Elveda Doğan Ağabey...

Süslü Saksı Sokak'taki Daktylos Yayınevi bürosunda bir telaş... Gün Doğan Görsev'le buluşulacak. Bildiğimiz, Manifesto hakkında bir çalışması olan bir Marksistle buluşacağız. Yıl 2007...

O gün bittiğinde, hayatını Marksist dünya görüşünün genç kuşaklarla buluşmasına adamış; Pencere ve Konuk Yayınları'nın kurucusu; müzik, dilbilim, edebiyat, felsefe ve çeviri alanlarında muazzam bir birikime sahip; sevecen, inatçı, disiplinli ve çalışkan bir komünistle, TKP'li bir aydınla tanıştığımızı anlamıştık...

1931 doğumlu Doğan ağabey, askeri okullarda okumuş, pilot olmuştu. Ancak bu mesleği sürdürmedi. Ekmek parasını çevirmenlikten ve yayıncılıktan kazandı. 1951'de TKP'li oldu. 70'lerde Barış Derneği kurucuları arasına katıldı. 1981'de cezaevine girdi. Barış Derneği davasının idam istemiyle yargılanan tek sanığıydı. Cezaevi yıllarından sonra uzun süre yurtdışında yaşadı. Çeviri işlerine yoğunlaştı. Partili mücadelesini burada da sürdürdü. Türkiye'ye döndüğünde ise yeniden TKP'li oldu.

Doğan Görsev...

Mükemmeliyetçiydi Doğan Görsev... Komünist Manifest üzerine çalışırken tek bir kavram üzerine aylarca araştırdı, en doğrusunu bulmaya çalıştı.

Çalışkandı Doğan Görsev... Bütün yaşantısını çalışmasına engel olmamak üzerine kurmuştu. Hiçbir fazlalık yoktu, zamandan çalacak bir unsura müsaade edilemezdi. Hayatının son dönemlerini, beden sağlığı izin verdiğince yeni çeviriler, yeni kitaplar üzerine çalışarak geçirdi. Türkçede basılan bütün manifesto çevirilerini cümle cümle karşılaştırmalı incelediği çok kapsamlı bir çalışması vardı. 

Çok yönlüydü Doğan Görsev... Türkiye'nin en kapsamlı kişisel klasik müzik arşivini Anadolu Üniversitesi'ne armağan etmişti. Nâzım'la ilgili en sıkı arşivlerden birine sahipti, edebiyat, dilbilim ve felsefe alanlarında muazzam bir derinliğe sahipti. Her buluşmamızda, zamanı mutlaka bölümlere ayırır, ilgili olduğu tüm alanlarda bir şeyler aktarmak, bir şeyler dinlemek isterdi. 

Komünistti Doğan Görsev... "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine..." Bu bizim sloganımız olmalı diyordu Doğan Ağabey. Yaptığımız her şeyin başında ve sonunda bu dizeler yer almalı. Komünizm mücadelesinde gördüğü yanlışları, tehlikeleri hiç sakınmadan ifade eder, acımasız yanını orada ortaya koyardı. Marksçı-Leninci Felsefe Sözlüğü'nü yıllar sonra yeniden basmayı kafaya koymuştu. Alman yazarlardan birini tesadüfen Alanya'da yakaladık. Yazarla görüşmemizin henüz yarım saati dolmamıştı ki, gitmek gerekir diyen gözlerimiz birbirini buldu Doğan ağabeyle... Yazarın, "yeni basımı değiştirmek isterim, sınıf meselelerine artık öyle bakmıyorum, Sovyetler Birliği'ni başka değerlendiriyorum..." diye devam eden sözlerini Gün Doğan Görsev şöyle bitirdi: "Siz sosyalizm ve komünizmden vazgeçmiş olabilirsiniz, ancak bu eser yazarlarının anlık kişisel görüşlerinden sıyrılmıştır. Telif nedeniyle bir şey yapamayabiliriz ancak sizin kitabı değiştirmenize de izin vermeyiz."

Bugün, "bunları dinle sonra üzerine konuşalım" dediğin ama bir türlü konuşamadığımız CD'lerden "Beethoven Keman Konçertosu Op. 61" var yanımda... 

İleri Haber okurları onunla ansınlar isterim seni. 

Elveda Doğan Ağabey...