Germanwings uçağı neden düştü? Havacılıkta İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (1)

"İşçilerin sermayeye karşı en küçük birleşik hareketinin, e-maillerinin, iletişimlerinin üzerine kabus gibi çöken, işyerlerinde ‘iç güvenlik’ radarını sürekli açık tutan, kapitalist verimlilik ölçümleri yapan sınıf düşmanı, uçağı dağa çarptıran German Wings pilotunun ruh sağlığının gitgide bozulduğunu, kendisi ile birlikte 150 kişiyi ölüme gönderecek kadar tükendiğini her nasılsa farketmemişti!"

Aslında İSİG Meclisimizin websitesi guvenlicalisma.org'a yazdığı yazıya bu ifadelerle başlayan Nilgün Güngör arkadaşımız muhteşem bir soyutlamayla sorunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Diyeceksiniz ki daha ne yazacağız. Haklı olabilirsiniz, ama buradan hareketle biraz bu köşenin temasına uygun bir alana atlayalım, Havacılık işkolunda işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarına. 

Konu uzun, o yüzden haftaya ise kabin görevlisi arkadaşlarımızın sorunlarıyla devam edecek ve hostesler üzerinden kadın emeği üzerine biraz tartışalım. Ama bu hafta ilk önce başlığımızın hakkını verelim ve yanıtını veremesek de bazı sorular sormaya başlayalım...

SANKİ BİR FİLM SENARYOSU!

Uçağın neden düştüğüne ilişkin hepimiz neredeyse hem fikir olduk. Psikolojik sorunları olan bir pilot, diğer pilot arkadaşının tuvalete gitmesini beklemiş ve uçağı yere çakmıştı. Sevgilisiyle, arkadaşlarıyla sorunları tartışıldı, hepimizin gündemine girdi ve işin teknik boyutunu bir anda unutuverdik. Ama unutmayanlar vardı, bunlardan ilki deneyimli havacı Sefa İnan. Son Uçak Kazasında Uygulanan Algı Yönetimi Ve Sabıkalı Airbus başlıklı yazısında çok net ve ciddi sorular soruyor ve kamuoyuna açıklananların bir film senaryosuna yakışır tarzda bir algı yönetimi olduğunun altını çiziyor. Mutlaka okuyunuz! 

İSİG Meclisimizin websitesi guvenlicalisma.org'a yazdığı yazıda ise Nilgün Güngör ise düşük maliyetle havayolu şirketlerinin maliyeti aslında nasıl düşürdüklerini kısa ve öz bir şekilde ortaya koyuyor.

"German Wings'in dahil olduğu “düşük maliyetli havayolu” (low cost) konseptindeki neoliberal kutucuk mantığını uygulayacak olursak, “Ne yani uçmasa mıydı?” Uçacaktı tabii: Havaalanına indikten sadece 25 dakika sonra kalkarak, yani bakım ve kontrol için neredeyse zaman bırakmayarak; pilot ve hostesleri güvencesiz, sendikasız, çatlatırcasına çalıştırarak; uçuş sırasında su dahil ağırlık yapan her malzemeden kısarak, ya da ekstra ücretlendirerek."

Filmimiz bu iki zihin açıcı yazıdan sonra bir macera filmi olmaktan çıkıp, gündelik yaşamın her alanında yaşadığımız bir sınıf savaşımı öyküsüne dönüşüyor. Ucuz bilet satacağım diye emekçilerin ücretlerinden, bakım onarım masraflarından kesen, hosteslere verdiği giysileri bile satan, pilotları sürmenaja iten, üç kişinin yapacağı işi bir kişiye yaptırmaya çalışan bir ortamdan söz ediyoruz. Kısacası kapitalizmden…

Burada durayım ve kendi alanım olan işçi sağlığı ve iş güvenliği alanına atlayayım…

HAVACILIK İŞ KOLUNUN DURUMU

Havacılık iş kolu diğer iş kollarından hukuksal açıdan farklı özellikler taşıyor. Kendine özgü yapısı, seyir halinde olması vs. vs. pek çok denebilir, çoğu da aslında işin bahanesidir. Bu iş kolunu gerek İş Kanunu gerekse de belli alanlarda İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamı dışında tutmak sermaye sınıfının işine gelmektedir. Şimdi şöyle madde madde özetleyelim:

1. İlk önce şunun altını çizelim uluslararası denizyolu ve havayolu taşımacılığı yapan araçların seyrüsefer hallerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uygulanmıyor. 9 Eylül 2014 tarihinde mecliste kabul edilen Torba Yasa ile uluslararası uçuşlar sırasında uçaklarda 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu uygulanmayacağı yasal hale getirildi. İstanbul Kıbrıs seferini yapan bir uçakta kanun geçerli değil, Ankara'ya giden uçakta geçerli! Mantık mı? Bence aramayalım... Öte yandan ülkemizde pilot ve kabin memurlarının çalışma esasları, sivil havacılık tarafından düzenlenen bir talimat ( Uçucu Ekip Uçuş Görev ve Dinlenme Süreleri ile Uygulama Esasları Talimatı - SHT-6A.50 Rev. 04) ile düzenlenmiş, bunu haftaya ile almaya çalışacağız ayrıntılı bir şekilde.

2. Hadi bunu geçelim, normal çalışanlar için 4857 Sayılı İş Kanunu, deniz çalışanları ile 854 Sayılı Deniz-İş Kanunu ve basın çalışanları için de 5953 Sayılı Basın-İş Kanunu geçerli. Ama bir Hava-İş Kanunu yok. Hava iş kolunda çalışanlar Borçlar Kanunu'nun hizmet akdi hükümlerine göre çalışıyor! Özetle havacılık sektöründe yapılan sözleşmelerin yaklaşık yüzde 80’i Borçlar Kanunu hükümlerine göre düzenleniyor. 

3. Havacılık İş kolunda çalışanlar ' pilot, uçuş mühendisi, kabin memuru ,yükleme operatörü gibi  görevlerde bulunan emekçiler) Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, İşe İade Davası gibi pek çok haktan mahrumlar! Özetle iş Kanunun da yer alan hakların çoğu bu iş kolunda uygulanmıyor. 

4. Pek çok fiziksel ve biyolojik zorluğu kanıtlanmış olsa da bu sektörde çalışanlar erken emekli olamaz, ancak SGK uçuş personeline %25 artırılmış bir emeklilik maaşı bağlayabilir (ayrıntısını merak eden Ali Tezel'in bu konuda yazdıklarına bakabilir). Meclis'te olduğu söylenen ve yıllardır ha çıktı ha çıkacak denen "Hava İş Kanunu" ile işçi sınıfının bu önemli ve risklere maruz kalan kesimi yıllardır oyalanıyor!

5. Hostes ve Pilotların İş Kanunu kapsamına alınacağı yıllardır söyleniyor ancak bu sürekli bir oyalama taktiği olarak kullanılıyor. THY grevi ve sonrasında işten çıkarmalar, yıllardır havada çalışanların örgütlü mücadelesine dönük saldırılar, Hava İş'in yandan sendika haline getirilmesi ve benzeri süreçler sermayenin bu alanda son derece akıllı ve sınıfsal baktığını gösteriyor. 

HAVACILIKTA İŞ GÜVENLİĞİ HEM ÇALIŞANIN HEM YOLCUNUN GÜVENLİĞİ!

THY grevi günlerini hatırlayalım, THY çalışanları ücret ve diğer haklarından çok uzun ve insanlık dışı çalışma saatleri/koşulları için greve çıkmışlardı. Eğitimsiz personele tabiri caizse zorla grev kırıcılığı yaptırılması, greve gitmeyenlerin aşırı çalıştırılması ve pek çok iddia basın yayın organlarına yansımıştı. Hava İş Sendikası, o dönem THY'yi, en azın personel sayısının altında kabin ekipleri ile uçakları uçurduğu, grevde bulunan işçilerin yerine başka işçileri çalıştırdığı, alıştırma uçuşunu yapmayan kabin memurlarını görevlendirdiği ve kabin memurlarının tazeleme uçuşu yapmadan uçuşlara gönderdiği gerekçesiyle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne şikayet etmişti. 

Germanwings havayollarına ait uçağı kullanan pilotun ama yorgunluğu, ama psikolojik durumu, ama teknik sorunlar ne olursa olsun ortada bir zaaf olduğu ve bu zaafın üstünün kapatılmak istendiği açık. Senaryolarla, magazinvari açıklamalarla neredeyse gazetelerin 3. Sayfa haberleri düzeyinde şeyler okuyoruz ve biz de o tartışmaların içinde buluveriyoruz kendimizi. Peki genel olarak ne gibi sorunlardan, “iş kazası” ve meslek hastalıklarından söz edebiliriz? Türkiye’de bu konuda yapılan bilimsel çalışmaların sayısı yok denecek kadar az! Havacılık işkolunda çalışanların sağlıklarını bozan etmenleri Hava İş Sendikası Yönetim Kurulu İSİG Meclisimizin web sitesi guvenlicalisma.org için 2013 yılında kaleme almıştı. O yazıdan ve bazı diğer kaynaklardan özetle şunları sıralayabiliriz:

1. Ergonomi ve Elle Taşıma Kaynaklı Kas-İskelet Sistemi Hastalıkları: Hiç düşündünüz mü neden bavullar en fazla 30 kilo olmak zorundadır? Daha fazla olursa mutlaka bavulunuzdaki eşyaların bir kısmını başka bir bavula taşımak zorundasınız, çünkü 30 kilodan fazla siz belki taşıyabilirsiniz, ama orada çalışan gerek check in, gerek diğer yükleme-boşaltma işlerinde çalışan işçileri hiç düşündünüz mü? Veya size hizmet eden hosteslerin servis arabasını, sürekli indirip kaldırdıkları yükleri bir düşünün

 2. Kozmik Radyasyon: Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Çalışma Örgütü’nün yaptığı çalışmalar var. Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA); özellikle yüksek irtifa uçuşlarında kanseri tetikleyen 'kozmik radyasyon' tehdidini yaptığı etkinliklerle tartışmış ve Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi’nin (FAA); pilotlar ve kabin memurlarının her yıl nükleer santrallerde çalışan işçilerden daha fazla radyasyona maruz kaldığı raporlarını paylaşmıştı. 11 bin metre yüksekte 4 saat yolculuk yapan bir kişinin vücudu röntgen filmi çekilmiş kadar radyasyon topladığı, meslek gereği uzun yıllar söz konusu zararlı etkiye maruz kalan uçak personelleri arasında belirli kanser türleri daha sık görüldüğü biliniyor.  Uçuşla ilgili yönetmeliklere göre, bir pilot ayda 110 saatin üzerinde uçması sakıncalı görülüyor. Kabin memurlarındaki cilt kanseri riskini diğer insanlara göre iki kat daha fazla olduğu, göğüs kanseri riskinin ise % 30 daha fazla olduğu söyleniyor. 

3. Kabin içindeki havalandırma koşulları: Klimalardan, sürekli değişen yolculardan kaynaklı pek çok hastalığın bir bakıma ofis çalışanlarının yaşadıklarına benzer olduğu söylenebilir. Ancak her coğrafyadan yolcu taşıyan ve pek çok bulaşıcı hastalıkla karşı karşıya kalma riski de olan kabin çalışanlarının durumu çok daha vahim. Uçuş esnasında kabinde dolaşan havanın içinde bulunan ve buhar halinde dolaşan istenmeyen motor yağı kaçakları, göz, burun, deride tahriş, solunum ve deri yoluyla vücuda geçerek sinir sisteminde bozukluklara ve kronik yorgunluklara neden oluyor

 

4.  Jet Lag (Uçuş sersemliği)

5.  Stres

6. Yorgunluk

7. Havaalanında Partikül Kirliliği

8. Kabin İçi Basınca Bağlı Rahatsızlıklar (Kulak İçi rahatsızlığı-Vertigo, İç Organ sarkması, Rahim Sarkması vb.)

Özetle kapitalizm havaalanlarında da, uçak kabinlerinde de aynı şekilde işliyor. Gerek mutlak gerekse de göreli artı değer sömürüsü için aynı mekanizmalar kullanılıyor. Ama burada bir fark var; bu sömürü mekanizmaları diğer sektörlere oranla daha fazla meslek hastalığına yol açıyor! Ve en önemlisi de çok daha fazla uçak kazasına davetiye çıkarıyor! Bu bakımdan üzerinde durulması ve bir mücadele alanı olarak tespit edilmesi gerekiyor…

Not: Haftaya yazımızın ikinci bölümünde, pilot ve kabin çalışanlarının sorunlarına bir havayolu çalışanı arkadaşımla yaptığım sohbet ve onun katkılarıyla devam etmeye çalışacak, havacılık iş kolunda “kadın emeği” tartışmalarına girmeye çalışacağım…

  

KAYNAKLAR:

Hava Taşımacılığı İş Kolunda Meslek Hastalıkları Sorunu, http://www.guvenlicalisma.org/index.php?option=com_content&view=article&id=5547:hava-tasimaciligi-iskolunda-meslek-hastaliklari-sorunu&catid=128:meslek-hastaliklari&Itemid=234

 

Son Uçak Kazasında Uygulanan Algı Yönetimi Ve Sabıkalı Airbus

http://www.airporthaber.com/kose-yazilari/son-ucak-kazasinda-uygulanan-algi-yonetimi-ve-sabikali-airbus.html

O uçaklar yalnız bize tabut! - Nilgün Güngör http://www.guvenlicalisma.org/index.php?option=com_content&view=article&id=13659:o-ucaklar-yalniz-bize-tabut-nilgun-gungor&catid=151:yazar-arsivi&Itemid=216

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22697733.asp

http://havauzayhekimligi.blogspot.com.tr/2012/06/kozmik-radyasyon.html

http://havauzayhekimligi.blogspot.com.tr/2012/06/kozmik-radyasyon.html

http://www.bugun.com.tr/saglik/kozmik-radyasyon-ucusa-tehdit-haberi/219131

http://www.alitezel.com/index.php?sid=yazi&id=7380