Birçok enstrümanın ortaya çıkış öyküleri binlerce yıla uzanabiliyor. Çoban Marsyas ile Apollon'un atışmaları, flütün doğuşuna dair çok bilinen bir Antik Yunan anlatısı olarak örnek gösterilebilir... İnsanlığın gelişen teknik becerisinin bir parçası olarak icat edilen çalgılar da vardır. Saksafon ve piyano buna örnek gösterilebilir. İtalya'nın Padua şehrinden Bartolomeo Cristofori (4 Mayıs 1655- 27 Ocak 1731 Floransa) ve icat ettiği ''gravicembolo col piano, e forte'' günümüzde bilinen adıyla kısaca ''piyano'' bu yazıdaki konumuz.
Geçtiğimiz yazılarda, Mozart'ın İtalya'sı konumuzdu, İtalya'daki kültürel ortamdan ve sanata olan desteklerden bahsetmiştik, çembolist ve bir buluşçu olarak Cristofori'den de bahsedince, gerek destekledikleri akademi üzerinden, gerekse saraylarında sanatı destekleyen ünlü İtalyan aristoktrat ailesi Medici'lerden bahsetmemek olmaz. Ailenin bir üyesi olarak, Prens Ferdinando de'Medici, Cristofori'yi çalgı kolleksiyonunun bakımını yapmakla görevlendirmiş ve icadının önünü açmıştır... 1700'lü yıllarda henüz klavsen (harpsichord) kullanılıyorken bu çalgıdan esinlenen yeni bir çalgı icat eder. Bu çalgı hakkında Floransa'lı saray müzikçisi Federigo Meccolipi ve Scipione Maffei'de bir yazısında Cristofori'nin 1700 yılında ilk kez ''arpi cimbalo del piano e'forte'' yaptığını belirtir. Bu yazı modern piyanonun doğum tarihi de belirlenmiş oluyor.
Modern piyano'da altı temel parça vardır. İlki, tellerdir. İnce seslerde her ses için üç tel, ortada iki tel ve kalın (bas) sesler içinse birer tel kullanılır. Masif metal kasa, tellerin oluşturduğu yaklaşık 16-18 tonluk basıncı taşımaktadır. Ses tahtası ve köprüler, tellerin titreşimlerinin kuvvetli ses dalgalarına dönüşümünü sağlamaktadır. Mekanizma: çekiçler, tuşlar, susturucular, sesin oluşumunu sağlayan kısımdır. Ağaç kasa: bütün parçaları kapsayarak birleştirir ve son olarak pedallar (sağdaki uzatma pedali, soldaki ''una corda'' pedali, daha hafif bir ses çıkmasını sağlamaktadır. Orta pedal eğer varsa, sadece belirli basılan seslerin uzamasını sağlamaktadır, bu pedal günümüz öğrenci piyanolarında ise, piyanoyu daha sessiz çalınabilir hale getirmektedir.
Cristofori, tuşa basıldığında harekete geçen bir tokmağın, telin üzerine vurup geri çekilmesini sağlayan mekanizmayı ilk bulan kişi olmuştur. Tokmak eğer telin üzerinde dursaydı, vuruş aşamasında oluşan sesi susturuyor olacaktı. Bulduğu bir diğer önemli mekanizma da susturucuydu. Telin çalınmadığı zaman susturulması tüm seslerin birbirine istem dışı karışmasını engelliyordu. Ayrıca enstrümanında, klavsen'e göre daha kalın teller kullanmıştı.
Günümüze, bilindiği kadarıyla Cristofori piyanolarından üç tanesi kalmıştır. Bunlar, İtalya'da ''La capitale''de yani Roma şehrinde ''Museo Strumenti Musicali in Rome'' (Roma, Müzik Çalgıları Müzesi); Leipzig'de ''Musik instrumenten-Museum of Leipzig University'' (Leipzig Üniversitesi, Müzik Enstrümanları Müzesi) ve New York'ta ''Metropolitan Museum of Art in New York City'' (New York Şehri Metropolitan Sanat Müzesi) bulunmaktadır.
Cristofori'nin 1720 yılından kalan bilinen en eski piyano'sunda, günümüzün modern piyanolarındaki 88 tuş yerine sadece 54 tuş vardır. Piyano için bestelenen bilinen en eski eser, Floransa'da 1732 yılında Lodovico Giustini (1685-1743) bestelenmiş olduğu ''12 Sonate da cimbalo di piano e forte detto volgarmente di martelletti'' (düzenli çekiçli hafif ve kuvvetli çembolo için 12 Sonat)'dır. Bu eserde detaylı ''piu forte'', (çok kuvvetli) ''piu piano'' (çok hafif) gibi klavsen'de yapılması imkansız dinamik (sesin şiddeti) kontrastlar yazılmıştır.
Bir süre sonra Medici sarayındaki büyük buluş ''piyano''nun ünü İtalya dışında da duyulmaya başlar. İspanya kraliçesi Maria Barbara de Braganza, Cristofori'nin öğrencisi Giovanni Ferrini'nin yaptıkları piyanolardan satın alır. Barbara de Braganza'nın ünlü besteci Domenico Scarlatti'nin (1685-1757) destekçisi ve öğrencisi olduğunu da ayrıca belirtilmelidir. Dolayısı ile Scarlatti'nin eserlerinin günümüzde sanıldığı gibi sadece klavsen için bestelenmiş olması, söz konusu olmayabilir. Ayrıca ünlü Alman org yapımcısı Gottfried Silbermann da (1683-1753) bu icatı öğrenip 1730'dan itibaren kendi piyanolarını yapmaya başlamıştır. Bunun için Prusya kralı, Büyük Friedrich, Cristofori'nin çalgılarından birini özel olarak satın almıştır. Ünlü Alman besteci ve kapellmeister, Johann Sebastian Bach (1685-1750); Silbermann'ın piyanosunu başta beğenmemesine rağmen çeşitli geliştirmelerden sonra taktir etmiştir.
Padua'lı Cristofori'nin ölümünden yüzlerce yıl sonra bugün piyano, dünya'da milyonlarca örneği bulunan ve müziğe başlarken keman, gitar ve flüt gibi enstrümanların yanı sıra en çok tercih edilen müzik aletlerinden biridir. Keman'ın yanı sıra en çok solo eser bestelenen enstrümanlardan biridir. İnsanlığı müzikal olarak birleştirmektedir. Ünlü İtalyan Medici'lerden geriye kalan saraylar, sanat eserleri ve bir de piyano olmuştur.