1810-1856 yılları arasında yaşamış olan romantik besteci, müzikte romantizm akımının ana temsilcilerindendir. Piyano müziği velied alanındaki katkısı, lirik müzikal ifadesi ve şiire olan ilgisi Schumann'ı birçok açıdan romantik müzikle özdeşleştirir. Bestecimiz, yayıncı, kitapçı ve yazar August Schumann'ın beşinci ve en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Johanna Christiana'nın babası ise bir cerrahtır. 1795 yılında evlenen August ve Johanna Christiana 11 yıl boyunca Saksonya'daki Zeitz şehrinde yaşadılar. 1807 yılına gelindiğindeyse Zwickau'ya taşındılar, 1810 yılında dünyaya gelen Robert'in yayıncılık konusundaki faaliyetleri hakkında, babasından esinlendiğini belirtebiliriz. Robert'in doğduğu sene bir sinir rahatsızlığı geçiren August Schumann'ın kalan yılları bu hastalığının gölgesinde geçecektir.
Robert'in eğitimi 1816 yılında başlar. J.G. Kuntzch (1775-1855) piyano dersleri verir ve oturduğu yerdeki bir özel okula devam eder. Dönemin ünlü piyano virtiözu Moscheles'i Karlsbad şehrinde dinlemesiyle ilgi alanı tamamen müziğe kayar, çok etkilenir. 1821 yılında ise olağanüstü bir deneyim yaşar, ilk operası Mozart'ın ünlü “Sihirli Flüt” operasını dinler. Yine aynı yıl Friedrich Schneider'ın günümüzde bilinmeyen orotoryosu “Weltgericht”de (Dünya Mahkemesi) piyano partisini seslendirir.
Ünlü bestecinin, piyano öğrencileri tarafından sıkça seslendirilen karakter parçasına geçelim. Piyano için op.15 Kinderszenen (Çocuk Sahneleri) albümünden Nr.7 “Traeumerei” (tr. hayal, ing. Reverie) bu kısa eserin adıdır. Besteci, 24 Şubat 1838 yılında günlüğüne not düşer: “küçük şey, Traumerei” bestelendi…
31 Mart 1839’da ileride eşi olacak piyanist ve besteci Clara’ya bir mektubunda sorar: “Çocuk Sahneleri hoşuna gitti mi? Bana sebebini açıkla lütfen.” Clara’nın yanıt mektubunu bilemiyoruz ancak Robert Schumann 4 Nisan 1839 tarihli mektubunda Clara’ya cevap verir. “…Önceki gün senin, Çocuk Sahneleri hakkındaki değerli mektubunu aldım. Onları bestelerken neler düşündüm? Ne rüyalar gördüm; bana sorarsan, senin düşüncelerinin benimkiler olduğunu söylerim. Benim çekingen bir şekilde ifade ettiklerim, belki bizi gerçekliğe daha yakınlaştıracak.”
6 Ekim 1848 tarihinde Carl Reinecke’ye bir mektubunda Schumann op.15 albümünü şöyle yorumluyor: “… bunlar bir yaşlının yaşlılara… geri yansımaları…”. Bu eser birçok değerlendirmeye konu olur. Bazılarını belirtelim: 1871-1927 yıllarında yaşamış Alman müzik tarihçisi Hermann Abert: “Bu kadar detayı, sadece hayatı boyunca bir çocuğun gözleriyle dünyayı görmüş bir yetişkin gözlemlemiş olabilir… Parçalarda virtüozite bir masal olarak görünür: Her şey doğaldır, şiirsel ifade ve bakış açısıyla, hitap etmeden bir yere gitmeye çalışmadan sergilenir…”
1920 yılında ise 2. Viyana Okulu’nun ünlü temsilcisi besteci Alban Berg de bu “küçük piyano parçası” hakkında görüş bildirir. “Schumann’ın Çocuk Sahnelerinden 7 No.’yu inceliyoruz. Traumerei…, birkaç yüz yıl önce bestelenmiş bir eser değil, Schumann’ın yaşadığı dönemde meşhur olan ve başarısını pekiştiren ilk eseri, klasik senfonilerden ya da oda müziklerinden ya da başka büyük eserlerden bilinen bir melodi değil, hatta sert eleştirilere konu olmayan bir eser…”
Berg konuşmasına çağdaşı besteci Hans Pfitzner’in eser hakkındaki açıklamalarına değinerek onu eleştiriyor: Onu anlamayanlar için, bu eser çeşitli akor bağlantılarıyla oluşturulmuş lied formunda bir eserden başka bir şey değil. Yeni bir armoni yok,yeni bir ritim yok, melodi, akorun yukarı kırılmasından ibaret.”
Schumann sadece besteci olarak değil, aynı zamanda müzik eleştirmeni olarak da 1831-1844 yılları arasında aktif olarak çalışmıştır. 1834 yılında 10 yıl süreyle baş yazar ve editörlüğünü yapacağı, aralarında piyano hocası ve dostu Friedrich Wieck'in de bulunduğu dostlarıyla “Neue Zeitschrift für Musik” gazetesini çıkarır. Bu gazete “Allgemeinen musikalischen Zeitung”a rakip olarak çıkartılmıştır. Gazete, müziğin şiirselliğini savunur. Schumann'ın eleştirileri genel olarak özneldir, sevmediği çağdaşları ve hayran olduğu eski müzikçiler vardır. Son yazıları genç ve henüz tanınmamış Chopin ve Brahms hakkındadır ve bu müzikçilerin yeteneklerini görmüş olması ona kuşkusuz ayrıca bir ün getirmiştir.
Robert Schumann'ın eleştiri yazıları, sanatçının yaratı dünyasını, Almanya'da 19. yüzyılın ilk yarısındaki romantik akımı ve aynı dönemdeki entellektüel ortamı anlamak için önemlidir.
Schumann bir sinir rahatsızlığı geçirerek 1854 yılında intihar etmeye kalkmış, ardından hastaneye kaldırılmıştır. Burada henüz 46 yaşındayken 1856 yılında ölmüştür.