Kadınlar sol tarafa!

Bu başlıktan sonra erkekler sağ tarafta mı kalıyor diye akıllara gelen hınzırca soruları bir tarafa bırakıyorum. Ülkemizin aydınlık yarınların kurulmasında kadınların da en az erkekler kadar  rolü olacak gibi yüzeysel ve kadim yaklaşımları da elimizin tersiyle itmemiz lazım. Büyük bir iddia ile altının çizilmesi gerekiyor: Kadınlar yeni bir hareket başlatmalıdır!

Bütün sınıfsal çelişkilerin bir parçası olan emekçi kadınların aynı zamanda kadın olmalarından dolayı yaşadıkları ayrımcılık az bir şey değildir çünkü!

Aynı sömürü mekanizmalarının altında ücretli kölelik düzeninin bir parçası olan kadınların, daha fazla sömürüldüklerini bilelim.

Gericilik bütün toplumu baskı altına almışken, kadınlar bu cendereden herkesten daha çok çekmektedir.

Bu toplumda, kökleri tarihsel nedenlere dayansa da, kadınlar “ikinci sınıf”tır.

Annelik zordur, yükü kadınların üzerindedir.

Sokakta taciz, kadınların sokağa çıktıklarında karşılarına her an çıkabilecek bir gerçektir. Tekstil tezgahında çalışan kadın işçinin döktüğü ter yetmez, tacize karşı da mücadele etmesi gerekir.

Evinde, köyünde, mahallesinde, işyerinde, yaşadığı toplumda ona biçilen rolü oynamak zorundadır kadın.

Kadın dövülebilir, öldürülebilir, namus cinayetlerine kurban edilebilir. Önce tecavüze uğrar, rezilliğin temizlenmesi kadının ortadan kaldırılmasıyla sağlanır bizim toplumumuzda.

Kadının başının açık olmasını perdesiz eve benzeterek ya kiralık ya da satılıktır diyen zihniyetin kuşatması altında sokakta dolaşma özgürlüğü ancak türbanla vardır kadına. Sokakta istediği zaman dolaşamaz kadın!

12 milyona yakın ev kadının olduğu bir toplumda, kocasının eline bakmak durumundadır kadın. Kadınlara iş yoktur bu düzende, onlara düşen eve kapatılmaktır.

Kadınlara el konulduğu, alınıp satıldığı, toplu tecavüze uğradığı bir kölelik dönemini yaşamıyor muyuz bugün? Suriye’de ve Irak’ta dinci IŞİD vakaları hemen yanı başımızda oluyor.

Kökleri çok eskilere dayanan toplumsal değer yargıları kadınlara vurulan prangadır.

Bugün ülkemizde ücretli kölelik düzeni gericilikle kol kola en başta kadınların yaşamlarına müdahale etmektedir.

Eğer bugün özgürlük istiyorsak

Eğer bugün gericiliğin sultasından kurtulmayı bekliyorsak

Eğer bugün Kürde, Aleviye eşitlik gelsin diye düşünüyorsak

Eğer bugün zorunlu din dersi dayatmasına artık yeter diyorsak

Eğer bugün çürümüş bir toplumda tacize, tecavüze katlanamıyorsak

Eğer bugün insanca bir yaşam için üç kuruş maaşa şükür demeyeceksek

Kadınlar bir adım daha ileri çıkmalıdır!

Bu ülkenin aydınlık geleceğinde kadın mücadelesinin önemli bir yeri olacaktır. Gericiliğe ve sömürüye karşı kadınların verecekleri mücadele için kollar sıvanmalıdır.

Kadınlar yeni bir hareket başlatmalıdır!

Bu ülkenin devrimci kadınları sol tarafa!

15 Şubat tarihinde Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapılacak İlerici Kadınlar Konferansı ilk adım olacaktır.