовое право. №11. {Saydahmedov S.İ. (2008) Sovyet İş Hukukunda İş Güvenliği Enstitüsünün gelişimi// İş Hukuku. No:11}
Голощапанов С.А. (1982) Правовые вопросы охраны труда в СССР. - М.: Юрид. лит., 84 с. {Goloşapanov S.A. (1982) SSCB’de İş Güvenliğinin hukuk sorunları. – M.: Hukuk literatürü, 84. sayfa.}
Бейлихис Г.А. (1971) Очерки истории охраны труда и здоровья, рабочих в СССР. - М.: Медицина,191 с. {Beylihis G.A. (1971) SSCB’de İşçi Güvenliği ve Sağlığının tarişhesi. – M.: Tıp, 191.sayfa}
Шмидт О. Ю. ve diğ. (1969). "СССР. Профессиональные союзы СССР", Большая Советская Энциклопедия. Alındığı tarih: 13.11.2012, adres:http://bse.sci-lib.com/article106981.html {Şmidt O.Y. ve diğ. (1969) “SSCB. SSCB’de sendikalar”, Büyük Sovyet Ansiklopedisi}
Hricko, A. M. (1975). “Occupational Health In The Soviet Union” (Health Coordinator Labor Occupational Health Program)To be presented at the American Public Health Association Convention, Session on Occupational Health in Socialist Countries, November 19, aktaran Akalın, A., Sovyetler Birliği'nde işçi sağlığı - Dr. M. Akif Akalın,
http://www.guvenlicalisma.org/index.php?option=com_content&view=article&id=4286:sovyetler-birliginde-isci-sagligi-dr-m-akif-akalin&catid=130:makaleler) (Erişim tarihi: 26.10.2012)
Keeran R. Ve Kenny T. (2009). İhanete Uğrayan Sosyalizm-Sovyetler Birliği’nin çöküşünün arka planı, Yazılama Yayınları, İstanbul
Notzon F.C., Komarov Y.M., Ermakov S.P., Sempoz C.T., Marks, J.S., Sempos E.V. (1998). “Causes of Declining Life Expectancy in Russia”, Journal of American Medical Association, 279(10):793-800.