Mukayeseli sinir bozucular tablosu

Türkiye’de ulusalcılarla liberaller arasındaki otuz yıl savaşlarının (böyle bir savaş olduğunu hem ilgili taraflar hem de dışardan gözlemciler söylemektedir) önemli bir muharebesi kimilerine göre Cumhuriyet gazetesi üzerinden gerçekleşmiştir.

Sonuçta gazete el değiştirmiştir.

Bu muharebenin ayrıntıları üzerinde durmayacağız. 

Sosyalistler, sürdüğü söylenen bu savaşın dışındadır.  Teorik, ideolojik ve siyasal açılardan bu taraflardan herhangi birine yakınlıkları ya da ondan yana tercihleri olamaz. Gelgelelim tarafların ele alıp üzerinde konuştukları konular öylesine çeşitlidir ki tekil kimi örneklerde bir liberal için “bak, adam burada doğru söylüyor”, bir ulusalcının yazısı için de “iyi giydirmiş ama” denmesi mümkündür.

Üstelik bu durumu Türkiye’de sosyalizmin henüz güçsüz ve etkisiz olmasıyla açıklamak da pek doğru olmaz. Yarın sosyalizm güçlendiğinde onun dışında kalan çizgiler gene olacak,  sosyalistler de hangi çizginin neresinin diğer çizgiye göre daha “makul” ya da daha az “sinir bozucu” sayılabileceğine bakacaktır.

Sizce Bolşevikler, 1917 arifesinde örneğin Menşeviklerle SR’ler arasında buna benzer mukayeseler hiç mi yapmamıştır?

Sözü uzatmadan, aşağıda vereceğimiz tabloya ilişkin gerekli açıklamaları yapalım.

Tablonun sol tarafından bir dizi olumsuzluk sıralanmakta, sağ tarafta ise ulusalcılarla (U) liberallerin (L) bu olumsuzluklarda ne durumda oldukları mukayeseli olarak gösterilmektedir.  Örneğin “Tarihsel konularda (Türkiye) bilgisizlik” dendiğinde   (U<L); liberallerin bu alanda ulusalcılardan daha bilgisiz olduklarını gösterir. “Komplo teorilerine aşırı merak” söz konusu olduğunda (U>L) ulusalcıların bu teorilere liberallere göre daha meraklı olduğuna, “Marksizm konusunda bilgisizlik” bahsinde ise (U=L) iki tarafın da bu konuda aynı bilgisizlik düzeyinde yer aldığına işaret eder.

Hepsi (en azından bizim için) sinir bozucu özelliklerdir. 

Tablo kuşkusuz kendi öznel değerlendirmemizin sonucudur (“bilimsel araştırmaya dayanan nesnel değerlendirme” olması herhalde beklenmiyordur). Taraflardan herhangi biriyle mesaimiz olmadığından bu değerlendirmeler ilgili kamplarda öne çıkmış kişilerin yazıp söylediklerine dayanmaktadır. 

Tarafların olumsuz yanlarına ilişkin bu ikili mukayeselere bakıp hayati önem atfettikleri kimi maddelerde “demek ulusalcılar (ya da liberaller) bana daha yakın” diyenler elbette çıkacaktır. Bizse tekil ve göreli olumluluklardan kalkarak taraflardan birinin şayanı tercih sayılamayacağını düşünüyor, kısacası al birini vur ötekine diyoruz.

Değerlendirmeler ortalamaları yansıtmaktadır. Dolayısıyla, rica ediyoruz, kimse “Sen öyle demişsin ama ulusalcı İhsan Şehabettin Türkkorur üstat buna uymuyor” ya da “Liberal yazar Selencan Doğasever’i hesaba katmamışsın” gibi itirazlar yöneltmesin.  

Tablo aşağıda, buyurun: 

Tarihsel konularda (Türkiye) bilgisizlik

U<L

Marksizm konusunda bilgisizlik

U=L

Sermaye sınıfını kollama

U=L

Emperyalist merkezlere sıcak bakma*

U<L

Komplo teorilerine aşırı merak

U>L

Türkçe kullanım bozuklukları

U<L

Bilmediği konularda konuşma/ukalalık

U<L

Etrafa karamsarlık yayma

U>L

Zaten oy vereceği partiyi en fazla eleştirme

U>L

Sosyalizme açık/örtük düşmanlık

U=L

Kürt siyasetine düşmanlık

U>L

Geçmişten devrisaadet çıkarma merakı**

U>L

Her devrin adamı olma, yağcılık

U<L

Kibirlilik/egosantrizm

U=L

Hapishane ağlaklığı***

U<L

İhbarcılık****

U=L

Ağız bozukluğu (uluorta küfretme)

U>L

Altı boş yaygaracılık

U>L

(*) Aslında anti-emperyalizm konusunda ulusalcılar da pek matah değildir. Ama en azından emperyalizm diye bir olgunun varlığını kabul etmekte, kendilerini de bir tür anti-emperyalist saymaktadır; buna karşılık liberallere göre emperyalizm ya tamamen geçmişte kalmış ya da ancak askeri işgal durumlarında sözü edilebilecek hale gelmiştir. 

(**) Ulusalcıların büyük çoğunluğu 1930’ları Türkiye için bir devrisaadet saymaktadır.

(***) Kastedilen, liberallerin hapse düştüklerinde fazla ağlayıp sızlanmaları, ulusalcıların ise daha düzgün yatmalarıdır.

(****) Liberaller bu alanda ulusalcıların önündeyken “FETÖ’cülük” ve 16 Temmuz olayından sonra ulusalcılar arayı kapatmıştır.