İhmal, denetimsizlik, felaket! 

Türkiye, ihracatı artırmak için başladığı “rekabetçi kur” politikasıyla Türk Lirası'nı rekabet edilebilir seviyeye getirmek istiyordu. Ancak gelinen noktada Dolar ve Euro neredeyse her gün tarihi rekorlar kırıyor. Tam da bu günleri yaşarken, bu ülkede nasıl yaşayacağımızın hesaplarını daha inceden yaparken sanki hiç felaket yokmuş gibi gecenin bir yarısında bir mücadele arkadaşımdan aldığım “Giresun tarafında tanıdık var mı? Oradaki yurttaşların uyarılması gerekiyor” mesajı ile irkildim.

Bu bölgede yürüttüğümüz mücadelenin bir parçası olan, yaşam alanlarımızın çeşitli amaçlarla şirketler tarafından talan edilmesinin nedenlerinden biri olan madenciliğin, bütün direnişlere rağmen, zaman zaman bölge halkının da çeşitli argümanlarla mücadeleden vaz geçmesi sonucu şirketleri çalışma yaptıkları yerlerde daha aymazca, hoyratça çalışmaya sevk etti.

Mevcut iktidarın devletten gelen gücünü de arkasına alan şirketlere karşı direnişin pek çok yerde çaresiz kalması, sonuç alamaması şirketleri daha bir düzensiz. Tedbirsiz çalışmaya yöneltti.

İşte bu şirketlerden biri de Yıldız Holding bünyesinde bulunan Nesko madenciliktir. AKP Saray rejimi döneminde çok hızlı büyüme gösteren şirketlerden biridir. Yurdun ve bölgenin başka yerlerinde de madencilik yapan bu şirketin, yani Nesko Madencilik AŞ ‘nin Giresun’a bağlı Şebinkarahisar ilçesinde ait maden ocaklarında dün meydana gelen felaket o bölgede yaşayan tüm canlıların hayatlarını ve sağlıklarını tehlikeye soktu.

Şebinkarahisar’ın Yedikardeş Köyü’nün hemen üzerinde bulunan maden ocaklarında kullanılan siyanür atıklarının depolandığı flotasyon tesislerindeki havuzların setleri dün gece yıkıldı. Patlamanın etkisiyle yakındaki dereye akan zehirli atıklar, Kılıçkaya Barajı’na ulaştı.

Siyanür ve diğer zehirli atıklar, Yedikardeş Köyü sakinlerinin bahçelerine de ulaştı. Mağdur olan ve zehirli atıklar dolayısıyla ciddi endişe taşıdıklarını belirten çevre halkı, patlama sonrasında bahçelerinin kullanılamaz hale geldiğini belirtti. Bu olay bu köylülerin bu şirket tarafından ilk mağdur edilmeleri değil. Aynı yerde 2018’de de benzeri bir felaket yaşanmış, 8 milyon balık ölmüştü. Fakat görünen o ki NESKO Madencilik AŞ o tarihten bu yana yeni tedbirler almaya gerek görmemiştir. Elbette bu cesaretlerini aldıkları yer  AKP- Saray rejiminin kendisidir.

Şebinkarahisar Yedikardeş Köyü Derneği, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Çevre Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine riayet etmeden yapılan kontrolsüz madencilik ve kontrolsüz cevher işleme ve kontrolsüz, bilinçsiz depolama sonucu bu felaketin geleceği açıkça ortada olduğu halde görevli, yetkili ve sorumlular gereğini yapmadıkları için bölgedeki tüm flora, fauna zarar görmüş ve topraklarımız, bitki örtümüz ve sularımız zehirlenmiştir.

Bu açıklama da gösteriyor ki şirketler tüm denetimlerden muaf olarak gayet rahat bir şekilde çalışmalarına devam ediyorlar. Çevre Bakanlığı bütün bu şirketlere gözlerini kapatmış, buralarda yaşayan yurttaşlara karşı da kulaklarını tıkamış durumdadır.

2000 yılında inşaat şirketi olarak kurulan bu şirketin faaliyet alanlarından olan beton santrali, kırma beton eleme ve yıkama tesisleri, beton prekast elemanları ile Cevher Zenginleştirme Tesisleri’ne ait atık depolama alanları da bu şirket tarafından inşa edilmektedir.

İnşa ettiği atık depolama alanlarının ne kadar sağlıklı olduğunu geçmişte ve bugün yaşananlardan anlıyoruz işte. İnsan ve canlı yaşamını kendi yüksek karları için hiçe sayan bu ve bunun gibi iktidara yakın şirketler, devletin denetim mekanizmalarından muaf oldukları için cinayet işlemeye devam ediyorlar.

Son zamanlarda “helalleşmekten” bahsedenler bu şirketlerle nasıl helalleşeceklerini de açıklamak zorundadırlar. Yaşam alanlarını savunan, talan edilen coğrafyanın insanları bu helalleşmeye razı olmayacaklardır.

Her gün yaşadığımız bu felaketlerin sorumluları elbet bir gün bu halka hesap vermek zorunda kalacaklar. Yüksek karlarının bedelleri bizlere fakirlik, yoksulluk, yaşadığımız yurtlarımızdan sürgün ve ölüm olarak yansıyor.

Kurtuluş kendi elimizde. Dur demek için çok daha cesur olmalıyız.