Kripto varlıklar (paralar) ve Ponzi Oyunu

Geçen haftaki “Minsky Ânı ve Türkiye Ekonomisi: Saadet Zincirinin Sonuna mı Geliyoruz?” başlıklı yazımızda Hyman Minsky’nin Finansal İstikrarsızlık Hipotezi’ni (FİH) kullanarak başlangıç nedeni ne olursa olsun, finansal piyasalarda oluşan “lale devirlerinin” eninde sonunda çok maliyetli bittiğini ve bedelinin de ezilenlere fatura edildiğini anlatmaya çalıştık. Bu haftaki yazımızda ise kripto varlıkları (paraları) ve bu varlık piyasalarında oluşan lale devrini anlamaya çalışacağız.18 Nisan 2021 itibariyle sayısı nerdeyse 5000’i bulmuş, toplam piyasa değeri 2.036.486.714.085 ve işlem hacmi 278.842.183.882 ABD dolarına ulaşmış devasa bir piyasadan söz ettiğimizi unutmayalım. Dünyada en fazla kripto yatırımcı oranına sahip ülke Almanya. Almanya’yı ABD ve İspanya izlemektedir. Sözcü gazetesinden Sayın Özlem Ermiş Beyhan’ın 11 Nisan 2021 tarihli haberine göre, ülkemizde kripto varlıklara yatırım yapanların oranı, İngiltere ile hemen hemen aynı ve bu alanda dünya dördüncüsü durumundayız. İş kolay yoldan para kazanmaya ve bir an önce köşeyi dönmeye gelince üstümüze yok maşallah! Kripto varlıklara artan bu ilginin temelinde bireylerin kısa zamanda daha yüksek getiri elde etme çabasının çok önemli olduğunu söylemek mümkündür. Kapitalist sistemin 2008 küresel krizinin ardından iyice su yüzüne çıkan ABD-Çin ve ABD-Rusya güç savaşları ile ABD’nin İran gerginlikleri de bu varlıklara olan ilgiyi artıran küresel gelişmelerdir. Nihayet Covid-19 salgını nedeniyle bireylerin kendi varlıklarını kendilerinin yönetme ve kontrol etme isteklerinin de, bireyleri bu varlık piyasasına yönettiğini söylemek mümkündür. Konuyu daha iyi irdeleyebilmek için, yazımızı birkaç soru-cevap ile devam ettirelim.

Soru: Kripto varlık nedir?

Cevap: Bir kripto varlık, takas işlemlerinde kullanılabilen, tamamen dijital, işlemleri güvenceye almak için kriptografi kullanan, yani şifrelenmiş, değişim aracı olarak kullanılmak üzere tasarlanmış dijital bir varlık ve sanal bir unsurdur. Zaten, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da kripto varlıkları (paraları); “dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıktır” şeklinde tanımlamaktadır. İlk kripto varlık Bitcoin’dir. Bitcoin dışında kalan tüm kripto varlıklar altcoin olarak adlandırılmaktadır.

İlk kripto varlık Bitcoin, kapitalist sistemin 2008-2009 küresel krizi zamanında yaratılmıştır. Emlak fiyatları da dahil hemen hemen bütün varlık fiyatlarının düştüğü; arkasından bütün metropol ülke merkez bankalarının genişleyici para politikaları uyguladığı bir zamanda keşfedilmiştir. Bu dönemde merkez bankaları, banka ve finansal şirketleri kurtarmak için piyasaya bolca para sürerken, kripto varlıklar krizden ezilen geniş halk yığınları için yeni bir nefes alma aracı olarak düşünülüp, geliştirilmiştir. Bitcoin yaratıcısı Satoshi, daha iyi bir dünya yaratmak için Bitcoin’i gerekli ve yeterli tek araç olarak görmese de bu yolda atılmış önemli bir başlangıç adımı olarak değerlendirmiştir.

Soru: Kripto varlık para mıdır?

Cevap: İktisatçılar mal ve hizmet satın alımlarında ve borç geri ödemelerinde genel kabul gören mal veya varlıkları para olarak tanımlarlar. Bu şekilde tanımlanan bir paranın, değişim aracı (alışveriş aracı); hesap birimi ve değer saklama aracı (yatırım ve tasarruf aracı) olma gibi üç temel işlevi vardır. Bir paranın bu işlevleri yerine getirebilmesi için başta devlet olmak üzere herkes tarafından kabul edilmesi zorunluluğu vardır. Örneğin TCMB tarafından basılan kâğıt paraların (banknotların) yasal olarak, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde ödeme aracı olması zorunluluğu vardır. Oysa, takas işlemlerinde kullanılabilen, tamamen dijital, şifrelenmiş, sanal para birimi olan kripto paraların ödemelere aracılık edebilmesi için karşılıklı olarak anlaşma gerekmektedir. Ayrıca bu varlıklar paranın temel işlevlerini yerine getirememektedir. Gizlilik bu varlıkların en temel özelliklerinden birisidir. Herhangi bir aracı olmaksızın işleme tabi oldukları için herhangi bir ek maliyete neden olmazlar. Bununla birlikte, ekonomide kontrol dışına çıkmış likidite birikimlerine yol açarlar.

Soru: Kripto varlıklar banka kartı ve kredi kartından neden farklıdır?

Cevap: Aslında işleyiş mantığı açısından kripto varlıkların günümüzde yaygın bir biçimde kullanılan banka kartları ve kredi kartlarından pek bir farkı olduğunu söylemek mümkün değildir. Bununla birlikte bu kripto varlıkları, ülke paraları ile banka ve kredi kartlarından ayıran en önemli özelliği, herhangi bir otorite ya da hükümete tabi olmaması, yani merkezileştirilmemiş (decentralized) bir sistemi olmasıdır. Ayrıca, ülke ekonomilerinde oluşan olumsuzluklardan doğrudan etkilenmeme ve şimdilik kaydı ile hesabın dondurulamaması ya da hesaba el konulamaması gibi özellikleri de vardır.

Soru: Kripto varlık menkul kıymet olarak düşünülebilir mi?

Cevap: Kripto varlıklar para olmadığı gibi menkul kıymet olarak da düşünülemez. Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Sayın Öztin AKGÜÇ’ün tanımladığı gibi, “menkul kıymet, ortaklık veya alacaklılık hakkı sağlayan, belli bir meblağı temsil eden, yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren misli nitelikte seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan kıymetli evraktır”. Oysa kripto varlıkların bu özellikleri taşıdığını iddia etmek güçtür. Spekülatif yatırıma konu olan “nevi şahsına münhasır”, bir finansal varlık türüdür.

Soru: Bitcoin nedir ve nasıl çalışır?

Cevap: Bitcoin, herhangi bir merkez bankasına, resmi kuruluşa, merkezi bir otoriteye, düzenleyici kuruma bağlı olmayan veya bir aracıyla ilişkisi bulunmayan bir kripto varlıktır. Yapılan işlemlerin kronolojik ve kamuya açık şekilde sunulduğu Blockchain (Blok Zinciri) adı verilen bir hesap defteri kullanır. Bu hesap defterinin içinde yapılan tüm işlemler yer alır. Bu defter ayrıca, kullanıcının yaptığı işlemlerin geçerliliğini, bilgisayarın kontrol etmesine olanak tanır. Bunun dışında, “Bitcoin işlemlerinin tersine çevrilmesini engelleme ve yeni Bitcoinlerin sisteme tanıtılması süreci” olarak tanımlanan madencilik (mining) karşılığında Bitcoin kazanma olanağı vardır.

Ayrıca, kripto varlıklar kayıt dışı ödemelerle para aklamada yoğun bir biçimde kullanılmaktadır. Örneğin, uyuşturucu satıcılarının İpek Yolu (Silk Road) adı verilen web sitesini kullanarak para transferi yaptıkları bilinmektedir. Ayrıca bu olaydan sonra da yasadışı faaliyetler ile Bitcoin piyasası arasında bağlantılar olduğunu gösteren çok sayıda rapor mevcuttur. Bir diğer örnek ise 2017 yılının Temmuz ayında Yunanistan'da tutuklanan Sovyet yurttaşı Alexander Vinnik’tir. Bilgisayar uzman olan ve Rusya kripto varlık borsası BTC-e’de 2011 ile 2017 yılları arasında çalışan Alexander Vinnik; ABD Adalet Bakanlığı tarafından, BTC-e borsası aracılığıyla 4 milyar dolardan fazla para aklamakla suçlanmıştır.

Soru: Ponzi Oyunu (Ponzi Düzeni) nedir?

Cevap: Bu oyun adını, 1882 yılında İtalya’da doğmuş, 1903 yılında ABD'ye taşınmış ve 1949’da Brezilya’da ölmüş, İtalyan iş adamı ve dolandırıcı Charles Ponzi’den almıştır. Ponzi Oyunu, çok karlı bir üretim yapıyormuş havası yaratarak (“ÇiftlikBank” sahibi “Tosuncuk” adlı anlı şanlı muhteşem girişimci gencimizi anımsayalım!) saf ancak kolay yerden para kazanma ve bir an önce köşeyi dönme amacında olan kişilerden para toplayarak ve bu ilk para yatıranların ağzına bir parmak bal sürmek için, yeni katılanların parasını kullanan bir dolandırıcılık yöntemidir. “ÇiftlikBank” örneğinde olduğu gibi, ortada çok kârlı bir üretim faaliyeti olduğu, bu sayede sisteme katılanlara yüksek getiriler ödendiği iddia edilir. Bu amaçla medya ve diğer iletişim araçları çok iyi kullanılır. Hatta siteme girenler, yenilerini sokmak için ellerinden ne gelirse yaparlar. Böylelikle sisteme yeni yatırımcılar çekilmeye çalışılır. Ancak bir süre sonra oyuna katılanlar bittiğinde, ortada kâr getiren bir üretim faaliyeti de olmadığı için sisteme yeni girenlere ödeme yapılamaz, sistem çöker ve Ponzi oyunu biter. Ülkemizde Çiftlikbank dışında saadet ve titan zinciri adıyla bilinen yöntemler Ponzi oyunun örnekleridir.

Tüm bu olumsuzlukların yanında, kripto varlıkların icadı birçok açıdan olumlu gelişme olarak değerlendirilebilir. Örneğin, ilk kripto varlık Bitcoin’in ortaya çıkış zamanı çok ‘manidardır’. Ayrıca bu varlıkların ortaya çıkması ile devletlerin para yaratma tekeli kırılmıştır. Devletin yarattığı para üzerinden hegemonya ve meşruiyet üretme çabalarını bir anlamda sekteye uğratarak, devlet ile para bağlantısının kopmasına neden olmuştur1. Bu varlıklar sayesinde başta Kuzey Kore ve Venezüella olmak üzere, ABD ve Batı Bloğu ambargosu altındaki ülkeler biraz soluk alabilir hale gelmişlerdir.

Buna karşılık, bu varlıklar üzerinden yeni bir Ponzi oyunu oynandığını söylemek mümkündür. Neo liberal sistemin dünyamızı büyük bir kumarhaneye dönüştürdüğü günümüzde, elinde neyi var neyi yok satıp bu varlıklara yatıran ve buradan servet kazanacağını düşünen milyonlarca belki de milyarlarca insan var. Sistemde ortaya çıkacak en ufak bir arıza, bu insanların yatırdığı paralarının yok olacağı ve bu insanların büyük kayıplar yaşayacağı anlamına gelir. Çünkü bu durumda bu insanların birikimlerini koruyacak herhangi bir mekanizma kripto varlık sisteminde yoktur. TCMB’nin bu varlıklarla ilgili yaptığı son düzenleme de bu tür kaygıların ne kadar yerinde olduğunu göstermektedir. TCMB düzenleme ile, kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı olarak kullanılamayacağını ve kripto varlıkların ödemelerde doğrudan veya dolaylı şekilde kullanılmasına yönelik hizmet sunulamayacağını karara bağlamıştır. Zaten TCMB’nin bu kararının arkasından 18 Nisan Pazar günü, önemli kripto varlıklar %10’un üzerinde değer kaybederken, küresel kripto varlık piyasası hacmi de yaklaşık 100 milyar dolar gerileme kaydetmiştir. Bu varlıklar, ekonomide kontrol dışına çıkmış likidite birikimlerine yol açarlar. Kripto varlıkların bir denetime tabi olmaması, saklı likidite havuzları oluşturması önemli bir risk öğesidir. Kripto varlık piyasalarında oluşan balonların, diğer varlık piyasalarında oluşan balonlar gibi patlaması durumunda, dünya genelinde başta emekçiler olmak üzere, tüm ezilenleri ciddi biçimde etkileyecek, onlara iktisadi ve sosyal maliyetler yükleme potansiyeline sahip yeni bir küresel kapitalist krizi tetikleme olasılığı yüksektir. Bu Ponzi oyununun da eninde sonunda bitme olasılığı yüksektir. Bizden söylemesi!

 

1 Bu konuda ayrıntılı bilgi için, sevgili dostum Sayın Kasım AKBAŞ’ın, Diomedes’in silahları kaç Bitcoin eder? başlıklı yazısına başvurulabilir. Yazıya http://yenie.net/diomedesin-silahlari-kac-bitcoin-eder/ linkinden ulaşılabilir.