Haziranın gençleri...

En genci Berkin’di...

Haziran’ın “en uzun koşusunu” yaptı; en çocuksu yaşında...

***

Bir gün önce sokakta koşarken...

Elinde uçurtması

Kalın çizgi kaşlarının altından

Hayata gülerek bakarken...

O gün...

Sabahın seheriydi, Haziranın 16 sı günlerden...

Elinde bir somun ekmek eve dönerken...

Bir puşt zulasında...

Köşe başında...

Nasıl da hizalanmıştı gez, göz, arpacık birbiri ardına...

***

Sonra alev topu fırladı namludan...

Artık o havayı yararak uçan ve saniyenin kimbilir hangi ondalıklı kesrinde...

Alnına dökülmüş bir tutam perçemi, kendi kan kızılına boyayan

Gaz kapsülü...

Ah!.. başına isabet etmedi...

Çünkü hedeften milim şaşmayan bu kara beceri

Bilerek ve isteyerek sıktı onu on beş metreden...

Mıhlayarak başına Berkin’in; en derinden...

***

Önce...

Bir ceylan gibi sendeledi...

Yoksa, rüya olmalı diye mi düşündü o sırada...

Ya da acının yalaza vurmayan o ilk soğuğunda...

Uf deyip, doğrulmaya mı çalıştı...

Dermanının ve canının çekildiği sırada...

Sonra soluğu hafifledi...

Haziran güneşinin mavi aydınlığı yavaştan soluklaştı...

Ne ki bu böyle

Sanki gün doluyor...

Etraf giderek koyulaştı...

Üşümek geçti içinden...

Serin miydi ne?

Sessizce düştü yere...

Göğsüne bastırarak ekmeği

Düşmesin diye yere...

Gözleri karardı...

Anacığım! diye geçirdi belki aklından;

Bekle mutlaka geleceğim...

Kanı çekilirken damarından...

***

Oysa daha bir kaç gün önce...

Yaşına ve ince ufak bedenine bakmaksızın...

Yerini almış,

O da

Ethem Abisine yanmış,

Yasını “akın var güneşe akın” diye bağırmıştı...

Yürüyüş kolunda...

***

Sonra da

O gün ilk defa...

Gaz kapsüllerinin iz bırakarak ardında, havada nasıl da kavis çizip,

İnsan arasına düştüğünü

Yoksa görmüşmüydü?

Genzi yanıp, soluksuz kaldığında...

***

269 gün direndi...

Direnişe başladığında ondördündeydi...

Devran döndü...

Yeni yıl geldi...

Dayandı Mart’ın 11'ine,

O artık onbeşinde bir delikanlı...

Geriye

Genç bir oğulun,

Bir Haziran devrimcisinin adı kaldı...

***

Berkin, Haziran gençleriyle beraber...

Şimdi Ethem’in, Mehmet’in, Abdocan’ın, Ali İsmail’in omuz başında...

Ahmet’le, Hasan Ferit’le, Medeni’yle kol kola...

***

Onlardan ve Berkin’in gidişinden bu yana...

Dünya kendi ekseni etrafında tam 14.6 milyon kilometre mesafe tüketti...

Haziran’ın güneşini sorarsanız...

O da orada, tepemizde kendi ekseninde asılı dönerken...

Berkin’in gidişinden bu yana tam da 613.2 milyon kilometrelik yol geçti...

Orion kolunda döndüğümüz Samanyolu Galaksisi ise

Önceki yıla göre, uzayda 8.3 milyar kilometre yol kat ettiğine göre...

Şöyle bir hesapla, gaz kapsülü kafasına çarpıp...

Yani Berkin ışık olduğundan bu yana...

Yaklaşık beş yüz milyonluk bir mesafe içinde

Yer değiştirmiş bulunuyoruz,

Küçücük gezegenimiz dünyayla beraber kozmozun derinliklerinde...

***

O güzel gençler şimdi bayraklarıdır, Birleşik Haziran’ın...

Birleşik Haziran...

Türkiye’nin güneşli yarınlarının

Yeni toplumsal gerçekliğidir...

Yola çıkışın bu kavşağında...

Ve Haziran gençliğinin, devrimi isteyen şafağında...

***

Bir 11 Mart’ın ardından...

Başkaca bir şey yazmak, gelmedi...

Hem içimden, hem de geçmedi aklımda...