Çıkın aramızdan...

Koalisyon görüşmeleri sürerken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ne yapıyor?

Elbette ki yakından izliyor ve yönlendiriyor. 

Hükümet kurma çalışmalarında Tayyip Erdoğan bir konu olarak araya girdi ve çıktı.

CHP, “Yolsuzlukların üstüne gitmek” diyip ortalama bir kavram ile ucundan azıcık Tayyip Erdoğan’ı işaret etti. HDP, “Cumhurbaşkanı anayasal sınırlara geri çekilsin” demiş oldu. MHP ise bu konuda “Çıksın o saraydan”  diyerek Tayyip Erdoğan konusunda çok daha net bir tutum aldı. Özellikle bu başlıkta, aktörlerin çok da Tayyip Erdoğan üstüne gitmeyeceği, aradan çıkarmaya çalıştıkları görünüyor. Bir erken seçim olasılığının ise belli ki  sebebi mevcudiyeti,  Tayyip Erdoğan üzerinden olmayacak. 

Ama işte Tayyip Erdoğan’dan bahsediyorsak yani fiili bir parti genel başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı, başkomutandan bahsediyorsak, meclis partileri gündemlerinden çıkarsa dahi halk çıkaracak mı?

Ve hemen şunu belirteyim ki; Tayyip Erdoğan, halk ile baş başa kalmaya mahkum. Yani karşı karşıya kalmak diyelim…

Ben demiyorum sadece, bunu Tayyip diyor.

Cumhurbaşkanı, geçen hafta bir iftar yemeğinde miting meydanındaki gibi bir konuşma yapıyor.

“Ne demek o? 'Üçüncü havalimanını yaptırmayacaklarmış'. Böyle bir mantık olabilir mi? 'Üçüncü köprüyü durduracaklarmış'. Ne demek o? Değerli kardeşlerim bunların zaten ömürlerinde dikili bir ağacı olmadı, hala aynı anlayışla, hala aynı yaklaşımla yola devam ediyorlar." diyor Tayyip.

Kendisi ve AKP ile özdeşleşen tüm insanlık dışı, halk düşmanı, işçi düşmanı her projeyi tamamlayacağını söyleyen bir cumhurbaşkanı, “Bana dokunmayın” demiş olmuyor sadece. “Beni yargılayamazsınız, hesap soramazsınız, eleştiremezsiniz” diyor. 

Ve Tayyip Erdoğan korkmaya devam ediyor. Meclisteki partilerin kendi alanını siyasetin merkezi konusu haline getirmeyeceğini bilmesi onu tam da halk ile baş başa bırakıyor.

Projeler yükseldikçe, açılışlar başladıkça, davalar tek tek çözülünce, yeni davalar gelmeye devam ettikçe Tayyip rahatlamış olmayacak. 

AKP nasıl ki son 13 yılın ve son tahlilde devletin, kapitalizmin kirinin özdeşleştiği bir parti ise, AKP’nin de özdeşleştiği  bir Tayyip Erdoğan olmaya devam edecek. 

Tayyip bu defa durduğunda düşecek olan değil, geri adım attığında yok olacak bir özdeşlik denkleminin öznesi olmaya belli ki devam edecek.

Meclis bu konuda topu taca atmış ise de çok uzun bir dönemdir bu top halkın sahasında orta sahada dönmeye devam ediyor.

Görülmemiş hesap kalmayacak dedik. Soracağız bu hesabı…

Suriye’de ve ülkemizde dökülen kanın hesabını soracağız.

Savaş suçlarının sanığı bellidir. Yargılanacaklar.

Kadın cinayetlerinin azmettiricileri her gün karşımızdalar. Yok olacaklar.

İş cinayetlerinin elini ovuşturan sevinicileri hiç gözümüzden kaçamazlar. Bitireceğiz.

Gençliği uyuşturucu batağından kurtarmak adına Umreye götürenlere bu defa bileti biz keseceğiz.

Zengin sofralarında midelerde artık gidecek yer bulamayan emeğimizin hakkını alacağız.

Ve tüm bunları örtmeye ,ertelemeye, gizlemeye, önemsizleştirmeye çalışanlar olacak. 

“Sen bir çık aradan”  diyeceğiz. 

Bu hesaplarda vekalet vermeyeceğiz efendim. Orta sahadaki topun taca çıkarılmayacak kadar önemli olduğunu o kaleye atarak göstermesini bileceğiz. 

Kaldığımız yerden devam  şimdi…